Esas No: 2019/1906
Karar No: 2021/1506
Karar Tarihi: 24.12.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/1906 Esas 2021/1506 Karar Sayılı İlamı
T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/1906
KARAR NO : 2021/1506
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/04/2019 (Karar)
NUMARASI : 2015/311 Esas, 2019/197 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 24/12/2021
Taraflar arasında görülen tazminat davasında yapılan açık yargılaması sonucunda verilen karara karşı yasal süresi içerisinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nın 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili tarafından sunulan 14/04/2015 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; 23/02/2010 günü, müvekkili ...'ün Erzurum ... Caddesi ... pasajı önünden karşıya geçmek isterken davalılardan ...'in yönetimindeki davalı ... Turizm Otomotiv San ve Tic. A.Ş.'nin maliki olduğu, Davalı ... Sigorta Şirketi'nin ise 30/11/2009-30/11/2010 tarihleri arası için ... numaralı ZMMS poliçesi ile sigortalamış bulunduğu ... plaka numaralı araçla çarpması sonucu yaralandıını, Çiftçi olan ...'ün yıllarca tedavi gördüğünü, tedavi sürecinde çalışamadığını, diğer davacı olan ...'ün ise eşinin bakımını ve onun yapması gereken çiftçilik işlerini üstlendiğini, tedavi sonrasında ...'ün sakat kaldığını, Eşi ...'ün ise diğer tüm çiftçilik işleri ile köy işlerini yapmak zorunda kaldığını, meydana gelen kaza nedeniyle davacılara sigorta şirketi tarafından 4.325,00.-TL ödeme yapıldığını, anlatılan nedenlerle davacıların maddi ve manevi zararları için iş bu davayı açmak zorunda kaldıklarını, bu nedenlerle, ... için fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla şimdilik harca esas olmak üzere 100,00.-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, yine ... için 50.000,00.-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte sigorta şirketi dışındaki diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ...'e ödenmesine, Davacı ... için, 25.000,00.-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte sigorta şirketi dışındaki diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ...'e ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP ;
Davalı sigorta şirketi tarafından sunulan 20/05/2015 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacıya 10/04/2015 tarihinde 4.325,00.-TL ödeme yapıldığını, davacıya yapılan ödeme nedeniyle sigorta şirketine ait sorumluluğun sona erdiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limiti dahilinde olduğunu, kusur durumunun belirlenmesi için kusur raporu alınması gerektiğini, maluliyet durumunun belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulundan maluliyet raporu aldırılması gerektiğini, davacının hangi sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi olduğunun tespit edilmesi gerektiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... Turizm Tarafından sunulan 25/01/2016 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; dava konusu ... plakalı aracın müvekkili şirket ... Turizm ...A.Ş.. adına kayıtlı olmakla birlikte kazanın gerçekleştiği 23/02/2010 tarihinde araç kiralama faaliyetiyle iştigal eden müvekkili tarafından ... San. Ve Tic. A.Ş.'ye kiralandığını, iş bu kira sözleşmesine istinaden dava konusu ... plakalı aracın müvekkili tarafından, kiracı ... ...A.Ş.'ye teslim edildiğini, böylelikle kiracı kira ilişkisi süresince kullanılmak üzere aracın zilyetliği devralarak araç işleteni haline geldiğini, Karayolları Trafik Kanunu'nun 85'nci maddesi gereğince zarardan aracın maliki değil, işleteninin sorumlu bulunduğunu, maddi tazminat taleplerine itirazlarının bulunduğunu, davacı tarafın tazminat talebini belgeye dayandırması gerektğini, tazminini talep ettiği zararlar ile dava konusu olay arasında illiyet bağını ispatlamsı gerektiğini, manevi tazminat taleplerinin fahiş olduğunu, davacı tarafın söz konusu talepte zenginleşme amacı güttüğünü, ayrıca faize de itiraz ettiklerini beyanla, davanın öncelikle husumet yokluğundan reddine, husumet itirazlarının kabul edilmediği takdirde davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda"Tüm dosya kapsamından davacı taraflarca davacılaradn ...'ün 23/02/2010 günü, Erzurum ... Caddesi ... pasajı önünden karşıya geçmek isterken davalılardan ...'in yönetimindeki davalı ... Turizm Otomotiv San ve Tic. A.Ş.'nin maliki olduğu, Davalı ... Sigorta Şirketi'nin ise 30/11/2009-30/11/2010 tarihleri arası ... numaralı ZMMS poliçesi ile sigortalamış bulunduğu ... plaka numaralı aracın kendisine çarpması sonucu yaralanması nedeniyle maddi ve manevi tazminat yine diğer davacı eşin de manevi tazminat istemli dava açtığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların iddia ve beyanlarında geçen delilleri toplanmış, Kapatılan Erzurum ... Sulh Ceza Mahkemesi'nin 201...Esas sayılı dosyası, Davacı ...'ün tedavi olduğuna ilişkin tedavi evrakları, davalı sigorta şirketi'nin ... numaralı poliçesi ile açılan hasar dosyası, davalı ... Turizm ... A.Ş. ile ihbar olunan arasında imzalanan araç kiralama sözleşmesi, dosyamız arasına celp olunmuş, tarafların sosyal ve ekonomik durum araştırmaları kolluk marifetiyle yaptırılmış, davacının maluliyet durumunun tespiti için İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinden , kaza nedeniyle kusur oranının tespiti için Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Kurulundan kusur raporu aldırılmış, yine İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak İstanbul Teknik Üniversitesinden seçilen 3 kişilik bilirkişi heyetinden kusur raporu aldırılmış, aktüerya bilirkişiden aktüerya raporu aldrılmıştır.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu tarafından sunulan 05/07/2017 tarihli maluliyet raporunda; Mevcut belgelere göre; ... oğlu, ... Erzurum doğumlu ...’ün 23.02.2010 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı sol ayak bileği arızası, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası Grup1 kabul olunarak, E cetveline göre %9.3 (yüzdedokuznoktaüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği rapor edilmiştir.
Ezrurum ..... Asliye Ceza mahkemesinin 201........ e sayılı dsoaysından trfaikci bilirkişi tarfından tanzim edilen raporda kazanın oluşumunda ...’in % 10 , ...’ün ise % 90 oranında, kusurlu olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından sunulan 13/07/2017 tarihli kusur raporunda; Davalı sürücü ...’in % 10 (Yüzde on) oranında, Davacı yaya ...’ün ise % 90 (Yüzde doksan) oranında, kusurlu olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
Rapora itiraz üzerine Mahkememizce yazılan talimat sonucunda İstanbul Teknik Üniversitesi Trafik Kürsüsünden seçilen 3 kişilik bilirkişi heyetinden aldırılan kusur raporunda özetle; dava konusu olayda davacı yaya ...'ün meskun mahalde yoğun bir araç ve yaya trafiğinin olduğu yerde karşıdan karşıya geçmeden önce yolun genişliğini ve yaklaşan araçların hız ve yakınlığını dikkate alarak karşıya geçene kadar araçların kendisine çarpmayacağını kontrol edip bundan sonra karşıya geçmeye başlaması gerekirken bu kurallara uymadığını, dikkatsiz ve dalgın şekilde araç yoluna girdiğini ve davalı sürücünün mahal şartlarına göre dikkatsiz ve aşırı süratli seyrettiğini yeterince kontrol etmeden bu aracın seyir şeridine girerek darbesine maruz kaldığını, bu nedenle dava konusu olayda davacı yaya ...'ün % 75 oranında asli kusurlu olduğunu, davalı sürücü ...'in ise meskun mahalde aşırı hızlı tedbirsiz ve dikkatsiz araç kullandığını, aracının hızını mahal şartlarına göre ayarlamadığını, meskun mahalde her an karşısına bir yaya çıkabileceğini düşünerek yavaş seyretmesi gerekirken bu kurallara uymadığını, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranması nedeniyle davalı sürücü ...'in olayda % 25 oranında tali kusurlu olduğunu tespit ve rapor etmişlerdir.
... bilirkişisi tarafından mahkememize sunulan 28/01/2019 tarihli bilirkişi raporunda; 23/02/2010 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaralanan ve 4 aylık geçici iş göremezliği ve % 9,3 oranındaki sürekli kısmi maluliyetine göre davacı ...'ün, davalı sigorta şirketince yapılan ödemenin güncellenerek mahsup edilmesinin ardından bakiye iş gücü kaybı zararının 12.949,58.-TL olarak hesaplandığını, hesaplamalarda davacıya atfedilen % 75 oranındaki müterafik kusur indirimi yapıldığı rapor edilmiştir.
Davacı vekili tarafından UYAP üzerinden gönderilen 24/02/2019 havale bedel arttırım dilekçesinde özetle; Davacı ...'ün karşılanmamış zararı olması gerekenin çok altında belirlenmiş ise de itirazlarımız doğrultusunda uygun göreceğimiz kanun yollarına başvurma hakkımız saklı olmak üzere verilen süre gereği şimdilik maddi tazminat talebimizi belirlenmiş olan 12.949,58.-TL'ye arttırdıklarını, davacı ... için belirsiz ve harca esas olmak üzere talep edilen maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ...'e verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Kazaya sebeb olan aracın maliki hernekadar davalı ... Turizm Otomotiv San ve Tic. A.Ş. ise de kaza tarihinde aracın dava dışı ... San. Ve Tic.Aş ye kiralandığını işleten sıfatının bu şirkette olduğunu dolayısıyla kendilerinin sorumluluğunu olmadığını beyanla kira sözleşmesini sunmuştur.Kira sözleşmesinin incelenmesinde 21.08.2007 tarihinde imzalandığı 36 ay süreyle geçerli olduğunun hüküm altına alındığı ve eki belge ile aracın teslim edildiği anlaşılmıştır.Dava ... San. ve Tic.Aş ye ihbar edilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 3. maddesine göre araç işletenin Araç sahibi veya mülkiyeti muhafaza kaydı ile satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracı uzun süreli kiralama durumunda kiracı ,ariyet alan veya rehin alan kişi olduğunu,ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olamak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufta bulunduğu ispat edilirse bu kimse işleten sayılır şeklinde tanımlama yapmıştır.Yerleşik Yargıtay içtihatlarıda uzun süreli kiralamalarda aracı fiilen kullanan kiracının araçta işleten sıfatı olduğunu kabul etmiştir.
Somut olayda ... plakalı araç ... San. ve Tic.Aş ye 36 ay süreyle 21.08.2007 tarihinde kiralanmış haldeyken ve fiili tasarrufu kiracının elindeyken kazanın meydana geldiği işleten sıfatının kiracıda olduğundan , araçta malik olarak görünen davalı ... Turizm Otomotiv San ve Tic.AŞ Şti ne kusur atfı söz konusu olmayacak ve zarardan sorumlu olmayacaktır.İşbu nedenle bu davalı yönünden davacılaraın maddi ve manevi tazminat davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
Haksız fiil sorumluluğuna dayalı 6098 Sayılı TBK'nun 49.maddesinde düzenlenen kusura dayalı sorumluluk hükümlerine göre " kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür".Zorunlu mali sorumluluk sigortası, motorlu araçların işletme tehlikesine karşı zarar gören üçüncü kişileri korumak amacıyla getirilmiştir. KTK'nun 91.madde hükmüyle, zorunlu mali mesuliyet sigortasında sigortacının sorumluluğu aynı Kanunun 85/1 maddesindeki işletenin sorumluluğu esasına dayandırılmıştır. Dolayısıyla, kural olarak işletenin tabi bulunduğu sorumluluk ilkeleri, sigortacı bakımından da geçerli olacaktır.
KTK'nun 86.maddesinde öngörülen, işletenin sorumluluktan kurtulması ve tazminat miktarının indirilmesi suretiyle sorumluluğunun azaltılması hallerinde, sigortacının da bundan yararlanması halefiyet ilkesinin bir gereğidir.
Toplanan tüm deliller,iddia savunma ve bilirkişi raporları bir bütün olarak değerlendirildiğinde kazanın oluşumunda Ceza dava dosayasında keşif sonucu alınan kusur raporu ve Ankara Adli Tıp Kusur raporu arasında kusur oranlarının belirlenmesi noktasında çelişki olmadığından işbu raporlara itibar edilerek davacı ...'ün kazanın meydana gelmesinde %90 oranında kusurlu olduğu, 4 aylık geçici iş göremezliği ve % 9,3 oranındaki sürekli kısmi maluliyetinin bulunduğu maluliyet tazminatının 75.023,46-TL olduğu dava açmadan önce Sigorta Şirketince bir kısım ödemenin yapıldığı ... hesabı sonucunda bu ödemelerin güncellenerek 5806,28TL bulunduğu bu miktar ve davacının %90 kusur oranı da düşüldükten sonra davacın bakiye alacağının 1695,00-TL olduğu anlaşılmakla,davacı ...'ün maddi tazminat davasının kısmen kabulüne karar verilerek 1.695,00-TL tazminatın davalılardan ... ve ... Sigorta A.Ş. 'den ( ... yönünden kaza tarihinden itibaren , sigorta şirketi yönünden kısmi ödemenin yapıldığı 10/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Manevi tazminat talepleri yönünden ise tarafların sosyal ve ekonomik durumları,kazanın oluşumundaki kusurları,davacılardan ...'ün doğudan zararının olmayışı" gerekçesiyle davanın reddine, karar verilmiş, verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
İstinaf eden davacı vekili dilekçesinde; davanın ... Turizm Otomotiv San ve Tic. A.Ş yönünden, kazaya sebep olan ... plakalı aracın ... San. Ve Tic. Aş ye 36 ay süreyle 21.08.2007 tarihinde kiralandığını, kiracının elindeyken kazanın meydana geldiği işleten sıfatının kiracıda olduğunu, malik olarak görünen davalıya kusur atfı söz konusu olayacağı ve zarardan sorumlu olamayacağını, davalı şirketin cevap süresi geçtikten sonra sunulmuş olan cevap dilekçesinin kabul edilmediği için tüm diğer itiraz ve savunmalarla birlikte kiralama savunmalarının da dikkate alınmaması gerekirken savunmaya ve sunulan delillere itibar edildiğini, itiraza ilişkin beyan ve delillerin gerçeği yansıtmadığını, cevap dilekçesinde sözü edilen kiralamaya ilişkin hiçbir kayıt olmadığını, ... San. Ve Tic. A.Ş.nin aracın gider ve rizikoları ile donanım- bakım ve işletme giderlerini karşıladığının, vergilerinin ödendiğinin kanıtlanması gerektiğini, davalı şirketin diğer şirketin kiralama suretiyle işleten sıfatını haiz olduğu savunulan 21.08.2007 tarihinden yıllar sonra (30.11.2009) aracı sigorta ettirdiği görüldüğünü, davalı şirketin aracın sebep olacağı riskleri üstlendiğini ve sigorta ettirdiğini ortaya koymakla birlikte aracın kiralandığı savunmasının gerçek olmadığını, hüküm altına alınan maddi tazminat miktarı davacının karşılanmamış zararına göre çok az olduğunu, hükme dayanak alınan iki rapora itibar edilmeyeceği anlaşıldığından 07.03.2018 tarihli ara kararı ile davacı ...'e %75 ve araç sürücüsüne ise %25 kusur atfedildiğini, hız limitinin üstünde seyrettiği gibi dikkatsiz ve özensiz davrandığını, bir asli bir tali kusur içerdiğini, davacı ...'ün kaza sonrası sakat duruma gelmesi, eşi olan ...'ün ise eşinin sakatlığı nedeni ile manevi zarar gördüğünü, davalılar lehine hüküm altına alınan miktarı aşan miktarda lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesinin isabetsiz olduğunu, maddi tazminat talebi olmayan ... aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesini yanlış olduğunu, hüküm altına alınan miktarı aşmaması ve madde tazminat talebi olmayan davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini, beyan ederek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İstinaf eden davalı ... Turizm Otomotiv San. Tic. A.Ş. Vekili dilekçesinde; cevap dilekçemizde geçen ve asıl savunmamız olan husumet itirazı ilk itirazlardan olmadığını, yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceğini, husumet itirazlarının dikkate alınması gerektiğini, kira sözleşmesinin ruhsata işlenmesi gibi bir yükümlülüğün olmadığını, davacıların iddialarının hukuki bir dayanağı olmadığını, kazanın gerçekleştiği 23.02.2010 tarihinde araç kiralama faaliyetle iştigal eden müvekkil şirket tarafından dava konusu araç, ... San. Ve Tic. A.Ş. 'ye kiralandığını, bununla birlikte müvekkil şirketin kiralama sözleşmesi neticesinde aracı fiilen kirası şirkete teslim ettiğini, böylelikle aracın zilyetliğini devralan kiracı şirket aracın işleteni haline geldiğini, davacı tarafın müvekkil şirket lehine vekalet ücreti hükmedilmemesi gerektiğine ilişkin beyanlarının da geçerli olmadığını, beyan ederek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
23/02/2010 tarihinde davalı sürücü ... 'in sevk ve idaresindeki diğer davalı ... Turizm Otomotiv San. Tic A.Ş 'nin maliki bulunduğu ve davalı ... Sigorta A.Ş nezdinde Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası bulunan ... plaka sayılı araç ile davacı ... 'ün yaya olarak karışmış olduğu trafik kazası sebebiyle davacı .........çin 100. TL maddi, 50,000,00 -TL manevi ve davacı ........çin 25.000,00-TL manevi tazminat istemi ile açılan davada davanın kısmen kabulüne yönelik karar verildiği anlaşılmıştır.
6100 Sayılı HMK 'nun 355 maddesi gereğince kamu düzeni ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede;
İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada ; kusur raporları alınmış ve en son 14/09/2018 tarihli İTÜ heyet raporu alınmış bu raporda önceki kusur raporu da değerlendirilmek suretiyle ... plakalı araç sürücüsü ... 'in kazanın oluşumunda % 25 oranında kusurlu bulunduğu davacı yaya ... 'ün kazanın oluşumunda % 75 oranında kusurlu bulunduğu tespit edilmiş ve söz konusu raporun önceki kusur raporu ile çelişkili olduğu hususu göz önüne alınmaksızın kusur raporları arasındaki çelişki giderilmeden karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı görülmüş bu yöndeki davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü gerekmiştir.
Davalılardan ... Turizm Oto San Tic. A.Ş ile 21/08/2007 tarihinden itibaren 36 ay süreli dava dışı ... San.Tic.A.Ş arasında yapılan araç kira sözleşmesi dikkate alınarak davalı ... Turizm Oto San . Tic. A.Ş yönünden davanın Karayolları Trafik Kanunu gereğince işleten sıfatına sahip olmaması sebebiyle pasif husumet yokluğundan reddi gerekir iken esastan reddi doğru görülmemiş bu sebeple davalı ... Turizm Oto San . Tic. A.Ş vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması gerekmiştir.
Davalı ... Turizm Oto San . Tic. A.Ş 'nin pasif husumet ehliyetinin bulunmaması sebebiyle davanın bu davalı yönünden reddinde davacıların kusurunun bulunmamasına rağmen bu sebeple davacılar aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş ve bu sebeple davacılar vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması gerekmiştir.
İlk derece mahkemesince davacı ... için 1.695,00-TL maddi tazminata hükmedilmiş olmasına rağmen reddedilen maddi tazminata ilişkin kısım yönünden hükmedilen maddi tazminat miktarı olan 1.695,00-TL tutarı aşar şekilde 2.725,00-TL maktu vekalet ücretine davalılar yararına hükmedilmesi karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 'ne aykırı olduğundan davacılar vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle, Dairemiz kararında belirtilen eksikliklerin giderilerek toplanacak deliller çerçevesinde yeniden yargılama yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi amacıyla ilk derece mahkemesi kararının HMK 'nun 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar vekilinin ve davalı ... Turizm Oto San . Tic. A.Ş vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen hususlar yönünden KABULÜ ile, ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK 'nun 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA ,
2-Dairemiz kararında belirtilen eksiklikler giderilerek toplanacak deliller çerçevesinde yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf kanun yoluna başvuran taraflarca yatırılan istinaf peşin harcının taraflara iadesine,
4-İstinaf başvurusu aşamasında taraflarca yapılan yargılama giderlerinin mahkemesince verilecek nihai kararla hüküm altına alınmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Gerekçeli kararın yerel mahkemece taraflara tebliğine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 353/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 24/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.