16. Hukuk Dairesi 2017/1042 E. , 2020/3999 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU: TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ....Köyü çalışma alanında bulunan 514 ada 1 parsel sayılı 253.280,723 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu belirtilerek, hali arazi vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... ve arkadaşları, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, taşınmazın bir bölümü hakkında, tapu iptali ve adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 514 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 06.11.2015 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 1.899,81 metrekarelik kısmının tapu kaydının iptali ile davacılar adına verasetteki yasal payları oranında adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın (A) harfi ile gösterilen bölümünde davacılar yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki; Mahkemece, çekişmeli taşınmazın öncesinin kime ait olduğu ve davacılara kimden kaldığı araştırılmamış, taşınmaz murislerinden kalmışsa murislerinin kim olduğu ve murisin başkaca mirasçısının bulunup bulunmadığı araştırılmadığı gibi, bir arazinin niteliğini, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarının incelenmesi olduğu halde, hava fotoğraflarından da yararlanılmamış ve tek ziraat mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen, çekişmeli taşınmazın öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerindeki imar-ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığı, imar-ihya mevcut ise ihyanın hangi tarihte tamamlandığı hususlarını belirleme yönünden yetersiz ziraat bilirkişi raporu ile yetinilerek hüküm kurulması cihetine gidilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle davacılardan, taşınmazın öncesinin kime ait olduğu hususunda açıklama yapılması istenilmeli, taşınmaz davacıların murislerinden kalmış ise, murisin veraset ilamı getirtilip, davacıların gerçekte mirasçı olup olmadıkları ve murisin başkaca muris mirasçısının bulunup bulunmadığı belirlenmeli, başka mirasçılarının bulunduğunun anlaşılması halinde taşınmazın davacılara ne şekilde intikal ettiği araştırılarak davacıların aktif dava ehliyetlerinin mevcut olup olmadığı açıklığa kavuşturulmalı, ayrıca tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait en az üç ayrı evreye ilişkin stereoskopik hava fotoğrafları ile temin edilebilen en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları getirtilerek dosyasına konulmalı bundan sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişisi, ziraat mühendisi bilirkişisi ve fen bilirkişisinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalı ve bu keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, dava konusu taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş iseler ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği, taşınmazın öncesinde kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı; ziraat mühendisi bilirkişinden, taşınmazın toprak yapısını, niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, üzerindeki bitki örtüsünü, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığını böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir ve komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını içerir, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye, stereoskopik üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde, taşınmazın sınırlarını ve niteliğini imar-ihyası tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor düzenlemesi istenilmeli; fen bilirkişisinden, keşfi takibe ve denetlemeye elverişli, dava konusu taşınmazı komşularıyla birlikte gösterir krokili rapor alınmalı ve bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece, bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre, çekişmeli taşınmaz bölümünün, hangi veraset ilamına atıf yapıldığı belirtilmeksizin " verasetteki yasal payları oranında davacılar adına tesciline "denmek suretiyle infazı mümkün olmayacak şekilde karar verilmesi de isabetsiz olup temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.10.2020 gününde oy birliği ile karar verildi.