9. Hukuk Dairesi 2013/1874 E. , 2013/2266 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Davacı vekili, davacı işçinin kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma ve tatil çalışmaları karşılığı ücret alacaklarının davalı işverenden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, kıdem ve ihbar tazminatının ödendiği, fazla mesai ve tatil çalışmalarının kanıtlanmadığı gerekçesi ile davanın reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 20.06.2012 gün ve 2010/15452 Esas, 2012/23934 Karar sayılı kararı ile "her ne kadar davalı işveren temsilcisinin eda ettiği yemine değer verilmiş ise de teklif edilen yemin metnindeki hususlarla ilgili ispat külfetinin kime ait olduğu yeterli bir şekilde araştırılmaksızın kime ait olduğu bir yana davacı vekilinin dosyadaki vekaletnamesinde karşı tarafa yemin teklif etme yetkisi bulunmadığının gözardı edildiği, bu itibarla davacı tarafça teklif edilen ve karşı taraf temsilcisinin yerine getirdiği yeminin yok hükmünde olduğu, davacı işçinin yaptığı iş ve kıdemi itibariyle de işçilik alacaklarının hesaplanmasında esas alınan ücret asgari ücret olarak kabul edilmiş ise de tanık beyanları ve yapılan emsal ücret araştırması ile de doğrulanan davacının talep ettiği ücretin hesaplamalarda dikkate alınmamasının isabetsiz olduğu, gerekirse yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak, davacının hak ettiği alacakların hesaplanıp ödendiği anlaşılan miktarların mahsubu ile hüküm kurulması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile hüküm kurulmasının hatalı olduğu" gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, "davacı vekiline yemin teklif etme yetkisinin vekaletnamede öngörüldüğü, makbuzlardaki imzanın kendisine ait olmadığını veya makbuz içeriğindeki miktarları almadığını ispat külfeti davacıya düştüğü, aynı sıhhatte bir belge ile ispat edemediği için makbuz içeriğindeki ödemelerin yapılmadığına dair davalı tarafa yemin teklif edildiği ve davalı şirket temsilcisi tarafından da yasal ve yöntemince miktarların davacıya ödendiğine dair yemin edildiği, ücret konusunda tanık beyanı ve emsal araştırmalardaki miktarların birbirini tutamadığı, bu nedenle kaydın esas alındığı" gerekçesi ile bozmaya karşı direnilmiştir.
Direnme kararının süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olup, Dairemizin 6352 sayılı kanunun 40. maddesi ile eklenen 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun geçici ikinci maddesi uyarınca öncelikle inceleme yetkisi olduğu anlaşılmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Dairemizin "her ne kadar davalı işveren temsilcisinin eda ettiği yemine değer verilmiş ise de teklif edilen yemin metnindeki hususlarla ilgili ispat külfetinin kime ait olduğu yeterli bir şekilde araştırılmaksızın kime ait olduğu bir yana davacı vekilinin dosyadaki vekaletnamesinde karşı tarafa yemin teklif etme yetkisi bulunmadığının gözardı edildiği, bu itibarla davacı tarafça teklif edilen ve karşı taraf temsilcisinin yerine getirdiği yeminin yok hükmünde olduğu, davacı işçinin yaptığı iş ve kıdemi itibariyle de işçilik alacaklarının hesaplanmasında esas alınan ücret asgari ücret olarak kabul edilmiş ise de tanık beyanları ve yapılan emsal ücret araştırması ile de doğrulanan davacının talep ettiği ücretin hesaplamalarda dikkate alınmamasının isabetsiz olduğu, gerekirse yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak, davacının hak ettiği alacakların hesaplanıp ödendiği anlaşılan miktarların mahsubu ile hüküm kurulması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile hüküm kurulmasının hatalı olduğu" gerekçesi ile verdiği bozma kararı fesih konusunda usul ve yasaya uygun olup direnme yerinde görülmediğinden, temyiz incelemesinin ve gereğinin yapılmak üzere dosyanın 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun geçici ek ikinci maddesi uyarınca yetkili ve görevli ... Hukuk Genel Kurulu"na GÖNDERİLMESİNE, 21.01.2013 tarihinde oy birliği ile karar verildi.