7. Ceza Dairesi 2018/14830 E. , 2021/4554 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5015 sayılı Yasaya aykırılık
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1-Sanık hakkında asıl 2010/116 Esas ve birleşen 2010/154 Esas sayılı dosyalarda sanığın üzerine atılı 05/11/2009 ve 20/11/2009 suç tarihli eylemler yönünden 5015 sayılı Yasaya muhalefet suçundan tek bir cezaya hükmedilmiş ise de, Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 08.04.2014 tarihli, 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar ve 16.05.2017 tarih, 2015/398 Esas ve 2017/272 Karar sayılı kararları uyarınca, sanığın tek suç işleme kararı kapsamında iki kez 5015 sayılı Yasanın ek 5/1. maddesinde düzenlenen suçu işlediği, hukuki kesintinin söz konusu eylemler açısından 13/01/2010 tarihli iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleştiği, işlemiş olduğu suçtan dolayı henüz hakkında iddianame düzenlenmeden aynı suç işleme kararıyla yeniden suç işleyen sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanması yerine yazılı şekilde tek suç kabul edilerek TCK"nun 43/1.maddesi uyarınca artırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 08.04.2014 tarihli, 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar ve 16.05.2017 tarih, 2015/398 Esas ve 2017/272 Karar sayılı kararlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK"nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
Temyiz incelenmesine konu birleşen 2010/154 Esas sayılı dosyaya ilişkin suç tarihinin 20/11/2009, iddianame düzenleme tarihinin ise 13/01/2010 olduğu,
UYAP sisteminden yapılan incelemede daha önce Dairemizin 04/02/2016 tarih ve 2014/12223 Esas, 2016/1307 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilen İstanbul Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2016/118 Esas sırasında kayıtlı ve halen derdest olan dosyasında suç tarihinin 10/12/2009, iddianame düzenleme tarihinin ise 29/11/2010 olduğu,
Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre adı geçen sanığın eylemlerinin TCK"nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
3-Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 5015 sayılı Yasanın Ek 5/1. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile 5015 sayılı Yasanın Ek 5/1. maddesinin yürürlükten kaldırılarak atılı suça ilişkin düzenlemenin 5607 sayılı Yasanın 3/11 ve 3/12. maddeleri kapsamı içine alındığı ve halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değişik 3/11 ve 3/12. maddeleri ile de aynı düzenlemenin korunduğu cihetle,
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
Suç tarihinde yürürlükte olan 5015 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/12. maddesi gereğince uygulama yapılması ve yine aynı Yasanın 3/22 ve 5/2.maddelerinin de uygulama şartlarının oluşup oluşmadığının somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen Geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
Kabule göre de;
1-Asıl 2010/116 Esas sayılı dosyada bulunan 21/11/2009 tarihli olay tutanağına göre suç tarihi 20/11/2009 olduğu halde gerekçeli karar başlığında 21/11/2009 olarak gösterilmesi,
2-İddianamede 05/11/2009 tarihli olayda ele geçen suça konu eşyaya ilişkin müsadere talep edilmediği halde ek savunma hakkı tanınmadan müsadere kararı verilmesi,
3-34 FEZ 24 plakalı nakil aracı hakkında iddianamede müsadere talep edilmediği halde müsaderesine karar verilmesi,
4-İddianamede müsaderesi talep edilen ve 21/11/2009 tarihli olay tutanağına göre suça konu kaçak eşyanın bulunduğu nakil aracının plakası ... olduğu halde....plakalı aracın müsaderesine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23/03/2011 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.