Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/9745
Karar No: 2022/2010
Karar Tarihi: 15.03.2022

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/9745 Esas 2022/2010 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2021/9745 E.  ,  2022/2010 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi


    Taksirle öldürme suçundan sanıklar .. beraatlerine, sanıklar ... mahkumiyetlerine ilişkin hükümler sanıklar Gazi, Barış, Yasemin, Zülküf müdafiileri, sanık ... ile müdafii, sanık ... ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Kırka Eti ... Maden İşletme Müdürlüğü idari ek bina yapım işini yüklenici firma olarak..... Şirketinin üstlendiği, suç tarihinde Yurdun İnş. Firması tarafından Kumsan Ltd. Şirketinden temin edilen hazır betonla tabliye beton dökümü yapılırken ahşap betonarme kalıp ve iskelesinin çökmesi sonucu, kalıp üzerinde beton pompasını uzaktan kumanda ile kumanda etmekte olan pompa operatörü olan işçi ...’in hayatını kaybettiği, sanık ...’in Yurdun İnş. Şirketinin suç tarihindeki yetkilisi, sanık ...’ın aynı şirketin ortağı, sanık ...’in...Şirketinde inşaat mühendisi sıfatıyla çalışan kazaya konu inşaatın şantiye şefi, sanıklar ..., ...yine Yurdun İnşaat şirketinde çalışan kalıp işçileri, sanık ...’ın Kumsan Şirketinin saha sorumlusu, sanıklardan Zülküf’ün yapım işini veren Eti Maden Kırkhan İşletmesi adına işin yapımını denetlemekle görevlendirilen inşaat mühendisi sıfatındaki yapı denetim komisyonu başkanı, sanık ...’nin yine aynı yapı denetim komsiyonunun inşaat teknikeri sıfatındaki üyesi, sanık ...’ın ise söz konusu inşaatın projesini hazırlayan proje mükellifi inşaat mühendisi olduğunun tespit edildiği olayda;
    1-Sanık ... hakkındaki beraat hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
    .... Şirketinin 23.09.2005 tarihinde ... Ticaret Sicil Memurluğunda 211016 sicil nosu ile tescil edildiği, ... 35. Noterliğinin 24.10.2005 tarih ve 48052-25283 yevmiye numaralı sözleşmesi ile şirket müdürlüğüne 10 yıl süre ile sanık ...’ın getirildiğinin ve sanığın suç tarihinden sonraki bir tarih olan 06.07.2009 tarihinde hisselerini sanık ...’a devrettiğinin anlaşılması karşısında suç tarihinde şirket yetkilisi olmayan sanığa kusur izafe edilmesinin mümkün olmadığından bahisle beraatine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suç açısından sanığın taksirinin bulunmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılanlar vekilinin sanığın kusurlu olduğuna dolayısıyla mahkumiyetine karar verilmesi gerektiğine yönelik yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
    2-Sanıklar ..., ..., Bülent hakkındaki beraat hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
    Söz konusu yapım işini üstlenen yüklenici firma olan Yurdun İnşaatta kalıp ustası olarak inşaat mühendisi gözetiminde çalışan, kendilerine verilen talimatlara göre işlerini yapan insiyatif alma yetkileri olmayan vasıfsız işçi sıfatında bulunan sanıklara atfı kabil kusur bulunmadığından beraatlerine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiş olup,
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanlar vekilinin sanıkların kusurlu olduklarına yönelik yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Sanıkların atılı suç bakımından kusurlu olduklarına dair yeterli delil bulunmadığının, dolayısıyla kusurlu olmadıklarının mahkemece kabul edilmesine rağmen sanıklar hakkındaki beraat hükmüne esas uygulama maddesinin CMK'nın 223/2-c maddesi yerine, CMK'nın 223/2-e maddesi şeklinde gösterilmesi,
    Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konularda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün (B) ile gösterilen paragrafının hükümden çıkarılarak yerine “ Her ne kadar sanıklar ..., ... ve ... hakkında taksirle öldürme suçu nedeniyle 5237 sayılı TCK’nın 85/1. maddesi gereğince cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmış ise de; sanıkların yüklenen suç bakımından kusuru bulunmadığı anlaşıldığından CMK’nın 223/2-c maddesi gereğince BERAATLERİNE,” ibaresinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    3-Sanıklar Yasemin, Zülküf ve Gazi hakkındaki mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz taleplerinin incelemesinde;
    Dosya arasında bulunan ve oluşa uygun düşen 19.04.2012 tarihli, mahkemece yapılan keşif sonrası düzenlenen raporda da bahsedildiği üzere olay gününden önce ve bazı ifadelere göre olay günü de yağan ... nedeniyle kalıpların gevşeyip şişebileceği; dolayısyla ahşap kalıp ve iskelenin sehim yapması sonucu salınım yaparak iskelenin çoğu demir bir kısmı ahşap olan iskele taşıyıcı direklerin yerinden kayarak üzerindeki kalıbı ve kalıp üzerindeki betonarme donatı ve betonu taşıyamaması nedeniyle çöktüğü, konferans salonu olarak kullanılacak geniş açıklıkları 10 metreden fazla olan kolonlar ve kolonlar arasındaki taşıyıcı kirişlerle desteklenmiş dişli betonarme yapının aks açıklığı ile orta açıklığı fazla olan bu bölümünde ahşap-betonarme kalıp ve donatıları da düşünüldüğünde bu denli ağır olan iskelenin dökülen betonla birlikte donatıları taşıyıp taşıyamayacağı hususunda ne yüklenici firma yetkilileri ne de idare adına kontrol eden mühendisler tarafından denetim yapıldığına dair dosya arasında bir bilgi veya belge bulunmadığı, bu tip dişli döşemelerde kalıp iskelesindeki dikmelerin ara mesafelerinin daha sık yapılması gerekirken yeterli ara ile konulmadığı ve tavan yüksekliğinin de 5 metre civarında olması nedeniyle direklerde burkulmaya yol açacağından bunu önlemek için direklerin çapraz bağlantılarla güçlendirilmesi gerekirken bunlar yapılmadığı, kalıbın sağlamlığı yüklenici firma veya yapı denetim komisyonu tarafından kontrol edilmeden betonlama yapıldığı, olay gününe ait olmamakla birlikte dosya arasında mevcut şantiye defteri örneklerinden de anlaşılacağı üzere söz konusu konferans salonuna ait demir işlerinin ve kaset döşeme ahşap kalıp işlerinin idare adına yapı denetim komisyonunda görevli olan ancak inşaat mühendisi sıfatında ve ehil olmayan inşaat teknikeri (meslek lisesi mezunu) sanık ... tarafından imza edildiğinin kaza gününde yapılan bir kontrolün olmadığının anlaşılması karşısında, söz konusu yapım işinin yüklenici adına şantiye şefliği görevini üstlenen sanık ...’in yapının kalıp ve betonlama işlerini usulüne uygun şekilde yapmaması ve gerekli kontrolleri sağlamaması nedeniyle asli kusurlu olduğu, bir kamu iktisadi teşebbüsü olan Eti Maden İşletmesinin de tabi olduğu Kamu İhale mevzuatına göre yapım işlerinin doğal eki olan Yapım İşleri Genel Şartnamesinin 15. maddesi gereğince söz konusu işin idare tarafından belirlenecek denetim görevlisi tarafından denetleneceğinin hüküm altına alındığı söz konusu işin denetimi için idare tarafından bir denetim komisyonu kurulduğu ve bu komisyonda sanık ...’ün komisyon amiri diğer sanık ...’nin ise kontrol şefi olarak görev yaptığı, idare adına yapı denetim komisyonu başkanı olmakla birlikte komisyonun amiri sıfatında bulunan tek inşaat mühendisi olan sanık ...’ün ve kontrol şefi olan sanık ...’nin yeterli kontrolü yapmamaları, kalıp iskelesinin dayanıklılığını test edip betonun atımı sırasında da gerekli kontrol vazifelerini yerine getirmemeleri nedeniyle tali kusurlu oldukları anlaşılmakla;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanıklar müdafiinin, sanıkların kusursuz olduğuna, katılanlar vekilinin ise hükmedilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmemesi gerektiğine yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine ancak;
    Kendilerini aynı vekille temsil ettiren ölenin mirasçıları olan katılanlar lehine tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, iki ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi,
    Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konularda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün (E) ve (F) ile gösterilen paragraflarının hükümden çıkarılarak yerine “ Kendilerini aynı vekille temsil ettiren katılanlar lehine karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu 1.500 TL vekalet ücretinin mahkumiyetine karar verilen sanıklardan eşit oranda tahsili ile katılanlara verilmesine,” ibaresinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA;
    4-Sanıklar Çetin ve Ayhan hakkındaki mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz taleplerinin incelemesine gelince;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanlar vekilinin hükmedilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmemesi gerektiğine ve sair nedenlere yönelik yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak,
    Yurdun İnşaat Şirketi yetkilisi olan sanığın söz konusu yapım işi sırasında işin başında ehil bir inşaat mühendisi görevlendirmesi ve fiilen de işlerin şantiye şefi olarak sanık ... tarafından işveren vekili olarak yürütüldüğü anlaşılmakla yalnızca şirketin yetkilisi olan sanığa kusur izafesinin mümkün olmadığı, kazadan sonra kazaya konu ek binanın alınan proje kapsamında revüzyon yapılmadan tamamlandığı, yapıdaki göçüğün kalıp ve betonlama işindeki eksiklik sebebiyle meydana geldiği gözetildiğinde söz konusu yapım işinin proje müellifi olan sanık ...’a da kusur izafe edilemeyeceği anlaşılmakla sanıkların beraatleri yerine mahkumiyetlerine karar verilmesi,
    Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA,
    5-Sanık ... hakkındaki mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz taleplerinin incelenmesine gelince;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanlar vekilinin hükmedilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmemesi gerektiğine ve sair nedenlere yönelik, sanık müdafinin ise sanığın kusurlu olduğuna yönelik yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak,
    Bir suç ihbarı veya şikayeti bilgisini alan Cumhuriyet savcısının CMK'nın 160. maddesi uyarınca başlattığı soruşturma neticesinde aynı Yasanın 164, 170, 171 ve 172. maddeleri uyarınca kamu davasının açılmasına veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verebileceği, Cumhuriyet savcısınca verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlara CMK'nın 173/1. maddesi gereği suçtan zarar görenin, kendisine tebliğinden itibaren 15 gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı (CMK.173/6 maddesinin 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunun 71 inci maddesiyle yapılan değişiklikten önceki haliyle) ağır ceza mahkemesine en yakın ağır ceza mahkemesine itiraz edebileceği, aynı Yasanın 173/6. ve 172/2. maddeleri uyarınca itirazın reddedilmesi halinde; Cumhuriyet savcısınca yeni delil varlığı nedeniyle ancak kamu davasının açabileceğinin hüküm altına alındığı, sanık ... hakkında Seyitgazi Cumhuriyet Başsavcılığının 2009/56 soruşturma sayılı evrakı üzerinden yürütülen soruşturma neticesinde kusuru bulunmadığından bahisle taksirle öldürme suçundan 26/03/2009 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar verildiği, katılanlar vekilinin yaptığı itiraz üzerine ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 30.04.2009 tarih ve 2009/665 Değişik ... sayılı kararıyla itirazın reddine karar verildiği, hakkında dava açılan diğer sanıklar hakkındaki yargılama devam ederken alınan bilirkişi raporları doğrultusunda sanığa da kusur izafe edilmesi nedeniyle mahkemenin yaptığı ihbar üzerine sanık hakkında CMK’nın 172/2. maddesindeki prosedür yerine getirilmeden yeniden kamu davası açıldığı, kaldı ki; bilirkişi raporlarındaki görüş değişikliklerinin yeni delil niteliğinde kabul edilemeyeceği, bu nedenle sanık hakkında kesinleşmiş kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın ardından yeni bir delil elde edilmeden açılmış kamu davasının reddine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yargılamaya devamla mahkumiyetine karar verilmesi,
    Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 15/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi