15. Hukuk Dairesi 2016/5503 E. , 2017/4131 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan hakedilen iş bedeli alacağının davalı şirketten tahsili talebinden ibarettir. Davacı yüklenici davalı ise iş sahibidir. Davacı yüklenici vekili; dava dışı ... Gıda Şirketinin Mardin İl Özel İdare Müdürlüğü"nden ihale usulüyle ... 12 Derslik ve 17 Derslik İlköğretim Okulu İnşaatı işini anahtar teslim şeklinde üstlenip, bu hususta ... Defterdarlığı Milli Emlak İl Müdürlüğü ile sözleşme imzaladığı, bilahare bu işi müvekkili ile 23/03/2013 tarihinde sözleşme imzalayarak devrettiğini, sözleşmeye göre işin, davalı şirket adına müvekkilin tamamlamasının öngörüldüğünü, müvekkil sözleşme gereği inşa çalışmalarına başladığını ve bu kez işini ... Gıda Ltd. Şti. tarafından tamamıyla ... Tarım Gıda Ltd. Şti."ye devrettiğini, işi yeni devralan ... Şirketi"nin müvekkili şirket ile çalışmak istemediklerini bu güne kadar yapılacak işlerin karşılığını ödeyeceklerini taahhüt ettiklerini ve konuyu tutanağa bağladıklarını, bu tutanakta daha önce ödemesi yapılan 40.000,00 TL dışında 26.06.2013 tarihinde 70.000, 00 TL 20.08.2013 tarihinde 50.000,00 TL olmak üzere toplam 120.000,00 TL ödemeyi taahhüt ettiklerini, taahhüt edilen miktarın bugüne kadar ödenmediğini, fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydıyla, 120.000,00 TL alacağın temerrüt faiziyle birlikte davalı şirketten tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; yetki itirazında bulunarak, müvekkilinin ..."nın devrettiği okul yapım ve onarım işini devralarak ... Milli Emlak ile sözleşme yaptığını, ..."nın taşeronu olan ... İnşaat ile kendilerinin de sözleşme imzaladığını, ... İnşaatın taahhütlerini yerine getirmediğini ve daha işe başlamadan işi terk ettiğini, davacının mahkemeye sunduğu tutanak adı altındaki belgenin dava konusu ile alakası olmadığını, söz konusu belgenin herhangi bir hukuki geçerliliği bulunmadığını, davanın reddini savunmuş, mahkemece davanın reddine dair verilen kararı davacı vekilince yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; “Tutanaktır” başlıklı tarihsiz belgedeki imzanın davalı şirket temsilcisi tarafından atılıp atılmadığı, bu imzanın şirketi bağlayıp bağlamayacağı ve bu tutanak altındaki imzanın ilgiliye ait olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. Bahsi geçen tutanak incelendiğinde; işi devreden firma ... İnşaat adına adına ... ve davalı şirket adına ... tarafından imzalanmış bulunmaktadır. Davalı şirket vekili bu belgenin davacı ile ilgisi olmadığını ve davalı şirketi temsilen atılan imzanın kendilerini bağlamayacağını savunmaktadır. Davacı ..."nin işi devreden şirket yetkilisi olduğu
dosyada mevcut 23.03.2013 tarihli sözleşmeden anlaşılmaktadır. Cevap dilekçesine ekli davalı şirket vekaletnamesinde davalı şirket yetkilisinin ... olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece inkâr edilen bu imza ile ilgili bir inceleme yapılmaksızın vekâlet ve sözleşmelerdeki imzaların tutanaktaki imzaya benzemediği görüldüğündün bahisle dava reddedilmiştir.
6100 sayılı HMK"nın 266 ve devamı madde hükümlerine göre; mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir . Taraflar, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilirler. Mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden, yeni sorular düzenlemek suretiyle ek rapor alabileceği gibi, tayin edeceği duruşmada, sözlü olarak açıklamalarda bulunmasını da kendiliğinden isteyebilir. Mahkeme, gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabilir. Hâkim, bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirir.
Bu genel açıklamalar ve madde hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, somut olay açısından bahsi geçen tutanaktaki imzanın davalı şirket yetkilisine ait olup olmadığı özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden bilirkişi görüşüne başvurulması zorunludur. Bu imzanın davalıya ait olup olmadığı hukuk dışı grafoloji biliminin konusunu oluşturmakla bilirkişi incelemesi yaptırılmadan hakimin gözlemi ile karara bağlanması hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.
O halde, mahkemece yapılacak iş; Mahkemece davacıya, tarihsiz “Tutanaktır” başlıklı belgenin ibrazı için HMK"nın 216 ve devamı maddeleri gereğince süre verilmeli, ibrazından sonra davalı şirket yetkilisinin daha önce resmi kurumlarda atmış olduğu tatbiki medar imza asılları getirtilmeli, hakim huzurunda imza ve yazı örnekleri usulüne uygun şekilde alınmalı ve bir grafoloji uzmanından imzanın aidiyeti konusunda mahkemenin ve Yargıtay"ın denetimine elverişli rapor alınıp sonucuna göre karar verilmelidir.
Öte yandan her iki tarafın tacir ve dava konusu edilen işin tarafların ticarî işletmeleri ile ilgili olması nedeniyle, davanın ticarî dava olarak nitelendirilmesi gerektiğinden davaya ticaret mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiği de nazara alınmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazların incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 27.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.