17. Hukuk Dairesi 2014/3120 E. , 2014/3945 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline ait araç sürücüsünün davalıya ait araca çarparak hasarlanmasına neden olduğunu, hasar nedeni ile davalıya boş senet verdiğini, davalı tarafından bu senet nedeni ile 33.000,00 TL asıl alacak üzerinden takibe geçildiğini, takip miktarı kadar borçlu olmadığının tespiti ile %40 oranında kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin, senedi anlaşma ile aldığını ve açık senet verilmekle senet hamiline serbestçe doldurma yetkisinin verildiğini belirterek davanın reddini ve %40 oranında kötüniyet tazminatına karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile davacı tarafa ait araç sürücüsünün meydana gelen kazada %100 kusuru olduğu, kaza sonucu davalıya ait araçta 11.600,00-TL hasar oluştuğu, icra dosyasına konu 33.000,00 TL bedelli bonodan dolayı 21.496,30 TL den davacının borçlu olmadığının tespiti ile 21.400,00 TL"nin %40"ı oranında kötüniyet tazminatının davalıdan tahsline, 11.600,00 TL"nin %40"ı oranında kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-Ancak, dava konusu tazminat miktarı likit (belirli, muayyen) olmayıp hükmedilecek miktarın tespiti yargılamayı gerektirdiğinden, davalı ve davacı aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmesi doğru değil bozma nedeni ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK’nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HMUK’nun 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin ve davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 2. bendinde yer alan “koşulları oluşmakla kabul edilen 21.400 TL asıl alacak tutarının %40"ı oranında kötü niyet tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine” ve 3. bendinde yer alan “koşulları oluşmakla red edilen 11.600 TL asıl alacak tutarının %40"ı oranında kötü niyet tazminatının davacıdan alınıp davalıya verilmesine” ibarelerinin çıkartılmasına, hükmün bu hali ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine 20.3.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.