16. Hukuk Dairesi 2013/5307 E. , 2013/6237 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "dava, kadastral parselin ihyası isteğine ilişkin olup, çekişme konusu taşınmazın öncesinde tescil harici yer iken, ...Belediyesince 42 nolu imar düzenlemesine tabi tutulduğu, yargılama sırasında yeni kurulan ... Belediyesi sınırları içinde kalması üzerine anılan Belediyenin de davaya dahil edildiği; davacı Hazinenin, çekişmeli taşınmazın kayıtlarının dayanaksız hale geldiğini belirterek imar öncesi duruma dönülmesini ve ihdasen oluşan parselin yeniden adına tescili, olmadığı takdirde zararının tazmini isteğiyle eldeki davayı açtığı; gerçekten de; sicilin dayanağını teşkil eden idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilmesi sonucu sicilin yolsuz tescil durumuna düşeceği ve kadastral parselin mülkiyet ve geometrik yönden ihyasına karar verileceği; öte yandan, sicil illetten mücerret hale gelmedikçe kütükte bir değişiklik yapılamayacağı; nevarki, sicilin dayanağını teşkil eden 42 nolu imar uygulamasının idari yargıda iptal edildiğine dair bir kararın bulunmadığı; hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda; "uyulan Yargıtay bozma ilamı kapsamında davacı ... Hazinesinin davasının reddine" karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, hüküm kurulduktan sonra vekalet ücretinin arttırılması yönünde tavzih kararı verilmiştir. Oysa, karar vermekle dosyadan elini çeken hakim, hüküm sonucunu değiştirir mahiyette tavzih kararı veremez. 0 halde, davacı Hazine vekilinin tavzihe yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile 28.11.2013 tarihli tavzih kararının bozularak ortadan kaldırılmasına.
Davacı Hazine vekilinin işin esası bakımından temyiz itirazlarına gelince; dava, kadastral mülkiyet durumunun ihyası, mümkün olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkin olup, mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda...Belediyesi tarafından yapılan 42 nolu imar düzenlemesinin idari yargı yerinde iptal edilmediği ve halen geçerliliğini koruduğu, anılan imar düzenlemesi ile ilgili idari yargıda dava açılarak işlem iptal ettirilmedikçe eldeki davanın dinlenme olanağından söz edilemeyeceği belirlenerek işin esası bakımından yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ne var ki, taraflar arasında mülkiyet ihtilafı bulunmayıp, davadaki istek kamusal tasarruftan kaynaklanan sicil kaydının düzeltilmesine ilişkin bulunduğuna göre, hüküm altına alınması gereken vekalet ücreti maktu olması gerekirken, nispi olarak tayin ve takdiri doğru değildir. Ancak, anılan bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, gerekçeli kararın hüküm kısmında, 6. benddeki "...Ü.T. uyarınca dava değeri üzerinden hesaplanan 11.106 TL nisbi ücreti vekaletin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine" ibaresinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine; "davalı ... ... ile dahili davalı ... ve davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 1.200.-TL maktu vekalet ücretinin davacı Hazineden alınarak davalı ... ..., dahili davalı ... ve davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..."na verilmesine" ibaresinin eklenmesine ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 05.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.