Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/11354 Esas 2022/1929 Karar Sayılı İlamı

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davanın reddine

Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında, ''Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat'' olan dava türünün ''CMK’nın 141. maddesine göre tazminat" olarak yazılması, mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir.
Tazminat talebinin dayanağı olan Siverek 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/735 Esas - 2015/355 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının mala zarar verme suçundan 02.10.2014 tarihinde saat 00:00'da gözaltına alındığı, kolluk marifetiyle ifadesi alındıktan sonra 02.10.2014 tarihinde saat 14:00’te salıverildiği, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 07.05.2015 tarihinde kesinleştiği, gözaltı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Davacının 500,00 TL manevi tazminatın gözaltı tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece; davacının üzerine atılı eylemi gerçekleştirdiği iddiasıyla şikayet üzerine gözaltına alındığı, emniyet birimlerince savunmasının tespit edildiği ve aynı gün içerisinde Siverek Cumhuriyet Başsavcılığına sevkinin yapıldığı, Siverek Cumhuriyet Başsavcılığınca savunmasının tespit edildikten sonra davacının aynı gün serbest bırakıldığı, üzerine atılı eylemi gerçekleştirip gerçekleştirmediğinin tespiti ile ilgili savcılık birimi tarafından araştırıldığı, davacının bu süre zarfında gözaltına alındığı, yapılan işlemler, davacıya isnat edilen eylem ile yapılan araştırmalar hep birlikte değerlendirildiğinde savcılık makamı tarafından kamu düzeninin ciddi şekilde bozulmasına sebebiyet verecek bu tür bir iddianın titizlikle araştırılması gerektiği, bu araştırmanın ve yapılacak işlemlerin belirli bir zaman aralığı alacağı, sanığın gözaltına alındığı saat ile sanığın işlemlerinin bitirildikten sonra bırakıldığı saat arasındaki mesafe ile dosyadaki isnatların ve yapılan işlemlerin niteliği göz önüne alındığında makul bir süre olduğu, davacının mağduriyetine sebebiyet verecek bir sürenin olmadığı anlaşılmakla, davacının manevi tazminat talebine konu gözaltı süresinin makul sürede olduğu göz önüne alınarak davanın reddine karar verildiği anlaşılmakla,

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre;
5271 sayılı CMK’nın 141. maddesi uyarınca, Kanuna uygun olarak hakkında koruma tedbiri uygulanan ve haklarında kovuşturmaya yer olmadığına veya beraatlerine karar verilenlerin tazminat isteminde bulunabileceğinin açıkça belirtilmesi karşısında, yapılan soruşturma kapsamında davacı hakkında 14 saatlik gözaltı kararının akabinde yapılan yargılama neticesinde beraat kararı verilmesi sebebiyle davacı lehine yerel mahkemece uygun miktarda bir tazminata hükmedilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 14.03.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.