Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/15587 Esas 2020/846 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/15587
Karar No: 2020/846
Karar Tarihi: 12.02.2020

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/15587 Esas 2020/846 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2016/15587 E.  ,  2020/846 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL


    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalıtapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacılar, mirasbırakan babaları ...’in maliki olduğu 21 numaralı dubleks daireyi eşi olan davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, işlemin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile tüm mirasçılar adına miras payları oranında tescilini istemişlerdir.
    Davalı, zamanaşımı itirazını ileri sürerek, mirasbırakanın davacılara da taşınır, taşınmaz mal verdiğini beyan edip paylaştırma savunmasında bulunmuş, davacılar ile mirasbırakan arasında husumet olduğunu, taşınmazın mirasbırakan tarafından ölümünden sonra mağdur olmaması için devredildiğini belirtip davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, muvazaa iddiasının sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, mirasbırakan..."in maliki olduğu 21 nolu bağımsız bölümün intifa hakkını üzerinde tutup çıplak mülkiyetini 15.12.2006 tarihinde davalıya satış suretiyle temlik ettiği, 1934 doğumlu mirasbırakanın 24.05.2010 tarihinde öldüğü, geriye mirasçıları olarak ilk eşinden olma çocukları davacılar ile 2. eşi davalının kaldığı anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere, muvazaa iddiasına dayalı davalarda mirasbırakanın kastının açık bir şekilde saptanması gerekmektedir. Bu kapsamda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 190. maddesi ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun (TMK) 6. maddesi uyarınca herkes iddiasını ispatla mükelleftir.
    Somut olaya gelince, davacılar tanık deliline dayanmamışlar, dinlenen davalı tanıkları ise mirasbırakanın davacı kızı ..."ye ev verdiğini (dava dışı 11 nolu bağımsız bölüm mirasbırakana aitken, mirasbırakanın 09.09.1997 tarihinde satış suretiyle davacı ..."ye temlik ettiği kayden sabit), çocuklarından ... ve ..."e 3. kişilere parasını ödeyip birer taşınmaz satın aldığını, davacı ..."a da bir araç aldığını bildirmişlerdir.
    Dolayısıyla davacı taraf temlikin mal kaçırma amacıyla yapıldığı iddiasını kanıtlayamadığı gibi toplanan deliller ve tüm dosya içeriğinden murisin paylaştırma amacıyla hareket ettiği sonucuna varılmaktadır.
    Salt bedeller arasındaki aşırı oransızlık tek başına muvazaanın delili değildir.
    Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Davalının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.