10. Hukuk Dairesi 2015/5763 E. , 2015/10151 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkeme, ilâmında belirtildiği üzere davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraflar vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi .... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
506 sayılı Yasanın 2" nci maddesinde genel bir tanım yapılarak, bir hizmet aktine (iş sözleşmesine) dayanarak bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılanların bu kanuna göre “sigortalı” belirtildikten sonra, 3’ncü maddesinde, bu kanun uygulamasında sigortalı sayılmayacak kimseler ile, bazı sigorta kollarının uygulanmayacağı kimseler açıklanmış, 4’ncü maddesinde, bu kanunun uygulanmasında 2" nci maddede belirtilen sigortalıları çalıştıran gerçek veya tüzel kişiler “işveren” olarak tarif edilmiş, 6" ncı maddede de, çalışanların işe alınmalarıyla kendiliğinden sigortalı olacakları hüküm altına alınmıştır. Anılan kanun kapsamında sigortalı sayılmanın koşulları; iş sözleşmesine göre çalışma, sözleşmede öngörülen edimin (hizmetin) işverene ait işyerinde veya işyerinden sayılan yerlerde görülmesi, 3’ncü maddede belirtilen “sigortalı sayılmayan” kişilerden olunmamasıdır. Diğer taraftan davanın temel yasal dayanağı, anılan Kanunun 79’uncu maddesinin onuncu fıkrası olup, söz konusu Kanunun 6’ncı maddesinde yer alan, sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamayacağı ve vazgeçilemeyeceği yönündeki düzenleme ile anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi göz önünde bulundurulduğunda, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davaların kamu düzeni ile ilgili olduğu ve özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri gerektiği açıktır.
Baskın olan bilimsel ve yargısal görüşlere göre, iş sözleşmesinin ayırt edici ve belirleyici özelliği, “zaman” ile “bağımlılık” unsurlarıdır. Zaman unsuru, çalışanın iş gücünü belirli veya belirsiz bir süre içinde işveren veya vekilinin buyruğunda bulundurmasını kapsamaktadır ve anılan sürede buyruk ve denetim altında (bağımlılık) edim yerine getirilmektedir. Bağımlılık ise, her an ve durumda çalışanı denetleme veya buyruğuna göre edimini yaptırma olanağını işverene tanıyan, çalışanın edimi ile ilgili buyruklar dışında çalışma olanağı bulamayacağı nitelikte bir bağımlılıktır. İş sözleşmesinde, çalışan, emeğini, iş sahibinin emrine hazır bulundurmaktadır, ücret ise, yapılan faaliyetin karşılığı olarak ödenmektedir.
Bu yasal düzenlemeler çerçevesinde, olağan olarak sigortalılık niteliği, 506 sayılı Yasanın 2" nci maddesine göre hizmet aktinin kurulması ve 6" ncı madde gereğince çalışmaya başlanması ile edinilir. Bu maddelerde açıkça belirtildiği üzere, sigortalılığın oluşumu yönünden çalışma olgusunun varlığı zorunludur.
Anılan açıklamalarla birlikte, inceleme konusu davada yapılması gereken iş; bu tür sigortalı hizmetlerin saptanmasına ilişkin davaların kamu düzeniyle ilgili olup, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerekeceği yönündeki ilke gereğince, öncelikle davacının yaptığı işin niteliği üzerinde durulmalı, ücret ödemelerinin kim tarafından ve ne suretle yapıldığı, hizmet akdinin unsurlarından olan zaman ve bağımlılık ilişkisinin varlığı ve süresi irdelenmeli; vergi kayıtları celbedilmeli, Kurum müfettişlerince uyuşmazlık devresine ilişkin dosyaya gelenler dışında inceleme yapılıp yapılmadığı araştırılmalı, aynı yörede komşu işverenler veya bu işverenlerin bordrolu çalıştırdığı kişiler saptanarak tanık sıfatıyla bilgi ve görgülerine başvurulmalı, davalı işverene ait işyerinin kapsam ve mahiyeti araştırılarak malzeme indirilmesi ve yüklenmesi işlemlerinin nasıl ve ne sıklıkta yapıldığı, bu indirme ve yükleme sırasında, taşıma işine sürekli davacının çağrılıp çağrılmadığı yani, daimi hamal olup olmadığı araştırılmalı, davacının, serbest meslek erbaplığından dolayı vergi veya Bağ-Kur kaydının bulunup bulunmadığı araştırılmalı, davalı işyerine ait teslim fişlerinde adı geçen Mahmut Çekmecelioğlu ve Ahmet Çalışkan’ın tanık sıfatıyla bilgi ve görgüsüne başvurulmalı, yapılan işin kapsam ve niteliği de nazara alındığında kısmi çalışma mümkün olduğundan, çalışmanın varlığı, süresi ve sürekliliği ile çalışmanın varlığı halinde, kısmi, ya da, tam gün olup olmadığı da belirlenip tartışılarak, toplanan tüm kanıtlar birlikte değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, taraflar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı ve davalı şirkete iadesine, 26.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.