21. Hukuk Dairesi 2014/16972 E. , 2014/19832 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bakırköy 11. İş Mahkemesi
TARİHİ : 12/04/2013
NUMARASI : 2010/117-2013/256
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava; davacının davalı şirketin Türkmenistan"daki işyerinde 07.08.1993 – 30.12.2002 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacının 04/02/2002-31/03/2002 arası 58 gün günlük 7.400.025-TL, 01/04/2002-30/06/2002 arası 90 gün günlük 9.262.400-TL, 01/07/2002-14/08/2002 arası 44 gün günlük 10.919.443-TL, 04/12/2002-31/12/2002 arası 26 gün günlük 10.919.443-TL karşılığı ücretle davalı iş yerinde hizmet akdi ile çalıştığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı işyerinde formen olarak çalıştığını beyan eden davacı adına davalı şirket tarafından talepe dilen tarihler arasında düzenlenen işe giriş bildirgesi ve davalı Kurum"a bildirilen hizmet bulunmamakla birlikte, talep edilen dönemden sonraki tarihlere ilişkin olarak; davalı şirket tarafından düzenlenen 01.01.2003 tarihli işe giriş bildirgesi bulunduğu, davacının 01.01.1993 – 31.07.1993 tarihleri arasında ( 433) numaralı işyerinde çalışmalarının bulunduğu, ancak bu şirketin araştırılmadığı, davacının 01.01.2003 – 28.09.2007 tarihleri arasında ise davalı işyerinden çalışmalarının bildirildiği, davacının işten ayrılma kararında; 02.05.1998 – 28.09.2007 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığı ve işçilik alacaklarını aldığına dair imzaladığı belge bulunduğu, bu belgede imzası olan davalı işyeri yetkilileri tarafından imzalanan tutanakta; 12.08.1993 – 01.05.1998 tarihleri arasında davalı şirkette muhtelif görevlerde, en son İnce İnş. Formeni olarak çalışan davacının 12.09.2007 sabahı geceyi bir evde geçirdiği ve Türkmenistan Yabancılar Şubesi polisi tarafından karakola alındığı ve bu nedenle de 15 gün hapis cezası aldığından 12.09.2007 tarihinden beri işyerine mücbir sebep nedeni ile gelemediğine dair ifadeler mevcut olduğu, ancak tutanağın altında tarih bulunmadığı, davalı şirketin antetli kağıdında
davacının 12.08.1993 tarihinden beri çalıştığının yazdığı, 2005/Ocak ayına ait imzasız ücret bordrosunda davacının 12.08.1993 tarihinde işe başladığının yazdığı, davacının davalı şirket tarafından verilen kimlik kartında işe giriş tarihinin 12.08.1993 olduğu, davacının 11.08.1993 – 21.08.2002 tarihleri arasında yurtdışına giriş çıkışları bulunduğu, davalı Kurum tarafından; davacının yurtdışı borçlanmasının kabul edildiği ve 07.08.1993 – 03.02.2002 ve 15.08.2002 – 03.12.2002 tarihleri arası için borç bildirildiği, ancak davacının ödeyip ödemediğinin dosya kapsamından belli olmadığı, davalı şirket vekilinin ise yurtdışı borçlanmasının kendileri tarafından ödendiğini belirtiği, ancak bankalara yazılan yazılardan bu belgeye ilişkin bilgi alınamadığı anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasa"nın geçici 7. maddesi uyarınca uygulama alanı bulan mülga 506 sayılı Yasa"nın 79. maddesidir. Bu tür sigortalı hizmetlerin saptanmasına ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır.
Kural olarak sigortalılar, Türkiye’de yaşadıkları ve hizmet akdine göre çalıştıkları takdirde sosyal sigorta haklarından yararlanırlar. Bu kural, kanunların mülkiliği ilkesinin doğal sonucudur. Ayrıca, Türkiye’yle yabancı bir ülke arasında sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilmişse istisnaen mülkilik ilkesine değer verilmeyebilir. Ayrıca, 506 sayılı Yasa"nın 2 ve 3’üncü maddelerine göre sigortalı olmayanlar kapsamında olmak üzere, Türkiye’yle sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan bir ülkede hizmet akdiyle çalışan Türk vatandaşları da anılan YAsa"nın 86. maddesi gereği işverenleriyle yapılacak “İş kazalarıyla meslek hastalıkları”, “Hastalık”, “Analık”, “Malullük, yaşlılık ve Ölüm” sigortalarından birine, birkaçına veya hepsine toplu olarak tabi tutulmaları mümkündür.
Somut olayda; Türkmenistan ile Türkiye arasında akdedilmiş sosyal güvenlik sözleşmesi ve dosya kapsamına göre topluluk sigortası da bulunmamaktadır. Bu durumda davacının ancak, 506 sayılı Yasa"nın 7. maddesi kapsamında geçici görevle yabancı ülkeye gönderilmişse sigortalılığının kabulü mümkündür. Ancak; anılan madde kapsamında sigortalı sayılabilmek için sigortalının malullük - yaşlılık - ölüm, işkazalarıyla meslek hastalıkları, hastalık, analık sigorta kolları bakımından sosyal güvenliğinin işin yapıldığı ülke Sosyal Sigorta Merciince karşılanmaması, Türk-işveren tüzel kişi ise, şirket merkezinin Türkiye"de bulunması, gerçek veya tüzel kişi Türk işverenin Türkiye"de iş yapmak şartı aranmaksızın Türkiye"de tescil edilmiş ya da tescil edilebilir nitelikte işyerinin olması, Türk işveren ile Türk işçi arasında yabancı ülkede yerine getirilecek iş görme edimine ilişkin bireysel iş sözleşmesinin Türkiye"de yapılması, Türk işçinin iş bu yazılı ya da sözlü hizmet sözleşmesinin Türk işçiye yüklediği iş görme ediminin yerine getirilmesi gereği olarak yurt dışında yaşamasının sürekli olmayıp geçici nitelik taşıması, geçicilik kavramının nitelendirilmesinde zaman sınırlaması yoksa da bu görevin yurt dışında sürekli yaşamayı gerekli kılmaması koşullarının birlikte gerçekleşmesi gerekir.
Mahkemece; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular kapsamında herhangi bir araştırma ve irdeleme yapılmamıştır. Bu nedenle, davalı işverenin Türkiye’deki işyeri sicil dosyası ile davacının sigorta sicil ve varsa işyeri şahsi sicil dosyalarının getirtilmesi, Türk işverenin yabancı ülkede üstlendiği işin niteliği ile davacının görevdeki geçiciliğe ilişkin koşulların araştırılması, deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı gerekçelerle karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Kabule göre de; davacının 12.08.1993 tarihinde işe başladığına dair davalı şirket tarafından düzenlenmiş belgeler bulunmakla, davacının davalı Kurum tarafından bildirilen borçlanma tarihleri arasındaki dönemlerde hizmetinin bulunduğuna karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden taraflardan davacıya ve davalılardan G.. İ.."a iadesine, 14/10/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.