20. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/10495 Karar No: 2018/972 Karar Tarihi: 13.02.2018
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/10495 Esas 2018/972 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı Orman Yönetimi, bir taşınmazın tapu sicilinde yanlışlıkla yazılan bilginin düzeltilmesi istemiyle açılan davada, mahkemenin görevsizliğine karar verilmesi sonrasında mülkiyet iddiasına yönelik dava açmıştır. Mersin 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, söz konusu taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tapuya tescili istemiyle açılan davayı kabul etmiş ve 2.306,57 m²'lik kısmının tapu kaydının iptali ile tescil edilmesine karar vermiştir. Kararın dayandığı gerekçeye ve uzman orman bilirkişinin kesinleşmiş orman tahdit haritasına göre, taşınmazın çekişmeli bölümünün tahdit sınırları içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığından hüküm yerinde görülmeyen temyiz itirazları reddedilmiş ve karar onanmıştır. Kararda bahsedilen kanun maddeleri ise, 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22/2-a ve 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesidir.
20. Hukuk Dairesi 2017/10495 E. , 2018/972 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R ...ili, ... ilçesi,...köyü eski 459 parsel sayılı 15.424,00 m² yüzölçümlü taşınmaz, 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesine göre yapılan kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılması işleminde 153 ada 4 parsel numarası ve 15.438,72 m² yüzölçümü ile malik hanesi "Tapu kütüğünde olduğu gibidir" şeklinde tesbit edilmiştir. Davacı Orman Yönetimi 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan çalışmaların 06/09/2013 tarihinde askı ilânına çıkarıldığı, 153 ada 4 parsel sayılı taşınmazın, Devlet Ormanı sınırları içinde kalmasına rağmen, bağ olarak yazıldığı, zilyetlikle kazanılmasının mümkün olmadığı iddiasıyla tespitin iptali istemiyle kadastro mahkemesinde dava açmıştır. Kadastro mahkemesince davacının mülkiyet talebi bakımından tefrik kararı verilmiş; yenileme kadastrosu tespitine itiraza ilişkin olarak açılan ve sübut bulmayan davanın reddine, 153 ada 4 parsel sayılı taşınmazı yenileme tespit çalışmalarındaki gibi tapu kütüğüne aktarılarak tesciline, mülkiyet ve tasarruf iddiası yönünden mahkemenin görevsizliğine, talep halinde dosyanın yetkili ve görevli Mersin Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; mülkiyet iddiasına ilişkin olarak verilen görevsizlik kararının kesinleşmesi ve Orman Yönetiminin talebi üzerine, mülkiyet iddiası yönünden dosya görevli ve yetkili Mersin 2. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir. Mersin 2. Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonucu davanın kabulüne, 153 ada 4 parsel sayılı taşınmazın harita mühendisi tarafından düzenlenen 04/03/2015 tarihli raporda (4/A) harfi ile gösterilen 2.306,57 m²"lik kısmının tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yörede, 04/04/1977 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 6831 sayılı Kanun kapsamında orman kadastrosu ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde uygulama çalışmaları ile 19/08/1993 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 2/B uygulaması bulunmaktadır. Ayrıca 1977-1978 yıllarında 766 sayılı Kanun hükümlerine göre tapulama çalışmaları yapılmıştır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli 153 ada 4 parsel sayılı taşınmazın 4/A harfli bölümünün tahdit sınırları içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 13/02/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.