Esas No: 2021/8472
Karar No: 2022/1880
Karar Tarihi: 14.03.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/8472 Esas 2022/1880 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacının kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan tutuklu kaldığı ve daha sonra beraat ettiği dava sürecinde, tazminat talebinin yerel mahkemece kısmen kabul edilmesiyle ilgili davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. İnceleme sonucunda, davalı vekilinin bulunmadığı duruşmada sözlü ıslah talebinde bulunması sebebiyle hükmün bozulması kararı verilmiştir. Ancak, davacının tazminat talebinde \"tutuklama tarihinden itibaren faize hükmedilmesine karar verilmesi\" şeklinde sözlü talepte bulunduğu ve ıslahın tek taraflı ve açık bir irade beyanı olduğundan, talep doğrultusunda yasal faize hükmedilmemesinin kanuna aykırı olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle, hüküm BOZULMUŞ ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, 5320 sayılı Kanunun 322. maddesi uyarınca karar verilmesi mümkün bulunduğu ifade edilmiştir. Kanun madde detayları: 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 177/2 maddesi, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi ve 322. maddesi.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davacının tazminat talebinin kısmen kabülü ile 2.251,74 TL maddi, 7.000,00 TL manevi tazminatın davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tazminat talebinin dayanağı olan Bolvadin Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/123 Esas – 2015/123 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 29.10.2011 - 09.02.2012 tarihleri arasında 103 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 04.12.2015 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu,
Davacının 10.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 2.251,74 TL maddi, 7.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede, davacının dava dilekçesinde hükmedilecek tazminat miktarları için tarih belirtmeksizin faiz talebinde bulunmasına karşın, davalı vekilinin bulunmadığı duruşmada hükmedilecek tazminat miktarları için "tutuklama tarihinden itibaren faize hükmedilmesine karar verilmesi" şeklinde sözlü ıslah talebinde bulunduğunun anlaşılması karşısında, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 177/2 maddesi gereğince, bu talebin davalı tarafa bildirilerek faiz talebi hususunda değerlendirme yapılmaması, gerekçesi ile hükmün bozulması üzerine yerel mahkemece duruşma açılıp, 2.251,74 TL maddi, 7.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmiş olup,
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin ve davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Davacının hükmedilecek tazminat miktarları için "tutuklama tarihinden itibaren faize hükmedilmesine karar verilmesi" şeklinde sözlü ıslah talebinde bulunduğu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 177/2 maddesi gereğince, ıslah, mahkemeye yöneltilen tek taraflı ve açık bir irade beyanı olduğundan, yasal şartları yerine getirildiği takdirde, karşı tarafın ya da mahkemenin kabulüne bağlı olmaksızın yapılabileceğinden, davacının talebi doğrultusunda hükmedilen tazminat miktarlarına tutuklama tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerekirken, davalı vekilinin ıslah talebini kabul etmediği gerekçesiyle dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinden, sırasıyla (1) numaralı paragrafta yer alan ‘’HMK 177/2 gereğince ıslahın davalı vekili tarafından kabul edilmemesi sebebiyle dava tarihi olan 22.12.2015’’ ibaresinin çıkartılarak yerine ‘’tutuklama tarihi olan 29.10.2011’’ ibaresinin eklenmesi; (2) numaralı paragrafta yer alan ‘’dava dilekçesinin verildiği 22.12.2015’’ ibaresinin çıkartılarak yerine ‘’tutuklama tarihi olan 29.10.2011’’ ibaresinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.