4. Hukuk Dairesi 2018/3427 E. , 2019/1511 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... AŞ vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 03/11/2014 gününde verilen dilekçe ile borçlu olmadığının tespiti istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kabulüne dair verilen 19/06/2015 günlü kararın Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 06/03/2018 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davalı vekili Avukat ... ile karşı taraftan davacı vekili Avukat ...... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Noksan ikmalinin ardından dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kâğıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
Dava, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 79. maddesi kapsamında açılan menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; davalı Belediye Başkanlığının davacı ......ya 6183 sayılı yasa kapsamında gerçek ve tüzel kişiden oluşan 50 kişilik bir liste göndererek Belediye"ye borçlu olan bu şahısların mevduatına alacak ve fer"ilerini karşılayacak kadar haciz konularak Belediye adına bloke edilmesini talep ettiğini ayrıca Belediye"den cevap alınmadıkça mudilere hiçbir meblağ ödenmemesini, aksi takdirde 6183 sayılı yasa 6 ve 79. maddeleri gereğince yasal işleme başlanacağının bildirildiğini, ...... tarafından süresinde cevap verilmemesi nedeni ile bildiride belirtilen alacakların kanunen davacı ...... nezdinde sayıldığını, ...... kayıtlarına göre sadece dava dışı borçlu İbrahim Sayın"ın vadesiz hesaplarında toplam 616,27 TL bulunduğunu, bundan başkaca diğer borçluların ......dan hiçbir hak ve alacağının bulunmadığını belirterek bu durumun tespitine karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili; açılan davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, Belediye tarafından borcu olan söz konusu kişiler hakkında davacı ......ya haciz yazısı gönderildiğini, ......nın yasal süre içerisinde haciz yazılarına itiraz etmediğini, bu durumda davacının zimmetinde bulunan söz konusu borç miktarını Belediyeye ödemesi gerektiğini, davacı ......nın kendi kusuruna dayanarak söz konusu davayı açtığını, davanın açılmasına davalının sebebiyet vermediğini, bu nedenlerle davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, borçlu olduğu bildirilen isimlerden ......Sanayi Limited Şirketinin toplam 616,27 TL hesap bakiyesi dışında diğer borçluların davalı ......da hak ve alacakları bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 79. maddesinde haciz bildirisi tebliğ edilen üçüncü şahsın borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haczin tebliğinden önce borcun ödendiği veya malın tüketildiği ya da kusuru olmaksızın telef olduğu veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise durumu, haciz bildirisinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde tahsil dairesine yazılı olarak bildirmek zorunda olduğu, üçüncü şahsın süresinde itiraz etmemesi halinde, mal elinde ve borç zimmetinde sayılacağı ve hakkında bu kanun hükümlerinin tatbik olunacağı ve herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahsın, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorunda olduğu düzenlenmiştir.
Davaya konu olayda, davacı usulüne uygun olarak düzenlenip kendisine tebliğ edilen haciz bildirisine süresi içerisinde itiraz etmeyerek yasa gereği borcun yedinde sayılmasına sebebiyet vermiştir. Davanın açılmasına davacı ...... kendi ihmali ile sebebiyet verdiğinden, davalıya atfedilebilir bir kusur bulunmamaktadır. Şu halde, yargılama giderleri ve vekalet ücretinden davalının sorumlu tutulması usul ve yasaya uygun düşmemiş, bu durum kararın bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA ve davalı yararına takdir olunan 2.037,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine, peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/03/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.