23. Hukuk Dairesi 2017/2887 E. , 2019/4778 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinin tespiti, tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın davalı kooperatif yönünden reddine, diğer davalı yönünden kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde duruşmalı temyiz talebinde bulunan davacı vekili avukat ..."ın hazır olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili davalılardan kooperatife ait 7292 ada 1 parsel sayılı taşınmazda bulunan E blok 5 no.lu bağımsız bölümün protokol ile davalılardan kooperatif tarafından davalılardan ..."ye inşaat malzemesi karşılığı verildiğini, kendisinin 80.000,00 TL karşılığında bağımsız bölümü ve kooperatif üyeliğini davalı ..."den satın aldığını, fakat dairenin davalılardan ..."a verildiğini ileri sürerek kooperatif üyesi olduğunun tespitini, bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile kendisi adına tescilini, tescilin mümkün olmaması halinde şimdilik 10.000,00 TL"nin davalı kooperatiften tahsilini, mümkün olmaması halinde bağımsız bölüm için ödenen 80.000,00 TL"nin 10.000,00 TL"sinin davalılardan ..."den tahsilini talep ve dava etmiş, 17.06.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini 135.000,00 TL"ye çıkartmıştır.
Davalılardan ... vekili, müvekkilinin 08.07.1998 tarihinde kooperatife üye olduğunu, yükümlülüklerini yerine getirdiğini ve dava konusu dairenin adına tahsis ve tescil edildiğini, iyi niyetli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalılardan ... Konut Yapı Kooperatif vekili, davanın reddini istemiştir.
Dahili davalı ... Bayram vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının kooperatife üye kabul edildiğine dair belge ve karar bulunmadığı, bu nedenle kooperatif üyesi olmadığı, ... ile davacı arasında imzalanan devir belgesinin resmi senet vasfında olmadığından mülkiyetin nakli için yeterli belge sayılamayacağı, davacının davalılardan ..."ye verdiği parayı geri isteyebileceği, 2006 yılı ile dava tarihi arasında geçen sürede 80.000,00 TL "nin alım gücü, enflasyon dikkate alınarak, davanın kısmen kabulü ile üyeliğin tespiti ve tapu iptal ve tescil talebinin reddine, kooperatif aleyhine açılan alacak talebinin reddine, 120.000,00 TL"nin davalılardan ..."den alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir .
1-Dava, genel olarak üyeliğin tespiti ile bu üyeliğe bağlı tapu iptali ve tescili, mümkün olmazsa tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, kooperatif kayıt ve defterleri üzerinde eksik incelemeye dayalı hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. Bu durumda mahkemece, davalı kooperatif defter ve kayıtları celp edilip davacının veya davalılardan ..."nin davalı kooperatifin genel kurullarına çağrılıp çağrılmadıkları, katılıp katılmadıkları, davalılardan ..."ye davaya konu bağımsız bölümün protokol karşılığında verilip verilmediği üzerinde durularak ve davacı veya davalılardan ..."nin davalı kooperatife zımni üye olarak benimsenip benimsenmediği tartışılmalıdır. Zira, kooperatif ortaklığı kooperatif yetkili organlarının bu hususta alacağı açık bir kararla gerçekleşebileceği gibi bu konuda açık bir karar olmasa bile kooperatifin ilgili kişi ile bu sıfatla yazışmalar yapması, onu genel kurullara çağırması, belirli miktarda ödeme kabul etmesi, konut tahsis ve teslim etmesi ve tadilata izin vermesi şeklinde somut ilişkiler ile zımnen de gerçekleşebilir. Öte yandan, davalılardan ..."ın durumunun kooperatif kayıtlarında incelenip davaya konu bağımsız bölümün tahsisi hususunda davalı kooperatifçe işlem yapılıp yapılmadığı, şayet tahsis yapılmış ise kime hangi tarihte ne şekilde tahsis edildiği, davacının davalı kooepratife üye olduğunun tespiti halinde dava konusu taşınmaz üzerinde önceki tarihli tahsise dayalı üstün hakkı bulunup bulunmadığı hususunda konusunda uzman bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp tüm deliller birlikte değerlendirilmek sureti ile uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, bu hususlar üzerinde durulmadan eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
2-Bozma nedenine göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı Ahmet Usluer vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacı yararına 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, peşin alınan temyiz harcın talep halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 18.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.