Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/27931 Esas 2015/10192 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/27931
Karar No: 2015/10192
Karar Tarihi: 26.05.2015

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/27931 Esas 2015/10192 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2014/27931 E.  ,  2015/10192 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, işlemiş faiz alacağının faiziyle birlikte tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkeme, davanın kısmen kabulüyle; işlemiş faiz alacağının tahsiline, faize faiz istenilmesine ilişkin talebin reddine karar vermiştir.
    Hükmü, tarafların avukatlarının temyiz etmeleri üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi .... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-)Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebepler ile temyiz nedenlerine göre, davalının avukatının tüm, davacının avukatının sair temyiz itirazlarının REDDİNE;
    2-)Faiz, asıl alacağa dahil olmayıp, talep edilmesi alacaklının iradesine bağlı olan feri nitelikte bir haktır. Ancak eldeki davada, biriken yaşlılık aylıklarının geç ödenmesi nedeniyle tahsil kararı verilmesi istenen işleyen yasal faiz; asıl alacak niteliğindedir. Öte yandan, Türk Borçlar Kanunu"nun 121/son maddesinin, “Temerrüt faizine, ayrıca temerrüt faizi yürütülemez.” şeklindeki emredici hükmü ile Türk Ticaret Kanunu"nun 8/2. maddesinin, “Üç aydan aşağı olmamak üzere, faizin anaparaya eklenerek birlikte tekrar faiz yürütülmesi şartı, yalnız cari hesaplarla her iki taraf bakımından da ticari iş niteliğinde olan ödünç sözleşmelerinde geçerlidir.” hükmü karşısında; maddede anılan istisnalar dışında, faize faiz yürütülemeyeceği kuşkusuzdur. Somut olayda, faiz alacağının, yaşlılık aylıklarının geç ödenmesinden kaynaklandığı ve istisnalara girmediği gözetilerek (asıl alacağa ilişkin istem kabul edilmesine karşın) faize faiz işletilmesi isteminin reddine karar verilmiş olması isabetli ise de, Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre buna ilişkin davanın kısmen reddine karar verilmesi; davanın esasına ilişkin değil, şekli açıdan bir kısmen ret kararı olup, bu nedenle, açıklanan yasal düzenlemeler çerçevesinde davacı aleyhine yargılama masrafına hükmedilmesinin mümkün olmadığı gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenleridir.
    Ne var ki, bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi dikkate alınarak 1086 sayılı Kanunun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.


    S O N U Ç : Hükmün "3" numaralı bendindeki "giderinden davanın kabul edilen kısmı dikkate alınarak 157,73 TL yargılama" ibaresinin silinerek hükümden çıkarılmasına; "5" numaralı bendindeki, "Davalı kurum vekille temsil edildiğinden davanın reddedilen kısmı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1500 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine," ibaresinin silinerek hükümden çıkarılmasına ve bu şekliyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, fazla alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 26.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.