14. Hukuk Dairesi 2013/2932 E. , 2013/7269 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 18.02.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07.06.2012 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 18.12.2012 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden bir kısım davalılar vekili Av. ... ile karşı taraftan davacılar vekili Av....geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Dairemizin 18.12.2012 gün ve 2012/12403-14501 sayılı Kararı ile tebliğ eksikliği nedeniyle mahalline iadesi üzerine, eksiklik tamamlanarak dosya temyiz incelemesi için yeninden gönderilmiştir. Dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar, davalı yüklenici ... ile davalı arsa maliki ... arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yükleniciye bırakılan 2 parsel sayılı taşınmazda bulunan bağımsız bölümleri satış vaadi sözleşmeleriyle satışının vaat edildiğini, kaba inşaat olarak teslim aldıkları bağımsız bölümlerin işlerini tamamlayıp ikamet ettiklerini, davalı arsa malikinin diğer davalılara muvazaalı olarak pay satışı yaptığını ileri sürerek, taşınmazların adlarına tescilini istemişlerdir.
Davalı yüklenici, davacılara dava konusu taşınmazları kaba inşaat olarak satıp bedelini aldığını, arsa malikine karşı edimlerini yerine getirdiğini tapuların tarafına devredilmediğini; davalı arsa maliki ... ise, vekilinin yetkisini kötüye kullanarak taşınmazı diğer davalılara devrettiğinden davacıların davasında haklı olduğunu belirterek, davanın kabulünü istemişlerdir. Bir kısım davalılar ise, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davacıların ödedikleri bedellerin davalılardan alınmasına karar verilmiştir.
Hükmü, bir kısım davalılar vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, arsa sahibi ile yüklenici arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm satın alan davacıların tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nun 65. maddesi gereğince “Bir yargılamanın konusu olan hak veya şey üzerinde kısmen veya tamamen hak iddia eden üçüncü kişi, hüküm verilinceye kadar bu durumu ileri sürerek, aynı mahkemede dava açabilir.” Anılan yasanın 120. maddesinde de davacının dava açarken yargılama harçları ile gider avansını yatırması gerektiği belirtilmektedir.
Somut uyuşmazlıkta davacılar, arsa maliki, yüklenici ve arsa malikinden pay satın alan davalılara karşı davalı arsa maliki ...’nin muvazaalı olarak pay devrinde bulunduğunu ileri sürerek tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuşlardır. Davalı ... yargılama sırasında asli müdahale talebinde bulunarak davacılar tarafında yer almak istemiş, mahkemece de istemi kabul edilmiştir. Davalı ...’nin öncelikle arsa maliki sıfatıyla davacılara karşı sorumluluğu bulunmaktadır. Ayrıca, anılan arsa malikinin tüketici sıfatı bulunmadığı halde harçsız dilekçeyle asli müdahilliğinin kabulü HMK’nun 65 ve 120. maddelerine aykırıdır. Bu nedenle, ...’nin davacılar yanında asli müdahilliğine karar verilmesi doğru değildir.
2-“Taleple bağlılık ilkesi” başlığını taşıyan HMK’nun 26. maddesi uyarınca hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup, talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Somut olayda, davacılar dava konusu taşınmazların adlarına tescilini talep etmişler, bu istemlerini yargılama sırasında değiştirmeden devam ettirmişleridir. Mahkemenin davacıların bu istemleri dışında sözleşmede ödedikleri bedeli hüküm altına alması HMK’nun 26. maddesi hükmüne aykırıdır.
Mahkemece, yukarıda yapılan saptamalar bir yana bırakılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 990 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak temyiz eden davalılara verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 14.05.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.