Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/6805
Karar No: 2022/3479
Karar Tarihi: 12.04.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/6805 Esas 2022/3479 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı şirket, elektrik faturalarında fazladan PSH bedeli tahsilatı yapıldığını ileri sürerek, 5.000 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek gecikme zammı, işlemiş ve işleyecek gecikme zammının KDV'si ile tahsilini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi davacının talebini kısmen kabul etmiş, bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonrasında karar düzeltilerek 5.000 TL'nin dava tarihinden, bakiye kalan tutarın ise ıslah tarihinden işleyecek faizi ile tahsil edileceği kararlaştırılmıştır. Ancak Yargıtay, davacının 5.000 TL alacağının dava tarihinden itibaren avans faiziyle, bakiye alacağının ıslah tarihinden ise yasal faizi ile birlikte tahsil edilmesi gerektiğine karar vermiştir.
Kanun Maddeleri:
- 6183 sayılı Kanun'un 51. maddesi
- TTK’nın 3 üncü maddesi
- 3095 sayılı Kanun’un 2 nci maddesi
3. Hukuk Dairesi         2021/6805 E.  ,  2022/3479 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ

    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 1. ASLİYE HUKUK (TİCARET) MAHKEMESİ

    Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı düzeltilerek yeniden davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen karar, davacı vekili tarafından duruşmalı, davalı vekili tarafından duruşmasız olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 12/04/2022 tarihinde davalı vekili Av. ...geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekilin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; 2006 Eylül-2010 Aralık döneminde davacı şirketin elektrik faturalarında fazladan PSH bedeli tahsilatı yapıldığını, aynı mahiyetteki EPDK'nın 875 sayılı kararının Danıştay 13. Daire tarafından iptal edildiğini, sayaç okuma bedelinin sabit ücret olması gerekirken nispi ücret olarak tahsil edildiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 5.000 TL'nin ödeme tarihinden itibaren 6183 sayılı Kanun'un 51. maddesine göre işleyecek gecikme zammı, işlemiş ve işleyecek gecikme zammının KDV'si ile tahsilini talep etmiş; 13/02/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini toplam 301.079,85TL’ye yükseltmiştir.
    Davalı; 01/01/2012 tarihinden itibaren uygulanmak üzere 28/12/2011 tarihli ve 3612 sayılı Kurul Kararı ile elektrik piyasasında faaliyet gösteren dağıtım şirketleri tarafından uygulanacak perakende satış tarifeleri onaylandığını ve abone başına sabit perakende satış hizmeti bedeli uygulamasına geçildiğini, EPDK kurul kararları ile onaylı tarifelerin dağıtım şirketlerince uygulanmasının yasal bir zorunluluk olduğunu, dava konusu bedelin iadesinin hukuken mümkün olmayacağı, söz konusu dönemde uygulanan kurul kararlarına ilişkin herhangi bir iptal kararı olmadığından Danıştayın mezkur iptal kararının geçmişe yönelik uygulamasının söz konusu olmayacağı, davacının faturalarını herhangi bir ihtirazi kayıt olmaksızın ödediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince; davacının serbest tüketici olması nedeniyle maktu alınması gerektiği halde nisbi olarak bedelin alındığı, sayaç okuma bedelinin haksız tahsil edildiği, temerrüt durumunun dava ile doğduğu gerekçesiyle; davacının sayaç okuma bedeli ve bu bedele uygulanan KDV'ye yönelik talebin kabulü ile 110.690,97 TL'nin dava tarihi olan 15/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
    İlk derece mahkemesince verilen karara karşı, taraflarca istinaf yoluna başvurulmuştur.
    Bölge adliye mahkemesince; ıslahla artırılan kısma ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmediği, davacının bilirkişi raporundaki gecikme faizi ve yasal faiz ihtimallerine göre yaptığı hesaplamadaki gecikme faizi miktarı üzerinden davayı ıslah ettiği, harcını yatırdığı bu miktarın da müddeabih haline geldiği, bu nedenle davacı şirket alacağının iadesinde bilirkişi kurulunun yasal faize ilişkin kısmının da (55.484,72TL) kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle tarafların istinaf başvurularının kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararı düzeltilerek 5.000 TL'nin dava tarihi olan 15/07/2014 tarihinden, 166.175,69 TL'nin ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; karar, taraflarca temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, tarafların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2- Davalı tarafın, sabit sayaç okuma bedeli ve her bir faturanın ödenme tarihi ile dava tarihi arası işlemiş faizine yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
    Dosyada yer alan faturalar ve diğer belgelerin incelenmesinde; davalı şirketin, tüketim miktarı üzerinden nispi olarak belirlediği PSH bedeli ile diğer bedellerin toplamına KDV ilave ederek ödenecek tutarı içeren faturaları düzenlediği, davacı şirketin de düzenlenen faturalara esas bedelleri davalıya ödediği anlaşılmaktadır. Nitekim, bu husus, taraflar arasında uyuşmazlık konusu da değildir.
    Hükme esas alınan 29/03/2018 tarihli bilirkişi raporunda; EPDK tarafından davacı şirketin de dahil olduğu abone grubu için sonradan belirlenmiş olan maktu ücret mahsup edilmeden, davacı şirketin alacağı belirlenmiş yine talep edilen dönemlerdeki faturalar doğrultusunda, davacının 110.690,97 TL’yi (PSHB ve KDV toplamı) talep etmekte haklı olduğu, her bir faturanın ödeme tarihi ile dava tarihi arası işlemiş yasal faiz tutarının 55.484,72 TL olduğu belirlenmiştir. Bölge adliye mahkemesince, asıl alacak ile birlikte her bir faturanın ödeme tarihi ile dava tarihi arası işlemiş yasal faiz tutarı da dahil edilerek davacı alacağı tespit edilmiş, belirlenen bu bedele faize faiz yürütülmesini doğuracak şekilde dava ve ıslah tarihinden itibaren faiz hükmedilmiştir.
    Hal böyle olunca bölge adliye mahkemesince; hizmetin bedelsiz verilemeyecek olması nedeniyle davacının maktu sayaç okuma bedelinden sorumlu olduğu, davalının ise davadan evvel temerrüde düşürülmediği gözetilerek, davacının talep edebileceği PSH bedeli hususunda gerekirse bilirkişiden ek rapor alınması, akabinde 5.000 TL'nin dava tarihinden, bakiye kalan tutarın ise ıslah tarihinden işleyecek faizi ile tahsiline karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
    3- Davacının faize yönelik temyiz itirazının incelenmesinde;
    Tacir olan taraflar arasında imzalanan abonelik sözleşmesi, TTK’nın 3 üncü maddesi uyarınca her iki taraf için de ticari iş niteliğindedir. Uyuşmazlığın ticari işten kaynaklanması nedeniyle davacı, 3095 sayılı Kanun’un 2 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca temerrüt halinde avans faizi isteminde bulunabilir.
    Ne var ki davacı, ıslah dilekçesinde müddeabihin artırdığı kısmın yasal faizi ile tahsilini talep etmiştir.
    Buna göre bölge adliye mahkemesince; tarafların tacir olduğu gözetilerek, 5.000 TL alacağın dava tarihinden itibaren avans faiziyle, bakiye alacağın ıslah tarihinden ise yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi gerekirken, alacağın tamamının yasal faizi ile tahsiline karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine; temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının HMK'nın 371 inci maddesi uyarınca ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalı yararına, üçüncü bentte açıklanan nedenle davacı yararına BOZULMASINA, 3.815 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, HMK'nın 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca yeniden esas hakkında karar verilmek üzere dosyanın kararı veren bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 12/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi