Esas No: 2020/11161
Karar No: 2022/1877
Karar Tarihi: 14.03.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/11161 Esas 2022/1877 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacının, cinsel istismar suçundan tutuklandığı ve yapılan yargılama sonucunda beraat ettiği gerekçesiyle, haksız tutuklama nedeniyle davalıdan maddi ve manevi tazminat talep ettiği dava sonucunda, yerel mahkemece maddi tazminat talebinin reddi ile 2.500 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedildiği görülmektedir. Ancak, Yüksek Mahkeme, davacının ölümü durumunda davacının yasal mirasçıları dahil edilmeyerek, maddi tazminatın reddedildiği ve manevi tazminatın düşük tespit edildiği gerekçesiyle kararı bozmuştur. Bu kapsamda, 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesi gereğince kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu kabul edilmiştir.
Kararda geçen kanun maddeleri ise şu şekildedir:
- 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesi: Tutuklulukta Geçen Sürelerin Hesaba Katılması
- 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi: Ceza Muhakemesi Kanunu Uygulama Alanı
- 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi: Temyiz İstinabe Kararı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davacının tazminat talebinin kısmen kabulü ile 2.500,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tazminat talebinin dayanağı olan Manisa 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/38 Esas – 2015/113 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının cinsel istismar suçundan 16.09.2010 - 24.11.2010 tarihleri arasında tarihinde 69 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 03.06.2015 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Davacının 10.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminatın ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece maddi tazminat talebinin reddi ile 2.500,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedildiği anlaşılmakla;
Gerekçeli karar başlığında, dava türü olarak, "Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat'' yerine, ''Haksız tutuklama sebebiyle maddi ve manevi tazminat talebi'' olarak yazılması, mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlıkları olarak kabul edilmiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin ve davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sırasında UYAP ortamından temin edilen nüfus kayıt örneğinde davacının hüküm tarihinden sonra 05.10.2017 tarihinde öldüğünün kayıtlı olduğu dikkate alındığında, bu husus araştırılarak davacının öldüğünün tespit edilmesi halinde, davacının yasal mirasçıları davaya dahil edilip davaya devam edip etmeyecekleri sorularak, sonucuna göre karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabul ve uygulamaya göre de;
a- Davacının tutuklandığı tarihte emekli olduğu ve bunun dışında kazancı ve tutuklu kaldığı döneme ilişkin gelir kaybı miktarı konusunda itibar edilebilecek bir belge ibraz edemediği dikkate alınarak, tutuklu kaldığı döneme ilişkin olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca 16 yaşından büyükler için belirlenen net asgari ücret miktarları üzerinden hesaplanacak gelir kaybının maddi tazminat kapsamında davacıya ödenmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile maddi tazminatın reddine karar verilmesi,
b- Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda eksik manevi tazminata hükmolunması,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin ve davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 14.03.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.