23. Hukuk Dairesi 2016/7450 E. , 2019/4795 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki maddi tazminat davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün davalılardan ..., ..., ... tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde duruşmalı talebinde bulunan davalılardan asil ... ve vekili avukat ...ile temyiz talebinde bulunan davacı vekili Av. ..."in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davalılardan ..., ... ve ...’ün müvekkilinin üyesi olduğu dava dışı S.S. ... Konut Yapı Kooperatifi’nin eski yönetim kurulu üyeleri olduklarını, 19.07.1998 tarihinde kooperatif üyesi olarak çektiği kura ile 60 no.lu bağımsız bölümü edindiğini, dava dışı kooperatif yönetim kurulu üyesi olan davalıların müvekkilini haksız olarak ihraç ettiğini, müvekkilinin ihraç kararının iptaline yönelik dava açtığını ve davayı kazandığını, ihraç kararının iptali davasının yargılama aşamasında müvekkiline isabet eden 60 no.lu bağımsız bölümün davalılardan ...’ya satıldığını, davalıların hileleri neticesinde uzun süre bağımsız bölüme sahip olamadığını, müvekkilinin uzun uğraşları neticesinde 05.03.2013 tarihinde söz konusu taşınmazın üzerinde yer alan birçok haciz şerhi ile birlikte müvekkilinin mülkiyetine geçtiğini, ancak gayrimenkulün yıkıntı ve harabe bir şekilde müvekkiline geçtiğini, bu durumun ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/119 Değişik iş sayılı dosyasında bilirkişilerce tespit edildiğini, davalıların kötüniyetli olarak hareket etmeleri ve haksız fiilleri neticesinde müvekkilinin zarara uğradığını ileri sürerek, 42.871,00 TL zararın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, yetki itirazında bulunduklarını, ayrıca husumet itirazında bulunduklarını, davanın kooperatife karşı açılması gerektiğini, değişik iş dosyasında yapılan tespitin gerçek rakamları yansıtmadığını savunarak davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalılar ..., ..., ...’ün kooperatif yöneticileri olduğu, taşınmazı davalılardan ..."ya devrine ilişkin yönetim kurulu kararında imzalarının bulunduğu, ..."nın da kooperatif üyesi olup ilk kurada kendisine 81 no.lu daire isabet etmiş iken, davacının üyeliğinin iptali kararı kesinleşmeden 60 no.lu dairenin tesciline dair işlemde iyiniyetli kabul edilmeyerek tapunun iptaline karar verildiği dikkate alındığında davalıların müteselsil sorumlu olduğu, davada dava dışı kooperatifin zorunlu dava arkadaşı olmaması nedeni ile davalıların sorumluluğunun tespitine gidildiği,davaya konu bağımsız bölümün davalı ... adına tescil tarihinden tapunun iptali ile davacı adına
tapuya tescil tarihine kadar davacının taşınmazdan yararlanamaması nedeni ile talep edilebileceği zararın 21.925,00 TL olduğu, bağımsız bölümün teslim tarihi itibarı ile davacı tarafça yapılan bakım masraflarının 17.700,00 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 39.625,00 TL"nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ve davalılardan ..., ..., ... temyiz etmiştir.
1-Davalılardan ..., ..., ... vekilinin temyiz itirazları yönünden;
TTK’nın 553/1. maddesi ‘Kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurları, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde, hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumludurlar.’ hükmünü içermektedir. Yönetim kurulu üyelerinin yapmış olduğu işlemlerden dolayı kusurlu olduklarının ispatı halinde zarardan sorumlu alacakları ilke olarak belirlenmiştir. Somut olayda, dava dışı kooperatifin 24.06.2001 tarihli genel kurulunda 60 no’lu yazlık niteliğindeki bağımsız bölümün satışı için yönetim kuruluna yetki verildiği görülmüştür. Bu durumda mahkemece, anılan genel kurul kararının yerine getirilmesinde davalıların kusurunun bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
2-Bozma nedenine göre, davalılardan ..., ..., ... vekilinin diğer temyiz itirazları ile davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
3- Kabule göre, yazlık niteliğindeki bağımsız bölüm, yılın 12 ayı gelir getiren bağımsız bölüm niteliğinde değildir. Bu nedenle, bağımsız bölümün bulunduğu konum ve gelir getirebileceği dönemler göz önünde bulundurularak kira getirisinin hesaplanması gerekirken, tüm yılın hesaba dahil edilmesi doğru olmamıştır.
Öte yandan, davacı vekilinin dava dilekçesinde faiz talep ettiği görülmüştür. Davacı vekilinin faiz talebi yönünden de hüküm kurulması gerekirken eksik incelemeye dayalı karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılardan ..., ..., ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalılardan ..., ..., ... yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılardan ..., ..., ... vekilinin diğer temyiz itirazları ile davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan temyiz eden davalılar yararına takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak temyiz eden davalılara verilmesine, peşin alınan temyiz harcın talep halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 18.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.