Esas No: 2022/4176
Karar No: 2022/12782
Karar Tarihi: 26.09.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2022/4176 Esas 2022/12782 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2022/4176 E. , 2022/12782 K."İçtihat Metni"
5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'na muhalefet suçundan sanık ...'ın, anılan Kanun'un 3/18-b, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis ve 80,00 Türk lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına dair ... Asliye Ceza Mahkemesinin 01/03/2019 tarihli ve 2017/632 esas, 2019/278 sayılı kararının 13/01/2020 tarihinde kesinleşmesini müteakip, 15/04/2020 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 5607 sayılı Kanun'da yapılan değişiklik (etkin pişmanlık) gereğince uyarlama yapılmasına yönelik sanık müdafiinin talebinin kabulü ile sanığın 5607 sayılı Kanun'un 3/18-b, 3/22, 5237 sayılı Kanun'un 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis ve 40,00 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına dair Seferihisar Asliye Ceza Mahkemesinin 15/10/2020 tarihli ve 2020/607 esas, 2020/659 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin ...14. Ağır Ceza Mahkemesinin 11/06/2021 tarihli ve 2021/466 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 28.03.2022 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 20.05.2022 tarihli ve KYB. 2022-49376 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede;
15/04/2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun'un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun'un 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklinde yer alan düzenleme nazara alındığında,
Dosya kapsamına göre, uyarlama yargılaması sırasında mahkemece kaçakçılığa konu eşyanın gümrüklenmiş değerinin pek hafif olarak kabul edilmesi karşısında, 5607 sayılı Kanun'un 3/18-b maddesi delaletiyle aynı Kanun'un 3/5 ve 3/10. maddeleri uyarınca belirlenen 3 yıl hapis ve 5 gün adli para cezalarından, anılan Kanun'un 3/22. maddesi gereğince 2/3 oranında indirim yapılmak suretiyle 1 yıl hapis ve 1 gün adli para cezaları yerine, 1/3 oranında indirim uygulanmak suretiyle 2 yıl hapis ve 3 gün adli para cezalarına hükmedilip, bu cezalardan da 5237 sayılı Kanun'un 62. maddesi gereğince yapılan 1/6 oranında indirim ile aynı Kanun'un 52/2. maddesi uyarınca yapılan paraya çevirme işlemi sonrasında, 10 ay hapis cezası yerine, 1 yıl 8 ay hapis ve 40,00 Türk lirası adli para cezalarına hükmolunmak suretiyle fazla ceza tayin olunması nedeniyle, itirazın bu yönden kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Olay tarihinde bir yolcu minibüsünde sanığa ait olduğu belirlenen 35,095 kg kıyılmış tütün, 500 paket içi tütün ile doldurulmuş makaron, 1.500 paket boş makaron, 350 adet çok amaçlı kutu ele geçirilen somut olayda, mahkemece alınan 11/02/2019 tarihli bilirkişi ek raporunda, sanıktan ele geçirilen tüm eşya için “5607 sayılı Yasa kapsamında kaçak ürün olmadığının, ancak bir kısmının 4733 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca idari yaptırıma konu olabileceğinin” ifade edilmesi karşısında, eylemin 5607 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilemeceği, yerli üretim olduğu anlaşılan bir kısım eşya için ise 4733 sayılı Kanunun 8. maddesinde öngörülen idarî yaptırımı gerektiren kabahat oluşacağı ve bu konuda Kabahatler Kanunu'nun 24. maddesi uyarınca mahkemece karar verilmesi gerektiği gözetilmeden; 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'na muhalefet suçundan sanığın, anılan Kanun'un 3/18-b, 3/22, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis ve 40,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Seferihisar Asliye Ceza Mahkemesi'nin 15/10/2020 tarihli ve 2020/607 Esas, 2020/659 Karar sayılı kararına bu yönden Kanun Yararına Bozma talebinde bulunulup bulunulmayacağı hususunda dosyanın Adalet Bakanlığı'na gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 26/09/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.