MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : İhmali davranışla görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet


Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Suç tarihinde Kulp Asliye Ceza Mahkemesinde yazı işleri müdürü olarak görev yapan sanığın, hükümlü .... hakkında verilen 2005/135 Esas, 2006/16 Karar sayılı mahkumiyet hükmünü içeren ilamı 21/01/2009 tarihinde şerh düşerek kesinleştirdiği halde infaz edilmek üzere Cumhuriyet Başsavcılığına zamanında göndermeyerek infazın gecikmesine sebebiyet vermek suretiyle görevini ihmal ettiği iddia edilen olayda; sanığın hükümlü ... hakkında verilen mahkumiyet hükmünü 20/10/2008 tarihinde kesinleştirerek para ve hapis cezası içeren ilamların infazı için 21/01/2009 tarihinde ceza fişleri tanzim ettiği, söz konusu ceza fişlerini “İnfaz İşidir” yazılı bir şekilde 22/01/2009 tarihinde zimmet defteri ile savcılığa teslim ettiği ve savcılığın da ceza fişlerini hükümlünün sabıkasına işlenmek üzere 29/01/2009 tarihinde Adli Sicil Müdürlüğüne gönderdiğinin dosya içeriğinden anlaşıldığı, sanığın suç tarihinde UYAP sistemine henüz tam olarak geçilmediği için sistemden giriş yapılamadığını, müfettiş denetiminin dahi fiziki olarak yapıldığını ve ceza fişleri ile müsadere kararının ekinde ilamın da Cumhuriyet Başsavcılığına teslim edildiğini aksi durumda evrakların iade edilmesi gerektiğini belirten aşamalarda değişmeyen ısrarlı savunmaları, zimmet defterinin incelenmesinde “evrak no” kısmında “2005/135”, “gönderildiği yer ve alındığı tarih” kısımlarında ise sırasıyla “Cumhuriyet Savcılığı, 22/01/2009” ibareleri bulunmasının sanığın savunmalarını doğruladığı, Adalet Müfettişi tarafından “Görüldü” yapılan ilamlara dair akıbet sorma yazısı ile bilirkişi raporu dikkate alındığında; aksaklığın nereden kaynaklandığının anlaşılamadığı, sanık tarafından yalnızca ceza fişlerinin teslim edildiğinin kabulü halinde Cumhuriyet Başsavcılığınca ekinde ilam bulunmayan ceza fişine dayanarak Adli Sicil Müdürlüğüne yazı yazılmasının mümkün olmayacağı ve hükümlü hakkındaki ilamların akıbeti mahkemesince sorulduğunda Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ilamların teslim edilmediğine dair bir bildirimde
-2-
bulunulmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde sanığın savunmasının aksine atılı suçu işlediğine dair mahkumiyete yeterli, her türlü kuşkudan uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince yüklenen suçtan beraati yerine yanılgılı değerlendirme sonucunda yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
Kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında TCK"nın 53/4. maddesi uyarınca 53/1. maddesinde belirtilen hak yoksunluklarının uygulanamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,
Sanığın üzerine atılı suçu 5237 sayılı Yasanın 53/1-a maddesindeki yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilmesine rağmen hakkında aynı Yasanın 53/5. maddesinin uygulanmaması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 15/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.