Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/5952 Esas 2013/6107 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/5952
Karar No: 2013/6107
Karar Tarihi: 03.06.2013

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/5952 Esas 2013/6107 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, tapu iptali ve tescil davası sonucunda çekişmeli taşınmazın hangi bölümünün davacıya isabet ettiği konusunda ihtilaf olduğunu belirterek davanın paya yönelik bir dava olarak sonuçlandırılması doğru olmadığını, mahallinde keşif yapılması gerektiğini vurguladı. Keşifte dinlenen davalı tanıkları ile mahalli bilirkişinin paylaşım sınırlarını bilmediklerini belirttikleri ancak, davacı tanıklarının bu konuda beyanda bulundukları ifade edildi. Fen bilirkişisi raporunda sınır ve noktalar açıklanmadığı için keşif izlemeye olanak veren bir rapor da ibraz edilmediği belirtildi. Bu nedenle, mahallinde yeniden keşif yapılmalı, tüm deliller toplanarak sonuca göre karar verilmelidir. Kanun maddeleri ise metinde belirtilmemiştir.
16. Hukuk Dairesi         2013/5952 E.  ,  2013/6107 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    ... sonucunda Yumaklar Köyü çalışma alanında bulunan 192 ada 3 parsel sayılı 15.023 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, taşınmazın doğu tarafından yarısının kendisine ait olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile 1/2 paylarla davacı ve davalı adlarına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Çekişmeli taşınmazın tarafların müşterek murisinden kaldığı ve taksim ile taşınmazın bir bölümünün davacıya isabet ettiği anlaşılmaktadır. İhtilaf, taşınmazın hangi bölümünün davacıya isabet ettiği noktasındadır. Nitekim 18.04.2012 tarihli ön inceleme duruşmasında da mahkemece bu husus tespit edilmiştir. Hal böyle olunca davanın paya yönelik bir dava olarak sonuçlandırılması doğru olmamıştır. Keşifte dinlenen davalı tanıkları ile mahalli bilirkişi paylaşım sınırlarını bilmediklerini belirtmişler ise de, davacı tanıkları bu konuda beyanda bulunmuşlardır. Ancak fen bilirkişisi raporunda beyanda geçen sınır ve noktalar açıklanmamış, keşfi izlemeye olanak tanır rapor ibraz edilmemiştir. Hal böyle olunca mahallinde yeniden keşif yapılmalı, beyanlarda sözü edilen, telle çevrili kısmın neresi olduğu, davacı tanığı Celal’in beyanında geçen zeytin ağacının nerede bulunduğu bilirkişi raporunda gösterilmeli, tüm deliller toplanarak sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davalı tarafın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan nispi karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 03.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.