5. Ceza Dairesi Esas No: 2014/10125 Karar No: 2018/193 Karar Tarihi: 16.01.2018
İhmali davranışla görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2014/10125 Esas 2018/193 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, Atatürk Mahallesi muhtarı olan sanığın müzekkerelere cevap vermemek suretiyle görevi kötüye kullanma suçunu işlediği gerekçesiyle mahkumiyetine karar verdi. Ancak, suçun işlenmesi için bilginin istemiş olması gerektiği ve mahkemenin Hukuk Mahkemesi tarafından istenmiş olması gerektiği belirtildi. Bu nedenle, sanığın eyleminin emre aykırı davranış niteliğinde olduğu ve anılan eylemin karşılığının 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nda düzenlendiği belirtildi. Bu nedenle, sanık hakkında idari para cezası verilmesine yer olmadığına karar verildi. Kararda geçen kanun maddeleri şunlardır: 5271 sayılı CMK'nın 332. maddesi, 5237 sayılı TCK'nın 257. maddesi, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 32. maddesi, 5326 sayılı Kanunun 20/2-c maddesi, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'nın 321. ve 322. maddeleri.
5. Ceza Dairesi 2014/10125 E. , 2018/193 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : İhmali davranışla görevi kötüye kullanma HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Atatürk Mahallesi muhtarı olan sanığın, ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesince yazılan müzekkerelere cevap vermemek suretiyle ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunu işlediğinden bahisle mahkumiyetine karar verilmiş ise de, 5271 sayılı CMK"nın 332. maddesinde “suçların soruşturma ve kovuşturması sırasında Cumhuriyet savcısı, hakim veya mahkeme tarafından” istenilen bilgilere cevap verilmemesi halinin 5237 sayılı TCK"nın 257. maddesine aykırılık oluşturacağının öngörülmesi, somut olayda bilgi isteyen makamın Hukuk Mahkemesi olması hususları nazara alındığında, sanığa isnat olunan eylemin müzekkerelere cevap vermemek suretiyle emre aykırı davranış niteliğinde bulunduğu ve anılan eylemin karşılığının 5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun 32. maddesinde düzenlendiği, bu maddede öngörülen idari para cezasının miktarına göre, kabahati oluşturan fiil tarihi ile inceleme günü arasında 5326 sayılı Yasanın 20/2-c maddesinde öngörülen 3 yıllık zamanaşımı süresinin gerçekleştiği anlaşılmış ve sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca bu hususta bir karar verilmesi mümkün olduğundan gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5326 sayılı Kanunun 20. maddesi gereğince sanık hakkında İDARİ PARA CEZASI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 16/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.