11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/17605 Karar No: 2019/836 Karar Tarihi: 23.01.2019
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/17605 Esas 2019/836 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Karara göre, Tebligat Kanununun 10. maddesi gereği tebligat yapılacak kişinin bilinen en son adresine yapılmak zorunda olduğu ancak hükümlünün dosyadaki bilinen son adresine yapılan tebligattan sonra çıkarılan ve iade edilen tebligattan sonra mernis adresine usulüne uygun bir tebligat yapılmamasına rağmen, daha sonra yapılan tebligat işleminin geçersiz olduğu belirtilmiştir. Sanık müdafinin temyiz itirazlarına değinilerek, somut nedenler gösterilmeden 5237 sayılı TCK'nın 62. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi, suç tarihinin yanlış belirtilmesi ve Anayasa Mahkemesi kararına atıfta bulunularak 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararın bozulması gerektiği sonucuna varılmış ve 7201 ve 6099 sayılı Tebligat Kanunları ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddelerine atıfta bulunulmuştur.
11. Ceza Dairesi 2017/17605 E. , 2019/836 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
7201 sayılı Tebligat Kanununun 10. maddesi uyarınca “Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır” hükmü ile 6099 sayılı Kanunla yapılan değişiklik sonucunda anılan maddeye eklenen “bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır” ek fıkra hükmüne aykırı olarak yokluğunda verilen kararın hükümlünün dosyadaki bilinen en son adresi olan 30.04.2014 tarihli sorgusunda beyan ettiğ..... adresine çıkarılan ve iade edilen tebligattan sonra mernis adresine 7201 sayılı Kanunun 21/2. maddesi uyarınca tebligat yapılması yerine daha önce adli mercilerce usulüne uygun bir tebligat yapılmamış olmasına rağmen 01.08.2018 tarihinde 7201 sayılı Tebligat Kanunun 35. maddesi uyarınca yapılan tebligat işlemi geçersiz olup öğrenme üzerine sanık müdafiinin kararı yasal sürede temyiz ettiğinin kabul edilerek yapılan incelemede; Bozmaya uyularak yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine ancak;
1- Sanık tarafından lehe olan hükümlerin uygulanması talep edildiği halde, yasal ibarelerin tekrarı ile yetinilip somut olarak nedenleri açıklamadan yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden 5237 sayılı TCK"nın 62.maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi 2- Dairemizin 03.03.2014 tarihli 2014/851 Esas ve 2014/3741 Karar sayılı bozma ilamı doğrultusunda gerekçeli karar başlığında 05.10.2007 olarak yanlış yazılan suç tarihinin 12.02.2009 olarak gösterilmemesi, 3-5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23.01.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.