11. Hukuk Dairesi 2018/1883 E. , 2019/3377 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 17/01/2018 tarih ve 2015/701-2018/26 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava, 6100 sayılı Kanun"un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/1 maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının Perpa Ticaret Merkezi B Blok Kat Malikleri Yöneticiliği"nin başkanı ve S.S. Karaköy Perşembe Pazarı Tüccarları İşyeri Yapı Kooperatifi"nin başkanı olduğunu, ancak Perpa Ticaret Merkezi"nin, A Blok Yöneticiliği, B Blok Yöneticiliği ve üst kuruldan ibaret olduğunu, bir diğer ifade ile Perpa Ticaret Merkezi"nin bir başkanı olmadığını, buna rağmen davalının sanki Perpa Ticaret Merkezi"nin bir başkanı varmış ve bu başkan da kendisiymiş gibi kartvizit kullandığı, her türlü özel ve resmi yazışmada bu ünvanı kullandığını, bu durumun haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek davalının "Perpa Başkanı" ve "Perpa Ticaret Merkezi Başkanı" ifadelerini kullanmasının tedbiren engellenmesine, davalının haksız fiil teşkil eden fiillerinin tespiti ve durdurulmasına, mahkeme kararının ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davacının taraf ehliyetini haiz olduğu, 6102 sayılı TTK"nın 54. maddesi uyarınca, haksız rekabete ilişkin hükümlerin amacının, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasına hedefine yönelik olduğu, dolayısıyla rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamaların haksız ve hukuka aykırı olacağı, Perpa Ticaret Merkezi yönetim planı uyarınca merkez bünyesinde bağımsız iki blokun mevcut olduğu, anılı ticaret merkezinin kat malikleri temsilciler kurulları ile katmalikleri temsilcileri üst kurulunca yönetildiği, kat malikleri temsilciler kurulunun Perpa Ticaret Merkezi A ve B blokları için ayrı ayrı seçilmiş temsilcilerden oluştuğu, kat malikleri temsilcileri üst kurulunun ise A ve B blok için 6 temsilciden oluştuğu, davalının B blok yönetiminde bulunduğu, dosyada mübrez internet çıktıları, reklam ve spor faaliyetlerine yönelik duyurular, banka ile akdedilen protokoller kapsamında her iki blok yönetiminin birbirinden bağımsız olarak ticari sözleşme ve proje faaliyetlerini yürüttüklerinin görüldüğü, dolayısıyla uzman görüşünün aksine mahkememizce görevlendirilen bilirkişi tespitlerinin yerinde olduğu, gerek yönetim planı gerekse dosyada mübrez evraklar ve tüm dosya kapsamından her iki blok arasında iktisadi rekabetin hasıl olduğu sonucuna varıldığı, her iki blok arasında iktisadi rekabet halinin mevcut olması karşısında davalının "Perpa Başkanı" ve "Perpa Ticaret Merkezi Başkanı" ifadelerini kullanmasının Perpa Ticaret Merkezi B Blok Kat Malikleri Yöneticiliği lehine, davacı ... aleyhine TTK"nın 55/2 maddesinde açıkça belirtilen iş ilişkileri hakkında gerçek dışı/yanıltıcı açıklamalarda bulunmak/aynı yollarla üçüncü kişiyi rekabette öne geçirmek halini teşkil ettiği gerekçesiyle, davanın kabulüne, davalı yan eylemlerinin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti ile, davalının "Perpa Başkanı" ve "Perpa Ticaret Merkezi Başkanı" ifadelerini kullanmasının durdurulmasına ve hükmün ilanına karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi istemlerine ilişkin olup, mahkemece yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, Kat Mülkiyeti Kanununda belirtilen görevleri yapmak ve kat mülkiyetinden kaynaklanan hususlarla ilgili olarak kat maliklerini temsil etmekten ibaret olan davacı yöneticiliğin huzurdaki dava bakımından aktif husumet ehliyeti bulunmamaktadır, zira, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun “Yöneticinin Görevleri “ başlığını taşıyan 35/1 maddesiyle, yönetim planında aksine hüküm olmadıkça, yöneticinin madde metnin de sayılan işleri göreceği belirtilmiş ve aynı maddenin “i” bendiyle yöneticiye, kat mülkiyetinden kaynaklanan borç ve yükümlülüklerini yerine getirmeyen kat maliklerine karşı dava açma ve takip yapma yetkisi tanınmıştır. Madde metninden açıkça görüleceği üzere, kat malikleri yöneticiliğinin sadece kat mülkiyetinden kaynaklanan hususlara ilişkin olarak kat maliklerini adına dava açma yetkisi bulunduğundan, davacı yöneticiliğin huzurdaki haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi davası bakımından aktif husumet ehliyetine sahip olduğundan söz edilemez. Bu itibarla, mahkemece, aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken bu husus gözden kaçırılarak yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 06/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.