Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/1905 Esas 2018/6157 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1905
Karar No: 2018/6157
Karar Tarihi: 28.11.2018

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/1905 Esas 2018/6157 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2018/1905 E.  ,  2018/6157 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki asıl ve karşı itirazın iptali-alacak davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın ve karşı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - KARAR -


    Asıl davacı vekili, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca davacının davalıya inşaat malzemesi sattığını, davalının 235.373,30 TL bedelli faturanın sadece 100.000,00 TL"sini ödediğini, bakiye alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve %20 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Asıl davalı-karşı davacı vekili, taraflar arasında mal alım-satım sözleşmesi ve daire satış sözleşmesi imzalandığını, davacının edimini eksik yerine getirdiğini, teslim edilen malların bedelinin ödendiğini, teslim edilmeyen mallara ilişkin iade faturası düzenlendiğini ve sözleşmenin feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiş; karşı davada; alım-satım sözleşmesinin 6. maddesinden kaynaklı 20.000,00 TL cezai şart ile daire satış sözleşmesinin 7.1. maddesinden kaynaklı 9.500,00 TL cezai tazminatın sözleşme tarihi olan 26.07.2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsilini tazminat talep etmiştir.
    Davacı vekili, davalının karşı davasının reddine istemiştir.
    Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, taraflar arasındaki sözleşmenin haklı olarak feshedildiği, davacının davalıya 112.933,75 TL bedelli malzeme teslim ettiği, 122.439,55 TL bedelli malzemeyi teslim etmediği, davalının davacıya 100.000,00 TL ödemede bulunduğu, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 12.933,75 TL asıl alacağının bulunduğu, davalı tarafça sözleşmenin haklı olarak feshedilmesi sebebiyle alım-satım sözleşmesi 6. maddesi uyarınca 20.000,00 TL cezai şart talebinde haklı olduğu, taraflar arasındaki daire satış sözleşmesinin 7.1. maddesi uyarınca belirlenen 9.500,00 TL cezai şart alacağı talebinin adi yazılı gayrımenkul satışına ilişkin sözleşmenin geçersizliği sebebiyle cezai şart talep edemeyeceği gerekçesiyle asıl davanın ve karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Dava her ne kadar davalı tarafından kesilen 235.373,30 TL bedelli faturanın davalı defterlerinde kayıtlı bulunması nedeniyle fatura içerisindeki malın teslim edildiğine karine teşkil etse de daha sonra malın teslimine ilişkin davalının çektiği ihtar üzerine davacının cevabi ihtarında malın teslim edileceğinin bildirilmesiyle ispat yükünün yeniden davacı üzerine geçtiği, bu durumda üzerinde teslim alan imzaları bulunan sevk irsaliyelerindeki kişilerin davalı yetkilisi veya çalışanı olup olmadıkları, imza inkarı halinde gerektiğinde imza incelemesi yaptırılmak suretiyle öncelikle teslim edilen mal ve buna yönelik ihtilaf konusu olmayan davalı ödemesi de nazara alınarak varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    Davacının karşı davaya yönelik temyizine gelince hükme esas alınan 26.07.2012 tarihli sözleşmenin 6. maddesinde tarif edilen tazminat cayma cezası olup edimin geç ifasına yönelik cezai şart niteliğinde görülemez.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harçların istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 28/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.