22. Hukuk Dairesi 2019/3729 E. , 2019/10468 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı ... emrinde işçi olarak çalışmakta iken emekli olduğunu, itfaiye müdürlüğü emrinde şoför olarak çalıştığını, davacının üyesi olduğu ...Genel-İş Sendikası ile davalı ... arasında bağıtlanan toplu iş sözleşmesinin 31. maddesinin “itfaiye işçisi 24 saat çalışır, 48 saat dinlenir. Çalıştiğı günlerde 6 saatte 1 ara dinlenmesi verilir. Yapılan işi niteliği ve zorunluluklar nedeni ile ara dinlenmenin verilmemesi durumunda eksik veya fazla çalışılmaya bakılmaksızın 21 saat fazla mesai ödemesi yapılır.” hükmünü ihtiva ettiğini, aynı sözleşmenin 30. maddesi hükmünün de “40 saati aşan 40-45 saat arası 5 saatlik fazla çalışma %50 fazlası ile, 45 saati aşan çalışma ücretinin %100 fazlasıyla ödenir.” şeklinde olduğunu, davacının her ay 240 saat çalıştığını, davacının ara dinlenme yapmadığından dolayı davacıya sadece 21 saatlik ara dinlenmelerdeki çalışma ücretinin ödendiğini, onun dışındaki fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek, fazla çalışma ücreti alacağı istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının toplu iş sözleşmesi itfaiye çalışma maddesi (31. madde) uyarınca hak ettiği fazla çalışma ücretleri, ikramiye ve kıdem tazminatlarının tamamının ödendiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, Dairemizin 27.09.2013 tarih 2013/23445 esas 2013/19924 karar sayılı ilamına karşı direnilmiş, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından 08.02.2017 tarih 2014/22-2468 esas 2017/229 karar sayılı ilam ile mahkemenin bozma öncesi kararının bozulmasına karar verilmiş, bozma ilamına uyan mahkeme toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Fazla çalışma süresi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık sözkonusudur.
Somut olayda, mahkemece bozma öncesinde tesis edilen 07/06/2012 tarih 2010/945 esas 2012/332 karar sayılı karar, Dairemizin 27.09.2013 tarih 2013/23445 esas 2013/19924 karar sayılı ilamı ile bozulmuş, yerel mahkeme tarafından bozma ilamına karşı direnilmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunu"nun 08.02.2017 tarih 2014/22-2468 esas 2017/229 karar sayılı ilam ile ;"... yapılan işin niteliği, tanık beyanları ve toplu iş sözleşmesinde yer alan düzenlemeler gözetildiğinde, davacının 24 saat çalışma 48 saat dinlenme esasına göre çalıştığı tartışmasızdır. Bu itibarla, günlük 14 saat çalışıldığı varsayılarak hesaplama yapılması gerektiğine ilişkin Özel Daire bozma kararına karşı verilen direnme kararı bu yönü itibariyle isabetlidir. Ne var ki, somut uyuşmazlıkta davacının günlük çalışma saatlerine göre ara dinleme süresinin ne kadar olduğunun da değerlendirilmesi gerekmektedir. Yukarıda belirtilen toplu iş sözleşmesi hükmünde, 6 saatte bir 1 saatlik ara dinlenmesi verileceği belirtilmiştir. Şu halde, 24 saatlik çalışma süresine göre 4 saat ara dinlenme öngörülmüş olmaktadır. Bu süre, çalışma şartları, yapılan işin niteliği ve dosya kapsamına uygun düştüğü gibi, ara dinlenme sürelerine ilişkin yerleşik Yargıtay uygulamaları ile de ölçülüdür. Nitekim, ilke olarak, işçinin uyku ihtiyacını gideremediği 24 saat esaslı çalışmada yemek ve sair ihtiyaçları nedeniyle 4 saat ara dinlenme yaptığı kabul edilmelidir. Hâl böyle olunca, Mahkemece, ücret bordrolarında aylık bazda ödendiği anlaşılan 21 saate ilave olarak, 24 saatlik çalışmadan günde 4 saat ara dinlenme süresi de mahsup edilerek fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma ücretinin hesaplanması gerekirken, ara dinlenme süresi mahsup edilmeksizin sonuca gidilmesi isabetsizdir." gerekçesi ile yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuş, mahkemece direnme kararına uyulduktan sonra yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece, bozma sonrası alınan bilirkişi ek raporunda, davacının ayda 10 gün 4 saat ara dinlenmeyi mahsup ederek 20 saat çalıştığı ve toplam 200 saat çalıştığı, 21 saatlik sürenin ücretinin ödenmiş olması nedeni ile 179 saatlik çalışmasının bulunduğu bunun da ayda 45 saate takabül ettiği, olayda uygulanan toplu iş sözleşmesi gereği 5 saatliklik fazla sürelerle çalışma alacağının bulunduğu kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Ancak, İş Kanunu madde 63/2 gereği, günlük çalışma süresinin 11 saati aşması mümkün olmadığından, davacının günlük 11 saati aşan çalışmaları yönünden, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararında da belirtildiği üzere, davacının çalıştığı gün için 9 saat fazla mesai yaptığının kabul edilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre de, yerel mahkemenin önceki kararında direnildiği yönündeki gerekçesi dosya kapsamına uygun düşmemiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 13.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.