1. Hukuk Dairesi 2019/3012 E. , 2020/817 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-BEDEL-ECRİMİSİL
Taraflar arasındaki birleştirilerek görülen davadan dolayı İzmir 10.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 19.10.2015 gün ve 2011/74 Esas 2015/384 Karar sayılı hükmün temyiz isteğinin reddine ilişkin olan 27.02.2019 gün ve 4988-1312 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde asıl ve birleştirilen davada davacı vekili ve asıl ve birleştirilen davada davalı ... vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Asıl ve birleştirilen dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ile terekeye iade, olmadığı takdirde miras payı oranında iptal tescil, olmadığı takdirde bedel, bunun da mümkün olmaması halinde tenkis ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Asıl ve birleştirilen davada davacı, mirasbırakanı ...’in maliki olduğu 10576 parsel sayılı taşınmazı davalı eşine temlik ettiğini, daha sonra çekişme konusu taşınmazın diğer davalı ...’a satış suretiyle devredildiğini, işlemin mirastan mal kaçırma amacıyla ve muvazaalı olarak yapıldığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile terekeye iadesine, olmadığı takdirde miras payı oranında iptal tescile, olmadığı takdirde bedele, bunun da mümkün olmaması halinde tenkise karar verilmesini talep etmiş, birleştirilen 2010/553 Esas sayılı davada, asıl davada dava konusu 10576 parsel sayılı taşınmazın davalı ... tarafından kiraya verildiğini, bu duruma rıza göstermediğini, ecrimisil istekli ihtarname tebliğ edilmesine rağmen bir bedel ödenmediğini ileri sürerek 7.500,00-TL ecrimisile karar verilmesini istemiş, aşamada terekeye atanan temsilci davaya dahil edilmiştir.
Asıl davada davalı ..., muvazaanın olmadığını, temliklin bedeli karşılığında yapıldığını, taşınmazı iktisap eden iyi niyetli üçüncü kişi konumunda bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Asıl ve birleştirilen davada davalı ..., asıl ve birleştirilen davanın reddi gerektiğini bildirmiştir.
Mahkemece, asıl dava yönünden davalı ...’ın iyi niyetli üçüncü kişi konumunda olduğu gerekçesiyle tapu iptal ve tescil davasının reddine, diğer davalı ... yönünden asıl davada iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle terekeye iade taleplerinin reddine, iddianın sabit olduğu gerekçesiyle 43.515,63 TL bedele, birleştirilen davanın ise kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece, "...davayı takip yetkisi sona eren asıl ve birleştirilen davada davacı vekili ... vekili tarafından yapılan temyiz itirazının dinlenmesine olanak bulunmadığı, katılma yoluyla kararı temyiz eden asıl ve birleştirilen davada davalı ... vekilinin temyiz isteminin süresi geçtikten sonra yapıldığı" gerekçesiyle ayrı ayrı temyiz istemlerinin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı ile davalılardan ... vekili karar düzeltme istemiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ...’in 19.08.2007 tarihinde ölümü ile geride davalı eşi ... ve çocukları; ...,...ile davacı ...’nin mirasçı olarak kaldıkları, mirasbırakanın dava konusu 10576 parsel sayılı taşınmazını satış suretiyle davalı eşi ...’e temlik ettiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, kural olarak terekeye mümessil tayininden sonra tereke ortağının veya ortaklarının davayı takip yetkisi ortadan kalkacağından davayı açan mirasçı ya da mirasçıların davayı takip yetkisi sona erip, buna bağlı olarak da hükmü temyiz etme hakkı miras şirketini temsil eden mümessile geçer ise de, somut olayda asıl ve birleştirilen davalarda davacının terditli olarak terekeye iade, olmadığı takdirde miras payı oranında tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde miras payı oranında bedel isteğinde bulunduğu, tereke temsilcisinin yalnızca terekeye iade isteği bakımından atandığı, davacının terditli istekleri olan miras payı oranında tapu iptali ve tescil ile bedel istekleri bakımından davayı takip ve temyiz etme hakkının devam ettiği kuşkusuzdur.
Öte yandan katılma yoluyla temyize gelince, gerekçeli kararın davalı ... vekiline ilk defa 11.02.2016 tarihinde mahkeme kaleminde zabıt katibi tarafından tebliğ edildiği, kararın davalı ... vekili tarafından 25.02.2016 tarihinde süresinde temyiz edildiği anlaşılmaktadır.
Somut olaya gelince, mahkemenin mirasbırakan tarafından satış yoluyla davalılardan ...’e yapılan temlikin muvazaalı olduğu, davalılardan Hasan"ın, davalı ... ile el ve iş birliği içinde hareket ettiği, kötü niyetli olduğunun ispatlanamadığı, davacının miras payına isabet eden miktarda ecrimisil istemekte haklı olduğu yönündeki tespitleri doğrudur.
Değinilen hususlar karar düzeltme isteği üzerine bu defa yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından, davacı ile davalılardan ... vekilinin yerinde görülen karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairenin 27.02.2019 gün ve 2016/4988 Esas, 2019/1312 Karar sayılı temyiz isteğinin reddi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, dosya içeriğine, toplanan delillere hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerel mahkemenin 19.10.2015 gün ve 2011/74 Esas, 2015/384 Karar sayılı kararının ONANMASINA, aşağıda yazılı 25.20. TL bakiye onama harcının asıl ve birleştirilen davada davacıdan alınmasına, 2.533.42. TL bakiye onama harcının da asıl ve birleştirilen davada davalı ..."den alınmasına, 12.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.