Esas No: 2017/4009
Karar No: 2021/1857
Karar Tarihi: 15.04.2021
Danıştay 10. Daire 2017/4009 Esas 2021/1857 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2017/4009
Karar No : 2021/1857
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … Bakanlığı
(Mülga … Bakanlığı)
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri Av. …
DAVANIN KONUSU : 13/10/2017 tarih ve 30209 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Gümrük İşlemlerinin Kolaylaştırılması Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 67. maddesi ile Gümrük İşlemlerinin Kolaylaştırılması Yönetmeliğinin 158. maddesinde yapılan değişiklikle getirilen hükmün "6'ncı maddenin birinci fıkrasının (f) bendinin ikinci alt bendinde sayılan özellikteki tüzel kişilerce" ibaresinin ve 5. maddesi ile Gümrük İşlemlerinin Kolaylaştırılması Yönetmeliğinin 6. Maddesinin, 1. fıkrasının (f) bendinin 2. alt bendinde yapılan değişikliğin iptali istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI :
Gümrük İşlemlerinin Kolaylaştırılması Yönetmeliği'nin ilk olarak 21/05/2014 tarihinde yürürlüğe girdiği, yetkilendirilmiş yükümlü kavramının ve yetkilendirilmiş yükümlü sertifikası almış olan firmalara bazı gümrük işlemlerini kolaylaştırılmış olarak yapabilme imkanının getirildiği, 03/10/2017 tarihinde yönetmeliğin 158. maddesinde değişiklik yapıldığı, bu madde ile sertifika alan bir şirketin gümrük işlemlerinin denetlenmesi için faaliyet raporunun kimler tarafından düzenlendiği, rapor düzenleme işinin gümrük müşavirlerine bırakıldığı, davaya konu edilen değişmiş halinde 6. maddenin 1. fıkrasının (f) bendinin 2. alt bendinde sayılan özellikteki tüzel kişilerce denilerek faaliyet raporu düzenlenmesinin yetkilendirilmiş gümrük müşaviri, gümrük müşaviri, gümrük müşavir yardımcısı istihdam eden tüzel kişilerden ya da faaliyet alanı itibariyle gümrük, dış ticaret ve lojistik işlemlerine ilişkin en az 3 yıldır danışmanlık hizmeti veren firmalara bırakıldığı, yapılan değişikliklerin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
DAVALININ SAVUNMASI :
Davalı idare tarafından, usul yönünden davanın süresinde açılıp açılmadığının incelenmesi gerektiği, davacının dava açmakta menfaatinin bulunmadığı, esas yönünden ise yetkilendirilmiş yükümlü sertifikası sahibi firmaların yapmış oldukları gümrük işlemlerinin denetimlerinin belirli standartlar dahilinde gerçekleştirilmesinin istenmekte olduğu, denetimin tek kişi tarafından yapılmasının istenilen standartlarda sonuç doğurmayacağının değerlendirildiği, bu denetimin Gümrük İşlemlerinin Kolaylaştırılması Yönetmeliği'nin 6'ncı maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinin ikinci alt bendinde sayılan nitelikteki firmalar aracılığıyla yapılmasının beklenilen düzeyde bir denetimin gerçekleşmesi için zorunlu olduğu, Yönetmeliğin 159. maddesi uyarınca bu raporların yardımcı kaynak olarak kullanıldığı, önceki düzenlemede "Bakanlıkça başka bir düzenleme yapılıncaya kadar" ibaresine yer verilerek bu hususta yeni bir düzenlemeye gidileceğinin kamuoyuna duyurulmuş olduğu, dava konusu düzenlemenin kamu yararı amacına yönelik olarak idarenin yetkisi çerçevesinde getirildiği ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Dava; 13/10/2017 tarih ve 30209 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Gümrük İşlemlerinin Kolaylaştırılması Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 67'nci maddesi ile Gümrük İşlemlerinin Kolaylaştırılması Yönetmeliğinin 158'inci maddesinde yapılan değişiklikle getirilen hükmün "6'ncı maddenin birinci fıkrasının (f) bendinin ikinci alt bendinde sayılan özellikteki tüzel kişilerce" ibaresinin ve 5'inci maddesi ile Gümrük İşlemlerinin Kolaylaştırılması Yönetmeliğinin 6'ncı maddesinin (f) fıkrasının 2'nci alt bendinde yapılan değişikliğin iptali istemiyle açılmıştır.
Davalı İdare tarafından usule ilişkin olarak ileri sürülen iddialar da yasal isabet görülmeyerek, işin esasının incelenmesine geçilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 124'üncü maddesinde, Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzelkişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelikler çıkarabilecekleri belirtilmiştir.
Uyuşmazlığın çözümü bakımından, Yönetmelikle yapılan düzenlemenin üst normlara ve hukuka uygun olup olmadığının irdelenmesi gerekmektedir. Buna göre;
Türkiye Cumhuriyeti Gümrük Bölgesine giren ve çıkan eşyaya ve taşıt araçlarına uygulanacak gümrük kurallarını belirlemek amacıyla yürürlüğe konulan 4458 sayılı Gümrük Kanununun 5 /A maddesinde (Ek: 18/6/2009-5911/2 md.),
"1.Müsteşarlık, gerektiğinde ilgili kurum ve kuruluşların görüşlerini de almak suretiyle Türkiye Gümrük Bölgesinde ekonomik faaliyette bulunan yerleşik kişilere ikinci fıkrada yer alan şartları taşımaları halinde yetkilendirilmiş yükümlü statüsü tanır. Yetkilendirilmiş yükümlüler, kolaylaştırılmış emniyet ve güvenlikle ilgili gümrük kontrollerinden veya gümrük mevzuatının öngördüğü basitleştirilmiş uygulamalardan faydalanır.
2. Yetkilendirilmiş yükümlü statüsünün tanınması için gereken şartlar aşağıda belirtilmiştir.
a)4'üncü maddede belirtilen sorumlulukların yerine getirilmesinde ciddi ihlallerde bulunmamak,
b)Gümrük kontrollerinin doğru biçimde yapılabilmesine imkân veren ticari kayıtları düzenli bir şekilde tutma yeterliliğine sahip bulunmak,
c) Müsteşarlıkça gerek görülen hallerde, mali yeterliliğe sahip olduğunu kanıtlamak,
d) Uygun emniyet ve güvenlik standartlarına sahip bulunmak.
3.İkinci fıkrada belirtilen şartlar ile aşağıdaki hususlara ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir:
a) Yetkilendirilmiş yükümlü statüsünün verilmesi,
b) Basitleştirmelerden faydalanma izninin verilmesi,
c) Bu statü ve izinlerin hangi gümrük idarelerince verileceğinin belirlenmesi,
d) Risk yönetimi düzenlemeleri dikkate alınarak, emniyet ve güvenliğe ilişkin gümrük kontrollerinde tanınacak kolaylıkların türü ve kapsamının belirlenmesi,
e) İlgili kurum ve kuruluşlardan gerektiğinde görüş alınması ve bilgi talebinde bulunulması,
f) Yetkilendirilmiş yükümlü statüsünün geçici olarak geri alınması veya iptali." hükmüne yer verilmiş; 10’uncu maddesinin 1’inci fıkrasının (c) bendinde de, gümrük idaresinin gümrük mevzuatının doğru olarak uygulanması için gerekli gördüğü bütün önlemleri alabileceği, bu çerçevede, eşyanın gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutulmasına ilişkin gerekli gördüğü bir kısım tespit işlemlerinin, belirleyeceği niteliklere sahip gümrük müşavirleri eliyle yürütülmesine ilişkin usul ve esasları düzenlemeye yetkili olduğu, hükme bağlanmıştır.
Öte yandan, 4458 sayılı Kanunun 5/A, 10, (Ek ibare:RG-13/10/2017-30209) 37, 40, 45, 46, 48, 66, 71, 73, 150, 202 ve 204'üncü maddeleri, 29/9/2009 tarihli ve 2009/15481 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan 4458 sayılı Gümrük Kanununun Bazı Maddelerinin Uygulanması Hakkında Kararın 116'ncı maddesi, 23/8/2006 tarihli ve 2006/10895 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Türkiye ile Avrupa Topluluğu Arasında Oluşturulan Gümrük Birliğinin Uygulanmasına İlişkin Esaslar Hakkında Kararın 19 ilâ 23'üncü maddeleri ile 22/12/2001 tarihli ve 2001/3485 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Genelleştirilmiş Tercihler Sistemi Kapsamında Tercihli Rejimden Yararlanacak Eşyanın Menşeinin Tespitine İlişkin Kararın 38'inci maddesine dayanılarak hazırlanan Gümrük İşlemlerinin Kolaylaştırılması Yönetmeliği 21.05.2014 gün ve 29006 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Gümrük İşlemlerinin Kolaylaştırılması Yönetmeliğinin 158'inci maddesinin 1'inci fıkrasının değişiklikten önceki halinde "Bakanlıkça başka bir düzenleme yapılıncaya kadar, sertifikanın düzenlendiği tarihten sonraki her on iki aylık dönem sonunda sertifika kapsamında gerçekleştirilen gümrük işlemlerinin usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığı Kanunun 10'uncu maddesinin 1'inci fıkrasının c bendinde belirtilen kişilerce bu dönemlerin sonuna tekabül eden tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna kadar incelenir ve bu inceleme neticesinde usul ve esasları Bakanlıkça belirlenecek olan yıllık faaliyet raporu düzenlenir.”hükmü yer almakta iken; dava konusu değişiklik ile, "Sertifikanın düzenlendiği tarihten sonraki her on iki aylık dönem sonunda sertifika kapsamında gerçekleştirilen gümrük işlemlerinin usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığı 6'ncı maddenin 1'inci fıkrasının (f) bendinin ikinci alt bendinde sayılan özellikteki tüzel kişilerce bu dönemlerin sonuna tekabül eden tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna kadar incelenir ve bu inceleme neticesinde usul ve esasları Bakanlıkça belirlenecek olan yıllık faaliyet raporu düzenlenir.” hükmü getirilmiş, yine dava konusu değişiklik ile Yönetmeliğin 6'ncı maddesinin (f) fıkrasının 2'nci alt bendi, "Yetkilendirilmiş gümrük müşaviri, gümrük müşaviri veya gümrük müşavir yardımcısı istihdam eden tüzel kişilerden ya da faaliyet alanı itibariyle gümrük, dış ticaret ve lojistik işlemlerine ilişkin en az üç yıldır danışmanlık hizmeti veren firmalardan gümrük konuları ve buna ilişkin iç kontrol süreçlerine yönelik eğitim ve danışmanlık hizmeti almak.” şeklinde düzenlenmiştir.
Yukarıda yer verilen hükümlerin değerlendirilmesinden; yetkilendirilmiş gümrük müşavirliği müessesesinin düzenlenmesinde, bürokratik işlemlerin azaltılması, gümrük işlemlerinin daha hızlı sürede sonlandırılması ve böylelikle vatandaşa daha kaliteli ve etkili kamu hizmeti sunulmasıyla birlikte teknik bilgi ve uzmanlık gerektiren gümrük mevzuatının doğru olarak uygulanmasını sağlamaya yönelik faaliyetlerin etkili biçimde sürdürülmesinin hedeflendiği görülmekle; kanun koyucunun yetkilendirilmiş gümrük müşavirlerinin yürüttükleri hizmeti kamu hizmeti olarak nitelendirerek, idarenin daha önce devlet memurlarına yaptırmış olduğu bir çok gümrük işlemini, bilgi, tecrübe ve güven esasına dayalı olarak yetkilendirilmiş gümrük müşavirlerine devrettiği, daha sonradan da, inceleme ve rapor düzenleme görevini bu hizmeti yürütebilecek özellikteki en az üç yıldır hizmet veren firmalara devrederek kendi gümrük işlemlerini yakından takip etmelerinin, işlemlerin kolay ve basit hale gelmesinin amaçlandığı sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla; Gümrük İşlemlerinin Kolaylaştırılması Yönetmeliğinin 158'inci maddesinde öngörülen yıllık faaliyet raporunun yetkilendirilmiş gümrük müşavirlerince düzenlenmesi öngörülmüş iken, davalı idarenin bu konudaki takdir yetkisini kullanarak, dava konusu değişiklik ile Yetkilendirilmiş gümrük müşaviri, gümrük müşaviri veya gümrük müşavir yardımcısı istihdam eden tüzel kişiler ya da faaliyet alanı itibarıyla gümrük, dış ticaret ve lojistik işlemlerine ilişkin en az üç yıldır danışmanlık hizmeti veren firmaları yetkilendirilmesinde hizmet gereği, kamu yararı ve üst norma aykırılık görülmemiştir.
Ayrıca, dava açıldıktan sonra 25/06/2018 gün ve 30459 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Gümrük İşlemlerinin Kolaylaştırılması Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 24'üncü maddesi ile Gümrük İşlemlerinin Kolaylaştırılması Yönetmeliğinin 158'inci maddesinin 1'inci fıkrası "Sertifikanın düzenlendiği tarihten sonraki her on iki aylık dönem sonunda sertifika kapsamında gerçekleştirilen gümrük işlemlerinin usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığı sertifika sahibince bu dönemlerin sonuna tekabül eden tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna kadar incelenir." şeklinde değiştirilmiş, dava konusu edilen ibare metinden çıkarılmış olup, davacı tarafından, 25/06/2018 tarih ve 30459 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yönetmeliğin bir kısım maddelerinin iptali istemiyle Danıştay Onuncu Dairesinin 2018/3880 esasına kayıtlı dosyada dava açılmıştır.
Açıklanan nedenle, davanın reddi yönünde karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
Davacı tarafından, 13/10/2017 tarih ve 30209 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Gümrük İşlemlerinin Kolaylaştırılması Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 67. maddesi ile Gümrük İşlemlerinin Kolaylaştırılması Yönetmeliğinin 158. maddesinde yapılan değişiklikle getirilen hükmün '' 6'ıncı maddenin 1. fıkrasının (f) bendinin 2. alt bendinde sayılan özellikteki tüzel kişilerce'' ibaresinin ve 5. maddesi ile Gümrük İşlemlerinin Kolaylaştırılması Yönetmeliğinin 6. maddesinin 1. fıkrasının f (bendinin) 2. alt bendinde yapılan değişikliğin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE :
USUL YÖNÜNDEN:
Davalı idarenin usule ilişkin itirazları yerinde görülmemiştir.
ESAS YÖNÜNDEN:
İlgili Mevzuat:
4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 5 / A maddesinde; "1. Müsteşarlık, gerektiğinde ilgili kurum ve kuruluşların görüşlerini de almak suretiyle Türkiye Gümrük Bölgesinde ekonomik faaliyette bulunan yerleşik kişilere ikinci fıkrada yer alan şartları taşımaları halinde yetkilendirilmiş yükümlü statüsü tanır. Yetkilendirilmiş yükümlüler, kolaylaştırılmış emniyet ve güvenlikle ilgili gümrük kontrollerinden veya gümrük mevzuatının öngördüğü basitleştirilmiş uygulamalardan faydalanır. 2. Yetkilendirilmiş yükümlü statüsünün tanınması için gereken şartlar; a) 4 üncü maddede belirtilen sorumlulukların yerine getirilmesinde ciddi ihlallerde bulunmamak, b) Gümrük kontrollerinin doğru biçimde yapılabilmesine imkân veren ticari kayıtları düzenli bir şekilde tutma yeterliliğine sahip bulunmak, c) Müsteşarlıkça gerek görülen hallerde, mali yeterliliğe sahip olduğunu kanıtlamak, d) Uygun emniyet ve güvenlik standartlarına sahip bulunmak, olarak belirlenmiş, 3. İkinci fıkrada belirtilen şartlar ile aşağıdaki hususlara ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir: a) Yetkilendirilmiş yükümlü statüsünün verilmesi, b) Basitleştirmelerden faydalanma izninin verilmesi, c) Bu statü ve izinlerin hangi gümrük idarelerince verileceğinin belirlenmesi, d) Risk yönetimi düzenlemeleri dikkate alınarak, emniyet ve güvenliğe ilişkin gümrük kontrollerinde tanınacak kolaylıkların türü ve kapsamının belirlenmesi, e) İlgili kurum ve kuruluşlardan gerektiğinde görüş alınması ve bilgi talebinde bulunulması, f) Yetkilendirilmiş yükümlü statüsünün geçici olarak geri alınması veya iptali." hükümleri ile 10. maddesinin 2. fıkrasında; Gümrük mevzuatının öngördüğü uygulamaların, hangi hallerde ve hangi koşullar altında basitleştirileceğine ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir." hükmü yer almaktadır.
4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun “Basitleştirilmiş Usul” başlıklı 71. maddesinin 1. fıkrasında; gümrük idarelerinin, usul ve formalitelerin mümkün olduğunca basitleştirilmesi için ve gümrük işlemlerinin yürürlükteki hükümlere uygun olarak yürütülmesini sağlayacak şekilde Yönetmelikle belirlenen şartlar dahilinde, 60. maddede sözü edilen beyannameye eklenmesi gereken belgelerden bazılarının eklenmemesine veya kaydedilmesi gereken bazı bilgilerin beyannameye yazılmamasına; sözü edilen beyanname yerine, eşyanın ilgili gümrük rejimine tabi tutulması talebi ile birlikte ticari veya idari bir belgenin verilmesine; eşyanın ilgili rejime geçişinin kayıt yoluyla yapılmasına izin verebileceği hükmüne yer verilmiştir.
21/05/2014 tarih ve 29006 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Gümrük İşlemlerinin Kolaylaştırılması Yönetmeliğinin 1. maddesinde bu Yönetmeliğin amacının; yetkilendirilmiş yükümlü statüsü için gereken koşulları, başvuruda aranacak belgeleri, sertifikanın verilmesi, süresi, yenilenmesi, değiştirilmesi, askıya alınması, geri alınması ve iptali ile bu sertifika kapsamında faydalanılacak izinli gönderici, izinli alıcı, ithalatta yerinde gümrükleme, onaylanmış ihracatçı, eksik beyan, kısmi teminat, götürü teminat uygulamaları, beyanın kontrolüne yönelik kolaylaştırmalar, emniyet ve güvenlik yönlü kolaylaştırmalar ile bu uygulama ve kolaylaştırmalardan faydalanma yetkilerinin askıya alınması, geri alınması ve iptali ile gümrük mevzuatından kaynaklanan diğer basitleştirilmiş uygulamalara ilişkin usul ve esasları belirlemek, dava konusu düzenleme tarihinde yürürlükte olan haliyle 2. maddesinde ise dayanağının 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Gümrük Kanununun 5/A, 10, 37, 40, 45, 46, 48, 66, 71, 73, 150, 202 ve 204 üncü maddeleri, 29/9/2009 tarihli ve 2009/15481 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan 4458 sayılı Gümrük Kanununun Bazı Maddelerinin Uygulanması Hakkında Kararın 116 ncı maddesi, 23/8/2006 tarihli ve 2006/10895 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Türkiye ile Avrupa Topluluğu Arasında Oluşturulan Gümrük Birliğinin Uygulanmasına İlişkin Esaslar Hakkında Kararın 19 ilâ 23 üncü maddeleri ile 22/12/2001 tarihli ve 2001/3485 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Genelleştirilmiş Tercihler Sistemi Kapsamında Tercihli Rejimden Yararlanacak Eşyanın Menşeinin Tespitine İlişkin Kararın 38 inci maddesi olduğu belirtilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Yönetmeliğin 67. maddesi ile Gümrük İşlemlerinin Kolaylaştırılması Yönetmeliğinin 158. maddesinde yapılan değişiklikle getirilen hükmün '' 6'ıncı maddenin 1. fıkrasının (f) bendinin 2. alt bendinde sayılan özellikteki tüzel kişilerce'' ibaresinin incelenmesi:
Dava konusu yönetmeliğin "sertifika kapsamında gerçekleştirilen gümrük işlemlerinin yıllık faaliyet raporuna bağlanması" başlıklı 158. maddesinin 1. fıkrasının önceki hali '' Bakanlıkça başka bir düzenleme yapılıncaya kadar sertifikanın düzenlendiği tarihten sonraki her on iki aylık dönem sonunda sertifika kapsamında gerçekleştirilen gümrük işlemlerinin usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığı Kanunun 10'uncu maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen kişilerce bu dönemlerin sonuna tekabül eden tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna kadar incelenir ve bu inceleme neticesinde usul ve esasları Bakanlıkça belirlenecek olan yıllık faaliyet raporu düzenlenir.'' şeklinde iken dava konusu düzenleme ile
"(1) Sertifikanın düzenlendiği tarihten sonraki her on iki aylık dönem sonunda sertifika kapsamında gerçekleştirilen gümrük işlemlerinin usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığı 6'ncı maddenin birinci fıkrasının (f) bendinin ikinci alt bendinde sayılan özellikteki tüzel kişilerce bu dönemlerin sonuna tekabül eden tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna kadar incelenir ve bu inceleme neticesinde usul ve esasları Bakanlıkça belirlenecek olan yıllık faaliyet raporu düzenlenir.” şeklinde değiştirilmiştir.
Dava konusu edilen düzenlemenin sertifika kapsamında gerçekleştirilen gümrük işlemlerinin yıllık faaliyet raporuna bağlanarak davalı idareye bildirilmesi amacına yönelik olduğu, incelemelerin 12 aylık dönemlere ayrılarak, beyan ve beyannamelerin tüm unsurlarıyla birlikte incelemeye tabi tutulacağı, "yetkilendirilmiş yükümlü sertifikası başvurusu için aranacak ticari kayıtların güvenilirliği ve izlenebilir olması" başlıklı 6. maddenin 1. fıkrasının (f) bendinin 2. alt bendinde adı geçen tüzel kişilerin, yetkilendirilmiş gümrük müşaviri, gümrük müşaviri veya gümrük müşavir yardımcısı istihdam eden tüzel kişiler ya da faaliyet alanı itibariyle gümrük, dış ticaret, lojistik işlemlerine ilişkin en az üç yıldır danışmanlık hizmeti veren firmalardan olduğu anlaşılmıştır.
Bu itibarla, yıllık faaliyet raporlarının incelemeye uygun bir şekilde düzenlenmesi, gümrük işlemlerinin usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığı konusunda yeterliliği bulunan yetkilendirilmiş gümrük müşaviri, gümrük müşaviri veya gümrük müşavir yardımcısı istihdam eden tüzel kişiler ya da faaliyet alanı itibariyle gümrük, dış ticaret, lojistik işlemlerine ilişkin en az üç yıldır danışmanlık hizmeti veren firmaların yetkilendirilmesine yönelik düzenleme getirilmesinde, davalı idarenin takdir yetkisinin bulunduğu ve düzenlemede üst hukuk normlarına, kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Yönetmeliğinin 6. Maddesinin 1. fıkrasının (f) bendinin 2. alt bendinde yapılan değişikliğin İncelenmesi:
Dava konusu Yönetmeliğin 6. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendinin 2. alt bendi "Gümrük konularında bilgili ve tecrübeli personel istihdam eden tüzel kişilerden gümrük konuları ve buna ilişkin iç kontrol süreçlerine yönelik danışmanlık hizmeti almak.'' şeklinde iken dava konusu değişiklikle ''Yetkilendirilmiş gümrük müşaviri, gümrük müşaviri veya gümrük müşavir yardımcısı istihdam eden tüzel kişilerden ya da faaliyet alanı itibariyle gümrük, dış ticaret ve lojistik işlemlerine ilişkin en az üç yıldır danışmanlık hizmeti veren firmalardan gümrük konuları ve buna ilişkin iç kontrol süreçlerine yönelik eğitim ve danışmanlık hizmeti almak.'' şeklinde değiştirilmiştir.
Dava konusu edilen düzenleme ile Gümrük İşlemlerinin Kolaylaştırılması Yönetmeliği ile yetkilendirilmiş yükümlü statüsü oluşturularak söz konusu statü ile ithalat, ihracat, transit gibi dış ticaret işlemleri ile uğraşan ticaret erbabına özel bir statü tanıyarak bu kişilerin gümrük mevzuatının öngördüğü basitleştirilmiş uygulamalardan ve Türkiye gümrük bölgesine eşya giriş ve çıkışı sırasında yapılan emniyet ve güvenlik kontrollerine ilişkin kolaylaştırmalardan yararlanmalarının sağlanmasının amaçlandığı, gümrük işlemlerinin iç kontrolünü yapacak yetkilendirilmiş yükümlü sertifikası alacak kişilerin, yetkilendirilmiş gümrük müşaviri, gümrük müşaviri veya gümrük müşavir yardımcısı istihdam eden tüzel kişilerden ya da faaliyet alanı itibariyle gümrük, dış ticaret ve lojistik işlemlerine ilişkin en az üç yıldır danışmanlık hizmeti veren firmalardan gümrük konuları ve buna ilişkin iç kontrol süreçlerine yönelik eğitim ve danışmanlık hizmeti almalarının, hizmetin kalitesini ve verimliliğini arttıracağı düşüncesi ile dava konusu düzenlemenin tesis edildiği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, dava konusu değişikliklikler ile, yetkilendirilmiş yükümlü sertifikası başvurusu için aranacak ticari kayıtların güvenilirliği ve izlenebilir olması koşulunu sağlayabilmek için gümrük işlemlerinin mevzuata uygun ve gümrüklü eşyaların idareye doğru beyan edilmesinin amaçlandığı, önemli sorumluluk gerektiren yetkilendirilmiş yükümlü sertifikası başvurusu yapılabilmesi için başvuru sahiplerinin kurum içi kontrol sistemine sahip olması ve eğitim, mevzuat, mevzuat değişiklikleri ve gümrük işlemlerinin kayıt edilmesi ve takibi konularında ayrıntılı düzenleme getirildiği sonucuna varılmış ve dava konusu düzenlemede üst hukuk normlarına, kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırılık görülmemiştir.
Bu durumda, 13/10/2017 tarih ve 30209 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Gümrük İşlemlerinin Kolaylaştırılması Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelikte yer alan dava konusu düzenlemelerin kanuna, kamu yararına ve hizmet gereklerine uygun olduğu sonucuna varılmıştır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam … TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca … TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 15/04/2021 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
(X)- KARŞI OY :
Hukuk devleti olmanın temel ilkelerinden olan hukuki güvenlik ilkesi, belirliliği de gerektirmekte, “Belirlilik İlkesi”, yükümlülüğün hem kişiler hem de idare yönünden belli ve kesin olmasını, yasa kuralının ilgili kişilerin mevcut şartlar altında belirli bir işlemin ne tür sonuçlar doğurabileceğini makul bir düzeyde öngörmelerini mümkün kılacak şekilde düzenlenmesini gerekli kılmaktadır.
Bu durumda incelemeyi yapacakların nitelikleri tespit edilmeksizin, yaptırılan her incelemenin aynı kıstaslara göre ve aynı yeterlikte olan şahıs ya da firmalarca yapıldığının kabulü yönünden ve farklı firmalar yönünden yapılacak olan incelemenin objektifliği konusunda kuşkuya yol açacak olması nedeniyle, yönetmeliğin yayımlanma amacı dikkate alındığında dava konusu düzenlemelerde hukuka uyarlık bulunmadığı görüşüyle Daire kararına katılmıyorum
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.