Esas No: 2021/5492
Karar No: 2022/2035
Karar Tarihi: 16.03.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/5492 Esas 2022/2035 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2021/5492 E. , 2022/2035 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçundan sanık hakkında Dairemizin 12.06.2012 tarihli, 2012/13428 Esas - 2012/14792 Karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 132/1-2, 43, 62, 53. maddeleri gereğince 1 yıl 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim süresine tabi tutulmasına dair Mudanya Asliye Ceza Mahkemesinin 25.03.2014 tarihli ve 2013/391 Esas - 2014/206 Karar sayılı kararının 08.07.2014 tarihinde kesinleşmesini müteakip sanığın denetim süresi içinde 19.04.2017 tarihinde TCK'nın 125/3-a maddesinde tanımlanan kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçunu işlediği ve ... 24. Asliye Ceza Mahkemesinin bu suçtan sanığın mahkumiyetine karar verdiği, hükmün 05.07.2019 tarihinde kesinleştiği ve ihbar üzerine dosya yeniden ele alınarak önceki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair Mudanya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 06.11.2019 tarihli ve 2019/755 Esas - 2019/1028 Karar sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Sanığa isnat edilen ve daha ağır bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan eylem, 05.07.2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı hizmetlerinin etkinleştirilmesi amacıyla bazı kanunlarda değişiklik yapılması ve basın yayın yoluyla işlenen suçlara ilişkin dava ve cezaların ertelenmesi hakkında Kanunun 79. maddesi ile yapılan değişiklikten önce ve suç tarihinde yürürlükte bulunan TCK’nın 132. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde haberleşmenin gizliliğini ihlal başlığı altında yaptırıma bağlanmış olup, sanığın lehine olan bu düzenleme uyarınca ve TCK'nın 66/1-e maddesi gereğince anılan suçun asli dava zamanaşımı süresinin 8 yıl, aynı Kanunun 67/4. maddesi göz önünde bulundurulduğunda kesintili dava zaman aşımı süresinin ise 12 yıl olduğu; dava zaman aşımının, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 08.07.2014 tarihi itibarıyla durduğu, denetim süresi içinde kasıtlı yeni suçun işlendiği 19.04.2017 tarihinde yeniden işlemeye başladığı ve önceden işleyen süre ile sonradan işleyen süreler birbirine eklenmek suretiyle hesaplandığında, gerek sanığın görevli asliye ceza mahkemesince sorgu ve savunmasının alındığı 25.03.2014 ile hükmün açıklanarak mahkumiyet kararının verildiği 06.11.2019 tarihleri arasında ve zamanaşımını kesen en son işlem olan temyize konu 06.11.2019 tarihli mahkumiyet kararından itibaren gerek 13.09.2007 olan suç tarihinden itibaren temyiz inceleme tarihine kadar dava zaman aşımının gerçekleşmediği belirlenerek; ayrıca, sanık müdafinin duruşmalı inceleme isteminin, hükmedilen cezanın on yıl hapis cezasından aşağı olması nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 318. maddesi gereğince reddine karar verilerek yapılan incelemede:
Sanık ...’ın, 13.09.2007 tarihinde ortak konutu terk eden ve 10.10.2007 tarihinde şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası açan mağdur eşi ... tarafından aldatıldığını düşünerek, eşi ile başkası arasında gayrimeşru bir ilişki olup olmadığını tespit etmek amacıyla, eşinin kullandığı aracın oto koltuğuna, onun bilgisi dışında, 30 saat aralıksız kayıt yapabilen ses kayıt cihazı yerleştirerek, eşinin başka kişilerle yaptığı telefon görüşmelerini rızası olmaksızın kaydetmesi biçiminde sübut bulan eyleminden dolayı TCK’nın 132/1. madde ve fıkrasının 2. cümlesindeki haberleşmenin gizliliğini ihlal suçunu zincirleme şekilde işlediğine dair yerel mahkemenin kabulünde dosya kapsamına göre bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiğine, suçun yasal unsurlarının oluşmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 16.03.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.