Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/4615
Karar No: 2019/350
Karar Tarihi: 08.01.2019

Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2018/4615 Esas 2019/350 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanıkların kişinin hatırasına hakaret suçundan ceza aldığı bir davada, Adalet Bakanlığı kanun yararına bozma isteğiyle başvurmuştur. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, basın özgürlüğü kapsamında olan ve kişilik haklarına saldırı bulunmayan sözlerin eleştiri olarak kabul edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması için gereken objektif ve subjektif koşulların birlikte gerçekleşmesi gerektiğinden, adli sicil kaydı bulunmayan sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması tartışılmamıştır. Ancak, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına dair karar, kanun maddelerinin yanlış yorumlanmasına dayandığı için hukuka aykırıdır. Kanun maddeleri 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125/1, 125/2, 125/4, 130/1, 130/2, 52 ve 5187 sayılı Basın Yasası’nın 3. maddeleridir.
18. Ceza Dairesi         2018/4615 E.  ,  2019/350 K.

    "İçtihat Metni"

    KARAR

    Kişinin hatırasına hakaret suçundan sanıklar ..., ... ve ...’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 130/1, 130/2 ve 52. maddeleri gereğince ayrı ayrı 2.100,00 Türk Lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmalarına, hakaret ve kişinin hatırasına hakaret suçlarından sanık ...’nın anılan Kanun’un 125/1, 125/2, 125/4, 130/1, 130/2 ve 52. maddeleri gereğince 2.420,00 Türk Lirası adlî para, 2.100,00 Türk Lirası adlî para, 2.100,00 Türk Lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına dair İzmir 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/03/2018 tarihli ve 2014/607 esas, 2018/292 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 26/06/2018 gün ve 2018/54462 sayılı istem yazısıyla dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
    İstem yazısında: “Dosya kapsamına göre, 21/09/2012 tarihinde ... Tv isimli televizyon kanalında 23:00-01:00 saatleri arasında yayımlanan ‘’...’’ isimli programda program katılımcısı olarak yer alan sanık ...’nın ‘’Diyarbakır Cezaevinin işkenceci katili, hatta karısı da geçenlerde seni aradı abuk subuk, subay olan iki oğlu da çıkıp babamızla gurur duyuyoruz, babamız şehittir diye açıklama yapıyor, bunların bu orduda yeri yok’’ şeklinde beyanda bulunmasından, Takvim Gazatesinin 09/04/2012 tarihli sayısında sanık ... tarafından yazılan köşe yazısında ‘’sadist, şerefsiz, haysiyetsiz’’ gibi ifadeler içeren sözler kullandığından, 04/04/2012 tarihinde ... Tv isimli televizyon kanalında 23:00-03:00 saatleri arasında yayımlanan ‘’...’’ isimli programda program katılımcısı olarak yer alan sanık ...’nın, ... Tv isimli televizyon kanalında 23:00-03:00 saatleri arasında yayımlanan ‘’...’’ isimli programda program katılımcısı olarak yer alan sanık ... ve ...’nın Binbaşı ... hakkında hakaret içeren ifadeler kullandıklarından bahisle mahkûmiyetlerine karar verilmiş ise de;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 13/02/2007 tarihli ve 2007/7-28 esas, 2007/34 sayılı kararında yer alan, “Demokratik toplumlar, temel hak ve özgürlüklere dayanan toplumlardır. Bu tür toplumlarda Devletin görevi, temel hak ve özgürlükleri korumak ve geliştirmektir. Temel hak ve özgürlükler arasında düşünce ve kanaati açıklama özgürlüğünün önemli bir yeri bulunmaktadır. Bu özgürlüğün kullanılabilmesinin en önemli yollarından birisi de basındır. Geneli ilgilendiren ya da ilgilendirmesi gereken tüm olaylar hakkında, halkı objektif ve gerçekleri yansıtacak biçimde aydınlatmak, çeşitli sorunlar üzerinde kamuoyunu düşünmeye çağıracak tarzda tartışmalar açmak, onu toplumsal ve siyasal oluşumlar üzerinde doğru ve gerçeğe uygun bilgilerle donatmak, yöneticileri eleştirmek, uyarmak ve bu yöntemlerle denetlemek, ayrıca içinde yaşadığı toplumun ve tüm insanlığın sorunları konusunda bireyi bilinçlendirmek durumunda olan basına, bu ödevlerini yerine getirirken ihtiyaç duyacağı bir kısım haklar da tanınmıştır. Bunlar; bilgi edinme, yayma, eleştirme, yorumlama ve eser yaratma haklarıdır. Temelini Anayasa’nın 28. vd. maddelerinden alan ve 5187 sayılı Basın Yasasının 3. maddesinde düzenlenen bu haklar, basın yoluyla işlenen suçlarda, hukuka uygunluk nedenlerini oluşturur. Bilgiyi yayma, eleştirme ve yorumlama haklarının kabulü için, açıklama, eleştiri veya değer yargısı biçimindeki bilginin gerçek ve güncel olması, açıklanmasında kamunun ilgi ve yararının bulunması, açıklanış şekli ile konusu arasında düşünsel bir bağ bulunması, açıklamada “küçültücü” sözlerin kullanılmaması gerekir. Yargılama konusu haber ve yorum metnindeki eleştiri ve değer yargılarının bir kısmı sert ve çarpıcı bir üslupla dile getirilmiştir. Yerleşmiş yargısal kararlarda da vurgulandığı üzere esasen, eleştirinin sert bir üslûpla gerçekleştirilmesi, kaba olması ve nezaket sınırlarını aşması, eleştirenin amacına, psikolojisine, eğitim ve kültür düzeyine bağlı bir olgudur. Ancak kabul edilmelidir ki, basın özgürlüğü, belli ölçülerde abartmayı, hatta kışkırtmaya başvurmayı da içerir. Gazetecilerin yazılarında kullandıkları deyimler “polemik” niteliğinde olsa da, nesnel bir açıklamayla desteklendiğinde, bu ifadeler asılsız kişisel saldırı olarak görülemez.” şeklindeki açıklamalar dikkate alındığında, somut olayda haberlerin kamuoyunu ve ülke gündemini meşgul eden konulara ilişkin olduğu, basın özgürlüğü kapsamında kaldığı ve kişilik haklarına saldırı bulunmadığı gözetilmeden yazılı şekilde mahkûmiyet kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
    Hukuksal Değerlendirme:
    Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilmesi için, CMK"nın 231. maddesinde sayılan objektif ve subjektif koşulların birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir. Objektif koşulların değerlendirilmesindeki hatalar kanun yararına bozma konusu olabilecekken, subjektif koşula yönelik hukuka uygun gerekçeler takdire ilişkin olduğundan, kanun yararına bozma konusu yapılamayacaktır.
    Hakaret suçunda giderilmesi gereken somut (maddi) bir zararın oluşmaması ve manevi zararın ise hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasına engel teşkil etmemesi karşısında, adli sicil kaydı bulunmayan sanık ..."ın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmesine karşın hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağının tartışılmaması hukuka aykırıdır.
    6545 sayılı Kanun 72. maddesiyle, CMK’nın 231/8. maddesinde yapılan değişikliğin suç tarihi itibariyle yürürlükte olmaması nedeniyle, CMK"nın 231. maddesinin uygulanmasına engel mahkumiyeti bulunmayan sanık ... hakkında kasti suçunun varlığı şeklindeki yasal olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi hukuka aykırıdır.
    Yargıtay incelemesi sırasında saptanan ve yukarıda belirtilen yeni hukuka aykırılık nedenleri, kanun yararına bozma konusu yapılmadığından belirtilen kanun yolunun niteliği gereği resen giderilemeyecektir. Y.C.G.K."nun 17/07/2007 gün ve 2007/145-172 sayılı, 27/03/2007 gün ve 2007/73-76 sayılı kararlarında da vurgulandığı üzere hükümdeki diğer yasaya aykırılıklar giderilmeden, uyuşmazlık konusunda karar verilmesi halinde, hukuka aykırılıkları giderme ve ülkede uygulama birliğini hukuka uygunlukla sağlama amacına hizmet için öngörülen "Kanun yararına bozma" kurumu, bünyesinde hukuka aykırılık taşıyan hükümleri onaylama sonucunu doğuracaktır. Bu nedenle kanun yararına bozma konusunun bu aşamada sonuçlandırılmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
    Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    1- Kanun yararına bozma isteği hakkında bu aşamada bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,
    2- Hükümde saptanan yeni hukuka aykırılık nedeni açısından, kanun yararına bozma yoluna başvurulup başvurulmayacağının takdiri için, dosyanın Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMEK üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na tevdiine, bu hususun değerlendirilmesinden sonra, diğer kanun yararına bozma isteminin incelenmesine, 08/01/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi