18. Ceza Dairesi 2016/17562 E. , 2019/342 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, gerekçe içeriğine göre ve sanık ..."nun tekerrüre esas sabıkası bulunduğundan TCK"nın 58/3. maddesi gereğince hapis cezası tercihinin zorunlu olması nedeniyle tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmeyerek yapılan incelemede,
A- Sanık ..."nun hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından, sanık ... müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
B- Sanık ... hakkında görevi yaptırmamak için direnme, sanıklar ..., ..., ... hakkında hakaret suçlarından kurulan hükümlerin temyizine gelince;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak,
1-TCK"nın 265. maddesinde, görevi yaptırmamak için direnme suç tipinde; hareketin "cebir veya tehdit" şeklindeki icrai davranışlarla işlenebileceğinin öngörülmüş olup belirtilen tipik hareketleri içermeyen pasif direnme fiilleri bu suçu oluşturmayacaktır.
Sanık ...’nun müşteki polis memurunun gösteri yürüyüşünü kamera ile kayıt altına almasını kameranın önüne geçerek engelleme şeklindeki eyleminin ne şekilde cebir veya tehdit içerdiği kanıtlara dayalı olarak açıklanmadan yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması,
2- Sanıklar ..., ..., ... hakkında hakaret suçundan kurulan hükümlerde, temel ceza tayin edilirken adalet, hak ve nasafet kuralları ile TCK"nın "suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenli tedbirine hükmolunur" şeklindeki 3/1. maddesi hükmü gözetilerek, seçenekli ceza içeren hakaret suçunda, hangi hukuksal gerekçelerle hapis cezasının tercih edildiğinin Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde hükmün gerekçesinde gösterilmemesi,
3- 6545 sayılı Kanun"un 72. maddesiyle, CMK’nın 231/8. maddesinde yapılan değişikliğin suç tarihi itibariyle yürürlükte olmaması nedeniyle, CMK"nın 231. maddesinin uygulanmasına engel mahkumiyeti bulunmayan sanık ...’in hakkında hükmolunan cezanın yeniden suç işlemeyeceği kanaatine varılarak ertelendiği halde erteleme gerekçesiyle çelişki oluşturacak şekilde “suçun işleniş şekli, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları, hakkında başka suçlardan verilmiş hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının denetimli serbestlik süresi içinde atılı suçu işlemiş olması göz önünde bulundurularak yasal koşulları oluşmadığı” biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle, CMK"nın 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
4- Kabule göre de, görevi yaptırmamak için direnme suçundan kısa süreli hapis cezasına mahkum edilen sanık ... hakkında kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığı ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre TCK"nın 50. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerekirken "ceza miktarı nazara alınarak cezanın tedbirlere çevrilmesine yer olmadığına" biçimindeki yasal olmayan gerekçeyle anılan kanun maddesinin uygulanmaması,
Kanuna aykırı ve sanıklar ..., ..., ..., ... müdafilerinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 08/01/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.