Esas No: 2019/2497
Karar No: 2021/2057
Karar Tarihi: 15.04.2021
Danıştay 3. Daire 2019/2497 Esas 2021/2057 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/2497
Karar No : 2021/2057
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı/…
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : …Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurularına ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:.., K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına düzenlenen … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin katma değer vergisi ile bu vergiye ait vergi ziyaı cezası ve gecikme faizine isabet eden kısmının iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Ödeme emri içeriği Ağustos dönemine ait vergi ve cezasına ilişkin ihbarnamenin 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümleri uyarınca tebliğ edilmesi nedeniyle söz konusu döneme ait kamu alacağının usulüne uygun tebliğ edilerek kesinleştiğinden söz edilemeyeceği; davacının ikametgah adresinde yeğenine tebliğ edilen ve dava açılmayarak kesinleşen Aralık dönemine ait vergi ve cezanın takibinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle ödeme emrinin dava konusu edilen Ağustos dönemine yönelik kısmı iptal edilmiş, Aralık dönemine ait kısmı yönünden ise dava reddedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Davalı idare istinaf başvurusu, Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan ödeme emrinin Ağustos dönemine ait kısmının iptaline ilişkin hüküm fıkrasının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle reddedilmiş, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nda belgesiz mal bulundurduğu tespit edilenler adına 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu'nun 13. maddesinin 5. fıkrasında yer alan düzenleme uyarınca özel tüketim vergisi tarhiyatı yapılabileceği ancak olayda katma değer vergisine tabi tutulmasına neden olacak bir işlem yapıldığına dair bir saptama olmadığı dolayısıyla davacının 3065 sayılı Kanun'un 9. maddesinin 2. bendine istinaden vergi sorumlusu olmasını gerektirecek koşulların oluşmadığı gerekçesiyle davacı istinaf başvurusu kabul edilerek Vergi Mahkemesi kararının, ödeme emrinin Aralık dönemine ait kısmı yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrası kaldırıldıktan sonra ödeme emrinin bu kısmı da iptal edilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : İhbarname aşamasında değerlendirilebilecek olan davacı iddialarının, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 58. maddesi kapsamına girmediği ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ: Vergi Dava Dairesi kararının; ödeme emrinin, Ağustos dönemine ait vergi ve cezalara ilişkin hüküm fıkrasının onanması; ödeme emrinin, Aralık dönemine ait vergi ve cezalara ilişkin ihbarnamenin '… Mah. … Sok. No:.. …/…'' adresinde davacının yeğenine 09.07.2015 tarihinde tebliğ edildiği ancak Mernis kayıtlarına göre bu tarihte davacı adresinin "… Mah. … Sok. No:… …/…'' olduğu anlaşıldığından dolayısıyla söz konusu döneme ait kamu alacağının usulüne uygun tebliğ edilerek kesinleştiğinden bahsedilemeyeceğinden Vergi Dava Dairesi kararının; ödeme emrinin, Aralık dönemine ait vergi ve cezalara ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen temyiz isteminin bu gerekçeyle reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı adına, 2014 yılına ait muhtelif kamu alacağının tahsili amacıyla dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 55. maddesinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir "ödeme emri" ile tebliğ olunacağı; 58. maddesinde, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde dava açabileceği hükümlerine yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Temyiz istemine konu edilen Vergi Dava Dairesi kararının; ödeme emrinin, Ağustos dönemine ilişkin hüküm fıkrası aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle Dairemizce de uygun görülmüştür.
İlgililere usulüne uygun olarak tebliğ edilen ihbarname üzerine dava açılmaması veya açılan davanın kısmen veya tamamen reddedilmesi sonucu adlarına ödeme emri düzenlenebilecek olup bu ödeme emrine karşı açılan davada ihbarname aşamasında açılacak davada ileri sürülmesi gereken hukuka aykırılıkların işlemin sebep unsurundaki hukuka aykırılık hali olarak incelenmesine olanak bulunmamaktadır.
Dava konusu edilmeksizin kesinleşmiş idari işlemler sonrası kurulan yeni idari işlemlere karşı açılan davalarda, bu yeni işlemin hukuka uygunluğunun incelenebilecek olması, kesinleşmiş olan önceki hukuksal durumların yeniden incelenebileceği anlamı taşımamaktadır. 6183 sayılı Kanun'un 58. maddesinde de bu yüzden, ödeme emrine karşı ileri sürülebilecek itiraz sebepleri sınırlandırılmıştır.
Uyuşmazlık konusu olayda, Aralık dönemine ait vergi ve cezaya ilişkin ihbarnamenin usulüne uygun olarak tebliğ edilerek kesinleştiği dikkate alındığında, davacı iddialarının bu aşamada incelenmesi mümkün olmamasına karşın aksi yöndeki değerlendirme üzerine verilen Vergi Dava Dairesi kararının; ödeme emrinin, söz konusu döneme ait vergi ve cezaya ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerekmiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kısmen reddine,
2. …Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının; ödeme emrinin, Ağustos dönemine ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
3. Temyiz isteminin kısmen kabulüne,
4. Kararın; ödeme emrinin, Aralık dönemine ilişkin hüküm fıkrasının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesine,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 15/04/2021 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.
(X)-KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar bozulması istenen Vergi Dava Dairesi kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında istemin kabulünü gerektirecek durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ve kararın onanması gerektiği oyuyla karara katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.