(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2012/5970 E. , 2012/13386 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi vekili, 15.12.2009 havale tarihli dilekçesiyle, Bartın 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1973/10 - 130 sayılı acele elkoyma kararı ile 977 parsel sayılı taşınmazın davalı idare adına tapuya tesciline karar verildiğini, ancak; davaya konu taşınmazın 1965 yılında tapulama mahkemesinin kararı ile orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle kadastro tesbit harici bırakıldığını iddia ederek, Bartın 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1973/10 - 130 sayılı, taşınmazın davalı idare adına tapuya kayıt ve tesciline dair verilen kararının iptali ile taşınmazın orman vasfıyla Orman Yönetimi adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi istemleriyle dava açmıştır. Mahkemece, kamulaştırma kararının iptali davasında idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman iddiasına dayalı tapu iptal ve tescile ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 25.08.1992 tarihinde ilân edilerek kesinleşen sınırlaması evvelce yapılmış ormanlardan mahkeme kararları uyarınca orman olan yerlerin orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
Mahkemenin benimsediği şekilde uyuşmazlığın kamulaştırma kararının iptali istemine ilişkin olduğu yönündeki kabule katılma olanağı yoktur. Somut davanın, kamulaştırma kararının iptali istemiyle açılmadığı kuşkusuzdur. Ancak, davacı ... Yönetimi vekili 15.12.2009 havale tarihli dilekçesinde, çekişmeli taşınmazın davalı idare adına tapuya tesciline dair verilen Bartın Asliye Hukuk Mahkemesinin kararının iptalini istemiştir. Bilindiği üzere, kesinleşmiş bir mahkeme kararının iptali, kısmen veya tamamen değiştirilmesi ancak yargılamanın yenilenmesi yolu ile mümkün olabilir. Ancak, dava dilekçesinin bütününden talebin yargılamanın yenilenmesi olmadığı, dava ve talebin esasında taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tesciline ilişkin olduğu, ancak; vekil tarafından hatalı olarak mahkeme kararının iptalinin talep edildiği anlaşılmaktadır. Kaldı ki, dava dilekçesindeki beyana değer verilerek, davanın mahkeme kararının iptali dolaysıyla yargılamanın yenilenmesi talebi olduğu kabul edildiği takdirde de, dava adli yargının görevi içindedir. Ayrıca, somut davanın idari bir tasarrufa karşı açılmadığı da tartışmasızdır.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 119/1-ğ maddesine göre, açık bir şekilde talep sonucunun dava dilekçesinde bulunması gereken hususlardan olduğu, 119/2. maddesine göre ise, dava dilekçesinde talep sonucunun açık olmaması halinde, hâkim davacıya eksikliği tamamlaması
için bir haftalık kesin süre vereceği ve bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği düzenlenmiştir. Mahkemece, belirtilen kanunî düzenleme uyarınca gerektiğinde davacı ... Yönetimi vekiline talep sonucunun açıklattırılması, taşınmazın tapu kaydı getirtilip, tarafların sunacakları deliller toplanarak sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, yanlış hukuki nitelendirme ile davanın kamulaştırma kararının iptaline yönelik olduğu yönündeki kabule dayanılarak, yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 27/11/2012 günü oy birliği ile karar verildi.