12. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/33928 Karar No: 2016/11578 Karar Tarihi: 19.04.2016
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2015/33928 Esas 2016/11578 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2015/33928 E. , 2016/11578 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: İcra kefili olan borçlunun, 79 parsel sayılı taşınmaz hissesine konulan hacze ilişkin olarak 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek meskeniyet şikayetinde bulunduğu, mahkemece tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu, bu nedenle meskeniyete ilişkin şikayetin de süresinde olmadığı gerekçesi ile istemin reddine karar verildiği görülmektedir. İİK"nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan, haline münasip evin haczedilmezliği şikayeti, İİK"nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda borçluya 19/11/2014 tarihinde yapılan 103 davetiyesinin tebliğine ilişkin tebligat parçasının incelenmesinde; isim ve imzadan imtina eden komşunun beyanına göre muhatabın dışarıda olduğu tespit edilerek TK"nun 21/1. maddesi uyarınca tebligat yapıldığı anlaşılmaktadır. Tebliğ memurunun, 103 davetiyesi tebliğ işleminde; muhatabın adreste bulunmama sebebini, borçlunun adresinden geçici mi, yoksa sürekli mi ayrıldığını, tevziat saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceğini, dönecekse ne zaman döneceğini tevsik etmeden "dışarıda" şeklindeki tebliğ işlemi, 7201 Sayılı Kanun"un 21/1. ve Tebligat Yönetmeliği"nin 35. maddesi gereğince usulsüzdür. Ayrıca tebliğ memurunun araştırma yaptığı komşunun adını tespit etmesi, en azından belirlenebilir şekilde ifade etmesi gerekmektedir. Zira bu belgeleme işlemi, devamı işlemleri belirlemesi yanında muamelenin doğru olup olmadığına karar verilmesi yönünden yardımcı olacak ve tebliği isteyen makam ve hakimin denetimini sağlayacaktır. O halde mahkemece Tebligat Kanunu"nun 32. maddesi uyarınca, borçlunun usulsüz tebliği öğrendiği tarihin tebliğ tarihi olduğuna karar verildikten sonra, bu durumda da şikayetin İİK"nun 16/1. maddesinde öngörülen (7) günlük yasal sürede olduğunun kabulü ile işin esasının incelenmesi gerekirken, tebligat usulüne uygun kabul edilerek istemin süre aşımı nedeniyle reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.