(Kapatılan)15. Hukuk Dairesi 2021/585 E. , 2021/1355 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki asıl ve birleşen davada davalı ... ile asıl davada davacı ... vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
- K... R... R -
Asıl davada davacı vekili, müvekkilinin, davalılardan ... Ltd. Şti. İle yaptığı anlaşma doğrultusunda... 2, 1. Etap... O-...Blokta yer alan 101 no.lu dairenin kendisine satıldığını, sözleşme kapsamında ödemelerine başladığını, bilahare şirketin diğer davalı kooperatife dönüştüğünü, kendisinin kooperatif üyesi olması için gerekli olan belgeleri düzenleyip kooperatife teslim ettiğini, müvekkilinin kooperatif üyesi olarak dairesinin kendisine teslimini beklerken daire verilemeyeceğinin beyan edildiğini ileri sürerek müvekkilinin kooperatif üyesi olarak anlaşmada belirtilen dairenin tapusunun kendisi adına tesciline, mümkün olmaz ise dairenin rayiç değerinin belirlenerek en yüksek banka faiziyle birlikte kendisine ödenmesine, aksi taktirde emsal bir dairenin müvekkil adına tapuda tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili, davalı kooperatif üyesi olarak tüm edimlerini yerine getirdiğini, dava konusu yapılan...-...Blok 4 no.lu dairenin kendisine teslim edildiğini, taşınmazı kiraya vermek suretiyle tasarruf ettiğini, ancak taşınmazın tapu kaydının halen davalı kooperatif üzerinde bulunduğunu ileri sürerek davalı kooperatif adına olan tapu kaydının iptali ile kendi adına tesciline, aksi takdirde bedelinin tespiti ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl ve birleşen davada davalı kooperatif vekili, asıl davada davacının kooperatif üyesi olmadığını, asıl davada davacının davalı ...Ltd. Şti."ne yapmış olduğu ödemelerin müvekkili kooperatife aktarılmadığını, dava konusu yapılan taşınmazın 4 no.lu daire olduğunu ve bu taşınmazın müvekkili kooperatif tarafından birleşen davanın davacısına tahsil edildiğini, birleşen davada davacının kooperatif üyesi olarak tüm edimlerini yerine getirdiğini, ancak asıl davada mahkemece verilen tedbir kararı nedeniyle tapuda gerekli intikal işlemlerini yaptıramadıklarını, birleşen davanın açılmasına müvekkilinin sebebiyet vermediğini savunarak asıl ve birleşen davanın reddini istemiştir.
Asıl davada davalı ...Ltd. Şti. vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı ..."un tapu maliki olan kooperatifin üyesi olmadığı, kooperatif adına herhangi bir ödemede bulunmadığı, bu nedenle davalı ...-Pa Ltd Şirketine yapmış olduğu, 999 TL ödemenin güncellenmiş karşılığının iş bu şirketten isteyebileceği, birleşen dava yönünden tapu maliki olan kooperatif vekilinin yargılama aşamasındaki beyanlarına göre birleşen davada davacı ..."nın kooperatif üyesi olarak tüm edimlerini yerine getirdiği, taşınmazın kendisine tahsis edildiği anlaşıldığından birleşen dava yönünden açılan davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle asıl dava yönünden davacı ... tarafından davalı yeni ünvanı S.S. ... Gölşehir Konut Yapı Kooperatifi aleyhine açmış olduğu davanın pasif husumet nedeniyle reddine, davacı ..."un davalı ...-Pa Ltd. Şti aleyhine açmış olduğu davanın kısmen kabulüne, 12.440 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline, birleşen dava yönünden davacı ... tarafından davalı kooperatif aleyhine açılan davanın kabulü ile, davalı kooperatif adına kayıtlı İstanbul ili, Büyükçekmece ilçesi, ... mahallesinde kain 293 Ada, 4 no.lu parsel üzerinde bulunan... Blok, Kat 1, giriş 3, 4 no.lu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapu siciline tesciline dair verilen karara karşı davacı ... vekili ve davalı kooperatif vekili tarafından ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17 Hukuk Dairesinin 14.03.2018 tarihli 2017/1468 E-2018/418 K sayılı ilamıyla; asıl dosya davacısının davalı kooperatife üye olduğuna dair dosyada herhangi bir bilgi, belge bulunmadığı, kooperatife üyeliğinin kabulü mümkün olmayacağından davacının davalı kooperatife karşı açmış olduğu davasının reddinin yerinde olduğu davalı şirketin ise, asıl dosya davacısı ile sözleşmeyi gerçekleştiren ve ödemeleri kabul eden taraf olduğu ve bu ödemeleri diğer davalı kooperatife intikal ettiğini ispat edemediğinden davacının daire satışı için ödemiş olduğu bedelin güncel değerini iade etmekle yükümlü olduğundan mahkemenin asıl ve birleşen dava yönünden kabulünün yerinde olduğu, kooperatif üyesi olduğu anlaşılan birleşen dosya davacısının daireyle ilgili ödemeleri gerçekleşmiş olması nedeniyle davalı kooperatif adına kayıtlı olan taşınmazın tapu kaydının iptali ile kendisi adına tescili talebi yerinde görüldüğü gerekçesiyle davacı ... vekili ve davalı kooperatif vekili istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davacı vekili ve birleşen davada davalı kooperatif vekili temyiz etmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, birleşen davada davalı .... ... Yapı Kooperatifi vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) Asıl davada, davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Asıl dava, kooperatif ortaklığına dayalı tapu iptal tescil, aksi halde emsal bir dairenin tapuda tescili, olmadığı taktirde daire bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Davalı şirket ile davalı kooperatif arasında 22.06.1995 tarihinde, şirketin kooperatifin dairelerini pazarlama ve kooperatife üye temin etme hususunda hizmet sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmenin 26.06.1996 tarihli genel kurulda onaylandığı, asıl davada davacının davalı şirketle 22.09.1997 tarihinde konut alımına ilişkin sözleşme imzaladığı, davalı şirket ile davalı kooperatif arasındaki hizmet sözleşmesi ilişkisinin 31.12.1997 tarihinde fesih edildiği görülmüştür. Dolayısıyla, davalı şirket ile davalı kooperatif arasındaki hizmet sözleşmesi ilişkisinin fesih tarihinden önce asıl dava davacısı ile davalı şirket arasında konut alımına ilişkin sözleşme imzalandığından ve davalı şirketin kooperatife üye temini için davalı kooperatifle hizmet sözleşmesi yaptığı göz önüne alınarak, asıl davada davacı ...’un kooperatif üyesi olduğunun kabulü gerekir.
Ancak davacı iddiasında, sabit bir bedel ödemek suretiyle ortak olduğunu belirtmektedir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 23. maddesi hükmü uyarınca, ortaklar hak ve yükümlülüklerde eşit konumda olup yönetim kurulu bu ilkenin dışına çıkmak istediği takdirde, bu hususu genel kurul gündemine alarak, genel kurulun tartışmasına açıkça sunması gerekmekte veya genel kurulun yapılan uygulamayı açıkça ya da zımnen benimsemesi icap etmektedir. Bu nedenle, sabit ve peşin aidat ödemek suretiyle ortaklığa alınmadaki bu usule uyulmamışsa, böyle bir ortağın (devam eden inşaatların finansmanına katılımı için) aidat yükümlülüğü devam eder. Açıklanan usule uyulmuşsa, ortaklığa alınmadaki bu farklılık, ortaklığa alındıktan sonra üyelik aidatı istenmesini mümkün kılmaz ise de, kooperatifin amacına ulaşıncaya kadar yapılan genel yönetim ve alt yapı giderlerinden ortağın sorumluluğu devam eder. Genel kurulca açık yetki verilmedikçe ya da benimsemedikçe 1163 sayılı Yasa"nın 23. maddesine aykırı şekilde yönetim kurulunun diğer ortaklardan farklı statüde ortaklığa kabul kararı vermesine veya akçalı konularda bir ortağı farklı statüde konumlandırmasına geçerli hukuki sonuç bağlanamaz.
O halde mahkemece, kooperatif genel kurul kararları ve diğer tüm kayıtları üzerinde kooperatifler konusunda uzman bilirkişi marifetiyle inceleme yapılarak davacının peşin ödemeli ortak mı, normal statülü ortak mı olduğunun belirlenmesi, yapılacak tespite göre kooperatife karşı üyeliğin türünün gerektirdiği parasal yükümlülüklerini tam olarak yerine getirip getirmediği, borçlu olması halinde ise 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 23. maddesinde karşılığını bulan eşitlik ilkesi de gözönünde bulundurulmak suretiyle davacı ile aynı durumda olan başka üyelere borca rağmen dairelerin teslim edilip edilmediği ve davalı kooperatifin elinde davacıya tahsis edilebilecek nitelikte bir konut bulunup bulunmadığı hususlarının belirlenmesi gerekir.
Yapılacak inceleme sonucunda davacının peşin ödemeli ortak olduğu anlaşılması veya davacının peşin ödemeli ortak olmamasına rağmen normal ödemesini yapan bir ortak kadar ödeme yapmış olması veya davacının borçlu olmasına rağmen davacı ile aynı durumda olan başka üyelere dairelerin teslim edildiğinin anlaşılması halinde: Davalı kooperatifin elinde davacıya tahsis edilebilecek nitelikte bir konut bulunması halinde, tapu iptal tescil talebinin kabulüne; Davacının peşin ödemeli ortak olmadığı ve ödemelerinin de tam olmadığının tespiti durumunda ise yerleşik 6"lı formül uygulamasına göre hesaplanacak tazminata hükmedilmesi gerekirken, açıklanan hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle birleşen davada davalı .... ... Gölşehir Yapı Kooperatifi vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesinin 14/03/2018 tarih ve 2017/1468 Esas, 2018/418 Karar sayılı kararın kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının asıl davada davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının davacı ..."a iadesine, aşağıda yazılı harcın birleşen davada davalı ... Kooperatifin"den alınmasına, HMK 373/1 maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, 01.04.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.