![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2022/4510
Karar No: 2022/12390
Karar Tarihi: 22.09.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2022/4510 Esas 2022/12390 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Şüphelilerin başkasına ait marka hakkına iktibas veya iltibas suretiyle satışa arz etmek veya satmak suçundan şikayet edildiği soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, ancak müşteki firma tarafından delil tespiti talebinde bulunulması üzerine yapılan incelemede şüphelilerin müşteki firmanın markasını haksız olarak kullandığı tespit edildiği, fakat soruşturmanın genişletilmesi yerine itirazın reddedildiği gerekçesi ile Yüksek Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozma istemi yapıldığı belirtilmiştir. Bu sebeple, Cumhuriyet Savcısının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. ve 170/2. maddelerine uygun bir şekilde soruşturma yapmadığı ve soruşturmanın genişletilmesi gerektiğine karar verildiği ifade edilmiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’un 160. maddesi uyarınca Cumhuriyet Savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlamalıdır. Aynı Kanunun 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendi
"İçtihat Metni"
Başkasına ait marka hakkına iktibas veya iltibas suretiyle satışa arz etmek veya satmak suçundan şüpheliler ..., ..., ..., ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda ... Cumhuriyet Başsavcılığı'nca verilen 02/06/2021 tarihli ve 2020/190892 Esas, 2021/48209 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin ... Sulh Ceza Hâkimliği'nin 29/06/2021 tarihli ve 2021/3555 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığı'ndan verilen 22/04/2022 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 26.05.2022 tarihli ve KYB. 2022-63917 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet Savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanunun 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanunun 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet Savcısının 5271 sayılı Kanunun kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanunun 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet Savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Somut olayda, şüphelilerin yetkilisi oldukları ... ... ve Tıbbi Cihazlar Satış Pazarlama Ticaret Sanayi A.Ş. (... A.Ş.) üzerinden müşteki firmanın ticaret ünvanı ve aynı zamanda markası olan “...” markasını kullandıkları, bununla birlikte, müşteki firmanın tescil ettirdiği marka ürünlerini, müştekiden habersiz ve izinsiz, aynı faaliyet alanı içersinde kullandıkları, https://www....om internet sitesi dahil çeşitli elektronik pazar yerleri üzerinden, “...”/“ağız bakımı” mağaza adları ile ürünleri, müvekkilin ürünlerinin taklitlerini satmaya çalışıkları iddiasıyla müşteki vekilinin şikayetçi olmasından dolayı başlatılan soruşturmada, atılı suçun oluşması için, markaların hizmet markası sınıflarının yer aldığı 35. sınıfta (reklamcılık, pazarlama vb. gibi) tescilli olması gerektiği, müşteki vekilinin şikayetine konu "..." markasının 35. sınıfta tescilli bulunmadığı, bu şekilde, markaların alan adı ve site içeriğinde yer alması durumunda, atılı suçun yasal unsurlarının oluşmayacağından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de,
Müşteki firma tarafından delil tespiti talebinde bulunulması üzerine talebi inceleyen ... Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2020/100 Değişik İş sayılı dosyasına ibraz edilen 21/08/2020 tarihli Bilirkişi Heyet Raporu ile; “www...com” alan adlı internet sitesinin üst bölümünde (title) ve kaynak kodlarında "... ... ... El Dezenfektanı 1 Litre" ibaresi şeklinde müşteki firmaya ait markanın haksız olarak kullanıldığının, “www...com” alan adlı internet sitesinin “Ana Sayfasında”, "Alışveriş" sayfasında, ürün detay sayfasında, "Kurumsal" sayfasında ve "Sertifikalar" sayfasında müşteki firmaya ait markanın haksız kullanıldığı tespit edildiği, yine “www...com” web sitesi içeriğinde, kod ve anahtar sözcüklerinde, online satış sayfasında, kurumsal ve sertifikalar sekmesinde, müşteki firma adına tescilli 2009/13368 dosya numaralı markanın, tespite konu 05. sınıf kapsamındaki "dezenfektanlar" emtiasında kullanıldığının tespit edildiğinin anlaşılması karşısında,
Müşteki vekilinin suç duyurusuna konu olayın ... ve Tıbbi Cihazlar Satış Pazarlama Ticaret Sanayi A.Ş. (... A.Ş.) bünyesinde gerçekleştiğinin anlaşıldığı, şüphelilerden ...'ın 15/12/2020 tarihli kolluk ifadesinde anılan şirkette satış direktörü olarak görev yaptığı şeklindeki, şüphelilerden ...'nun aynı tarihli kolluk ifadesinde anılan şirkette muhasebeci olarak görev yaptığı şeklindeki beyanları ile diğer şüphelilerden ...'nin aynı tarihli ifadesinde anılan şirketin hem ortağı hem de tek imza yetkilisi olduğu, diğer ortağının da ... olduğunu beyan etmesi karşısında, şüphelilerin anılan şirketin yetkilisi olup olmadıkları, şirketteki görev ve ünvanları, şirketi temsil ve ilzama yetkili olup olmadıklarının tespiti amacıyla şirketin bağlı olduğu ilgili Ticaret odasından şirkete ilişkin tüm kayıtların getirtilip dosya arasına alınması, kayıtların incelenerek şüphelilerin hukukî durumlarının tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden, soruşturmanın genişletilmesi yerine, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görülmediğinden talebinin REDDİNE, 22.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.