13. Hukuk Dairesi 2013/31279 E. , 2013/31016 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, 19/02/2011 tarihinde ..."da geçirdiği trafik kazası neticesinde sol bacağında kırık meydana geldiğini, 21/02/2011 tarihinde ameliyat olduğunu ve bacağına platin takıldığını, ameliyat süreci tamamlanıp taburcu olduktan sonra fizik tedavi gerekli görüldüğünü ve davalı ... merkezinde 29/06/2011 tarihinde fizik tedaviye başladığını, kurum fizyoterapisti tarafından uygulanan fizik tedavinin olumlu sonuçlar verdiğini, daha sonra fizyoterapistinin değiştiğini ve kendisini zorlayıcı tedaviler uygulandığını, kendisinin bu tedavileri kaldıramayacağını ağır geldiğini beyan etmesine rağmen ağır tedaviye devam edildiğini, bu seanslar sonrasında bacağındaki platinin vidalarının oynadığını, şiddetli ağrılar çekmeye başladığını, daha sonra yapılan tetkiklerde bacağın aynı yerden tekrar kırıldığının tespit edildiğini, olaydan dolayı büyük acı ve ızdırap duyduğunu bildirerek, manevi tazminata ilişkin haklarını saklı tutarak yaptığı tedavi giderleri ile uğradığı kazanç kaybının yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davalının T.T.K. hükümleri uyarınca, ticari faaliyette bulunan bir şirket olduğu, taraflardan biri için ticari olan iş diğeri için de ticari sayıldığı, buna göre Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine, mahkemenin görevsizliğine, dosyanın görevli ... Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, davalı hastanede yanlış tedavi uygulandığını belirterek maddi tazminat istemiyle eldeki davayı açmışlardır.Mahkemece, asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik karar verilmiş ise de; B.K. nun 502. maddesi hükmü uyarınca, diğer iş görme sözleşmeleri hakkındaki yasal düzenlemelere tabi olmayan işlerde, vekalet hükümleri geçerlidir. Somut olayda olduğu gibi, özel hastane (ve onun tarafından istihdam edilen doktorlar) ile hasta arasındaki uyuşmazlıkların vekalet sözleşmesine ilişkin hukuksal düzenlemelere göre çözülmesi gerektiği konusunda, öğreti ve Yargıtay’ın istikrar kazanmış uygulaması arasında paralellik bulunmaktadır. (Öğreti ve uygulamaya örnek olarak: Prof. Dr. Haluk Tandoğan, Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri, Cilt: 2, Sevinç Matbaası, ... 1977, sayfa: 176 ve devamı; Dairemizin 4.3.l994 gün ve 1994/8557-2l38 sayılı kararı ve aynı doğrultudaki birçok başka karar.)
Somut olayda, davacı ile davalılar arasında vekil-müvekkil ilişkisi mevcut olup, davadaki talepler vekillerin vekalet görevini ifada özen borcuna aykırı davrandıkları iddiasına dayalı bulunmakla, uyuşmazlığa vekalet hükümleri uygulanmalı ve doğal olarak, uyuşmazlığın da bu çerçevede değerlendirilmesi gerekir.
6102 sayılı TTK"nın 4. maddesine göre bir davanın ticari dava olabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan sayılması gerekir. Somut olayda davacı davalı hastanede tedavi gören bir kişi olup, tacir olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Bu durumda mahkemece uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olmayıp 6100 sayılı HMK 2. maddesine göre Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gözetilerek işin esasına girilmek suretiyle varılacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesis usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ : Yukarıda birinci bente açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan 24.30 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 10.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.