11. Hukuk Dairesi 2018/1992 E. , 2019/3388 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : SAMSUN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Giresun 1. Asliye Hukuk Mahkemesince (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) verilen 07/11/2017 tarih ve 2014/519 E. - 2017/362 K. sayılı kararın davacı vekili ve davalı Acente vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin reddine - kısmen kabul kısmen reddine dair Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nce verilen 22/02/2018 tarih ve 2018/17-2018/201 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının...Mah. Atatürk Bulvarı No: 97.../... adresinde bulunan taşınmazı belediyeden 10 yıl süre ile kiraladığını, davacının taşınmazı halı saha, kafeterya, pide salonu gibi işletmelerin yer aldığı bir sosyal tesis olarak işlettiğini, 07.10.2012-07.10.2014 tarihleri arasını kapsayacak şekilde tesisin davalı ...Ş. acentesi olan diğer davalı Kevserkaya Sigorta Ltd. Şti. aracılığı ile sigortalandığını, 11.12.2013 tarihinde tesis içerisindeki halı sahanın çatısının biriken kâr nedeniyle çöktüğünü, davalı ... şirketinin halı sahanın poliçe kapsamında olmadığı gerekçesiyle hasarı ödemediğini, poliçenin tesisi kapsadığının davalı acenteye bildirildiğini ve fakat acentenin poliçeyi keserken ana faaliyet konusu olarak sadece kafeterya yazdığını, halı sahanın teminat altına alınmamasında davalıların kusurlu olduğunu ileri sürerek şimdilik 35.000,00 TL zararın tazminini istemiş, ıslah dilekçesi ile tazminat talebini 195.000,00 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı ... vekili, poliçenin halı sahayı kapsamadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı acente vekili, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, poliçe halı sahayı kapsamadığı için davalı ... şirketinin pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı, poliçenin hatalı olarak düzenlenmesinde davalı acentenin %70, davacının %30 müterafik kusurlarının olduğu gerekçesiyle davalı ... yönünden pasif husumet nedeniyle davanın reddine, davalı acente yönünden davanın kısmen kabulü ile 115.500,00 TL"nın davalı acenteden tahsiline karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili ve davalı acente vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3.Hukuk Dairesi"nce, poliçenin halı sahayı kapsamadığı, davalı acentenin protokol ile kendi kusurunu kabul ettiği, taraflarca inkar edilmeyen protokole göre davalı acentenin 30.000,00 TL peşin ödeme yaptığı, hesaplanan zarardan bu miktarın düşülmemesinin hatalı olduğu gerekçeleriyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı acente vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak 85.000,00 TL"nın davalı acenteden tahsiline karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
1-İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak taraf vekillerince yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına, TTK"nın 108. maddesine göre davalı acentenin diğer davalı ... şirketini temsilen davacı ile sözleşme yapmamış olmasına ve sigortacının da davacı ile acente arasında yapılan protokole muvafakat etmemiş olmasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava acentenin hatalı ve eksik poliçe düzenlediği iddiasına dayanan alacak istemine ilişkindir. Mahkemece gerçek zararın 165.000,00 TL olduğu, davacının %30, davalı acentenin de %70 kusurlu olduğu gerekçesiyle 115.500,00 TL"nın davalı acenteden tahsiline karar verilmiştir. Davacı ile davalı acente arasında düzenlenen 03.02.2014 tarihli protokol ile davalı acente hatalı poliçe düzenlediğini kabul ederek 120.000,00 TL ödemeyi kabul etmiş ve davacı ile davalı bu protolü imzalayarak ödenecek hasar bedeli ve ödeme şekli hususunda anlaşmışlardır. Davacı ile davalı acentenin serbest iradeleri ile imzaladıkları bu protokol geçerli olup davalı acentenin bu protokol ile 120.000,00 TL ödemeyi kabul etmiş olması karşısında davalı acentenin 120.000,00 TL"den sorumlu olduğu kabul edilerek yapılan ödemelerin bu miktardan düşülmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davalı acentenin sorumlu olduğu miktarın 115.500,00 TL olarak kabul edilmesi doğru görülmemiş ve bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, HMK"nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 06/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.