Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/5256 Esas 2013/6253 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/5256
Karar No: 2013/6253
Karar Tarihi: 05.06.2013

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/5256 Esas 2013/6253 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava, tapu iptali ve tescil konusunda açılmıştır. Davacı, 3.500 metrekare yüzölçümündeki bölümün tapusunun iptali ile kendi adına tescilini talep etmiştir. Ancak, mahkeme fen bilirkişi raporu ve krokisi doğrultusunda, söz konusu bölümün başka bir taşınmazla birlikte kullanıldığını tespit etmiştir. Bu nedenle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, yargılama giderleri kabul red oranına göre taraflar üzerinde bırakılmamıştır. Ayrıca, davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemiştir. Bu nedenlerle, temyiz itirazları kabul edilerek karar bozulmuştur.
Kanun Maddeleri: Tapu Kanunu (MADDE 28), Medeni Kanun (MADDE 712, 713, 714)
16. Hukuk Dairesi         2013/5256 E.  ,  2013/6253 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL



    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Yargıtay bozma ilamında özetle; "344 ada 254 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına göre; davacı ... ile karar başlığında dahili davacı olarak gösterilen ... ve ..."in 1/4 payla müşterek malik oldukları, müşterek mülkiyette her bir payın birbirinden bağımsız dava konusu olabildiği, müşterek malikler arasında zorunlu değil ihtiyari dava arkadaşlığının bulunduğu, davacı dava dilekçesinde 3.500 metrekare yüzölçümündeki bölümün tapusunun iptali ile kendi adına tescilini talep ettiği halde fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen yerin çekişmeli 252 parsel sayılı taşınmazdan ifrazı ile yukarıda ismi yazılı kişiler adına kayıtlı bulunan 254 parsel sayılı taşınmaza eklenmesine karar verilerek istemin dışına çıkıldığı, bundan başka 254 parsel sayılı taşınmazda 1/4"er pay sahibi olan ... ve ... tarafından harç yatırmak suretiyle usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığı halde verilen dilekçe ve yargılama tutanağında geçen beyanlarıyla bunlar açısından da iptal ve tescile karar verilmesinin isabetsiz olduğu, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden 252 parsel sayılı taşınmaz içinde kalan yaklaşık 3.500 metrekare yüzölçümündeki bölümün 254 parsel sayılı taşınmazla birlikte kullanıldığı ifade edildiğine göre bu yerin davacıyla diğer paydaşları Naime ve Nursel"e ait olduğunun görüldüğü, ne var ki her bir pay birbirinden bağımsız olup 252 parsel sayılı taşınmaza yönelik dahili davacı olarak gösterilen Naime ve Nursel hak iddia etmekte iseler yöntemine uygun şekilde dava açmak için kendilerine süre verilmesi, dava açtıkları takdirde bu dosya ile birleştirilerek ihtiyari dava arkadaşlığı kuralları gereğince davanın birlikte görülmesi, ancak bu yöntemin izlenebilmesi için davacı ..."nin istek yöntemini değiştirerek iptal edilecek kısmın 254 parsel sayılı taşınmaza ilavesi suretiyle hüküm kurulmasını talep etmesi“ gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 344 ada 252 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 2893,43 metrekare yüzölçümündeki bölümünün tapu kaydının iptali ile bu bölümün 344 ada 254 parsel sayılı taşınmaza eklenerek davacı ve müdahil davacıların tapudaki payları oranında adlarına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ... vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. O halde, taraflara yükletilecek yargılama giderlerinin, kabul red oranına göre taraflar üzerinde bırakılması gerekirken; bu yön göz ardı edilerek, hesap edilen tüm yargılama giderinin tamamının davalıya yükletilmiş olması ve davada kendini vekille temsil ettiren davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemiş olması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.06.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.