22. Hukuk Dairesi 2019/3362 E. , 2019/10526 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti :
Davacı vekili, müvekkili işçinin davalı ...Anonim Ortaklığı’na ait işyerinde kayden alt işveren bünyesinde çalıştığını, sendika üyesi olduğunu, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğundan baştan itibaren davalının işçisi sayılması gerektiğini, müvekkiline ödenmesi gereken ücretin, davalının kadrolu emsal çalışanlarına ödediği ücret miktarında olması gerektiğini, buna bağlı olarak ücret farklarının ödenmesi ile toplu iş sözleşmesinde düzenlenen sendikal haklardan yararlanması gerektiğini, ödenmemiş işçilik alacaklarının bulunduğunu ileri sürerek, asıl işveren-alt işveren arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu ile müvekkilinin gerçekte alması gereken ücret miktarının tespitiyle, kök ücret ve bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalının Cevabının Özeti :
Davalı vekili, davacının müvekkilinin işçisi olmadığını, çalıştığı süre boyunca sendika üyeliği bulunmadığını, bir kısım işçiler için ise iş sözleşmelerinin son bulduğu tarihten sonra sendika üyeliğinin müvekkiline bildirildiğini, davacının çalışma süresi boyunca toplu iş sözleşmesinden yararlanmasının mümkün olmadığını, TPAO Kapsam İçi Personel Yönergesinin ise müvekkili işyerinde belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışan ve toplu iş sözleşmesi kapsamında olan personele uygulandığını, davacının iddia ve taleplerinde haksız olduğunu, taleplerin zamanaşımına da uğradığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti :
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesi’nce bozulmuştur. Bozma ilamına uyma kararı verilerek devam edilen yargılama neticesinde, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz :
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe :
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının yaptığı fazla çalışmanın hesap yöntemi konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazi kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.
Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece hükmün Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesi tarafından bozulmasından önce aldırılan bilirkişi raporunda, hesaplanan alacak miktarından banka kanalıyla ödendiği sabit olan imzasız ücret bordrolarında bulunan fazla çalışma ödemelerinin mahsubu yapılmıştır. Ne var ki, bozma sonrasında aldırılan bilirkişi raporunda yapılan hesaplamadan bu ödemelerin mahsup edilmediği görülmektedir. Dairemiz uygulamasına göre, işçiye bordro imzalatılmadığı durumlarda fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması halinde ise işçinin ihtirazi kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür. Bu nedenle ödemelerin mahsup edilmesi dosya içeriğine uygun olup bozma sonrası aldırılan bilirkişi raporunda tahakkuk bulunan ayların dışlanacağından bahsedilmesi hatalıdır. Üstelik kabule göre ödeme yapılan aylar dışlanmış da değildir.
Açıklanan nedenler ile Mahkemece bozma ilamı öncesinde aldırılan bilirkişi raporunda fazla çalışma ücreti alacağından mahsup edilen miktarların bozma ilamı sonrasında mahsup edilmeksizin fazla çalışma ücreti alacağının hesaplanması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Ayrıca; bozma öncesi hükme esas alınan bilirkişi raporunda fazla mesai ve hafta tatili ücretlerinin hesaplamasına esas alınan dönem 05.12.2013-31.12.2014 tarihleri arasına ilişkindir. Oysa bozma sonrası 03.10.2010-31.12.2014 tarihleri arası dönem hesaplandığından davalı yönünden usuli kazanılmış hak ilkesine aykırılık oluşturmakla hatalı bilirkişi raporuna itibar edilerek karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 13.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.