20. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/10350 Karar No: 2018/980 Karar Tarihi: 13.02.2018
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/10350 Esas 2018/980 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, kadastro sırasında kendisine ait olan bir taşınmazın Hazine adına tespit edildiğini ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına gerçekleştiğini ileri sürerek dava açtı. Mahkeme, davanın kabulüne karar verdi ve çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline hükmetti. Davalı Hazine tarafından temyiz edilen karar Yargıtay 7. Hukuk Dairesi tarafından bozuldu. Yeniden yapılan yargılama sonucunda, çekişmeli parselin orman sayılmayan yerlerden olduğu ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildi ve çekişmeli taşınmaz mirasçılarının adına tescil edildi. Dosya kapsamındaki belgelere göre çekişmeli taşınmaz orman sayılmayan yerlerden olduğuna ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğuna karar verildi. Kararda, çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği gösteren 3402 sayılı Kanunun 4. ve 14. m
20. Hukuk Dairesi 2017/10350 E. , 2018/980 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında ... köyü 200 ada 114 parsel sayılı 46.400,00m2 yüzölçümündeki taşınmaz, edinme sebebinde komşu 35 nolu parsele uygulanan 285 nolu vergi kaydının miktar fazlası olduğu belirtilerek tarla niteliğiyle Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına gerçekleştiğini ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 200 ada 114 nolu parselin kadastro tespitinin iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hükmün davalı Hazine tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 19/06/1996 gün 1996/3980-6095 E.K sayılı kararı ile bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; dava konusu taşınmazın kuzey hududunun orman olduğu, batı ve doğu hudutlarında yer alan parsellere ilişkin olarak orman iddiasıyla açılan davaların derdest olduğu, yörede orman tahdidinin yapıldığı ancak kesinleştiğine ilişkin dosyada herhangi bir bilgi yer almadığı anlaşıldığından, tespit tarihinden önce orman tahdidinin kesinleşip kesinleşmediği ilgili yerlerden sorularak, kesinleşti ise tahdide ilişkin harita ve tutanaklar getirtilerek yeniden yapılacak keşifte zemine uygulanması gerektiği, kesinleşmedi ise taşınmazın öncesi itibariyle orman olup olmadığına yönelik araştırma yapılması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulmasının ardından yapılan yargılama sonunda, çekişmeli parselin orman sayılmayan yerlerden olduğu ve davacılar lehine zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne, çekişmeli 200 ada 114 nolu parselin kadastro tespitinin iptali ile davacı ... mirasçıları adına miras payları oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 13/02/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.