
Esas No: 2016/1734
Karar No: 2021/1381
Karar Tarihi: 15.04.2021
Danıştay 13. Daire 2016/1734 Esas 2021/1381 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2016/1734
Karar No:2021/1381
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (/DAVACI) : … Mühendislik İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, Sultangazi Belediyesi Başkanlığı'nca 08/12/2015 tarihinde 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 21/b maddesi uyarınca pazarlık usulü ile gerçekleştirilen … ihale kayıt numaralı "Sultangazi Belediyesi Meydanı İkmal İnşaatı" ihalesine katılmak için kendisine ihale dokümanı verilmesi talebiyle yapılan başvurunun reddi üzerine anılan ihalenin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi'nce; 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 21. maddesinin (b) bendinde sayılan ivedilik unsuruna bağlı olarak ihalenin pazarlık usulü ile yapıldığı, davalı idare elemanlarınca tutulan 02/12/2015 tarihinde düzenlenen teknik rapor incelendiğinde, Belediye Hizmet Tesisi içerisinde yapımı devam eden AVM inşaatında bazı noktalarda tavanda su sızmalarının olduğu ve durumun yakında bulunan meydan inşaatının bitirilmemesinden kaynaklandığı, AVM inşaatının bir an önce bitirilerek hizmete açılması amacıyla meydan inşaatının ivedilikle yapılması gerekliliğine vurgu yapıldığı, ancak ivedilik unsurunun maddede sayılan can veya mal kaybı tehlikesi gibi acilen önlem alınması gerekli olan bir duruma bağlanmayıp AVM inşaatının hızlı bir şekilde hizmete açılması gerekliliği kapsamında değerlendirildiği, başka bir ifade ile, inşaattaki su sızıntısının meydan düzenlemesinin yapılmaması nedeniyle oluştuğu ve bu durumun ciddi can ve mal kaybına sebebiyet verebileceğinin yeterli düzeyde ve teknik olarak açıklanmadığı ve bu kapsamda işin ivedi olduğu yönünde ciddi kanaate varacak teknik analizlerin yapılmadığı, bu itibarla, 4734 sayılı Kanun'un 21/b maddesi uyarınca pazarlık usulü ile yapılan ihalede hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, uyuşmazlık konusu ihaleye sadece AVM ihalesi inşaatının tamamlanması için çıkılmadığı, idarenin arşiv, teknik yazılım, elektrik, ısıtma gibi hizmet birimlerinin ihaleye konu meydanın altında bulunduğu, bu alanda meydana gelen su sızıntıları nedeniyle Belediyeye ait hizmet birimlerinin olumsuz etkilendiği, önceden öngörülemeyen bu durum nedeniyle can ve mal güvenliğinin tehlikeye girmesi sebebiyle söz konusu ihalenin yapıldığı, Mahkemece keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmadığı, savunma dilekçesinde duruşma yapılması talep edildiği hâlde duruşma yapılmadan karar verildiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
Adil yargılanma hakkının düzenlendiği Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (Sözleşme) 6. maddesindeki “aleni yargılamanın” varlığı, zorunlu olarak “sözlü yargılama” hakkını da içerir.
Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkının temel unsurlarından biri de Anayasa’nın 141. maddesinde düzenlenen "yargılamanın açık ve duruşmalı" yapılması ilkesidir. Yargılamanın açıklığı ilkesinin amacı, yargısal mekanizmanın işleyişini kamu denetimine açarak yargılama faaliyetinin saydamlığını güvence altına almak ve yargılamada keyfiliği önlemektir. Bu yönüyle, hukuk devletini gerçekleştirmenin en önemli araçlarından biridir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin birinci fıkrasında, Danıştay ile idare ve vergi mahkemelerinde açılan iptal ve yirmibeşbin Türk Lirasını aşan tam yargı davalarında taraflardan birinin isteği üzerine duruşma yapılacağı; üçüncü fıkrasında, duruşma talebinin, dava dilekçesi ile cevap ve savunmalarda yapılabileceği kurala bağlanmıştır. Anılan maddeye göre, taraflardan birinin isteği üzerine, duruşma yapıldıktan sonra uyuşmazlık hakkında karar verilmesi gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, davalı idare vekili tarafından verilen ve 29/01/2016 tarihinde İdare Mahkemesi kaydına giren savunma dilekçesinde duruşma yapılması isteminde bulunulduğu hâlde, Mahkemece duruşma yapılmaksızın karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, Mahkemece davalının duruşma istemi göz önünde bulundurulmadan karar verilmesi, hem Anayasa'nın 36. maddesinde yer alan adil yargılanma hakkına, hem de 2577 sayılı Kanun'un 17. maddesinin açık ve emredici kuralına aykırı olduğundan, duruşma talebine rağmen duruşma yapılmaksızın verilen İdare Mahkemesi kararında usûl hükümlerine uygunluk bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin kabulüne;
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 15/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.