Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/14948 Esas 2018/3119 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/14948
Karar No: 2018/3119
Karar Tarihi: 15.03.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/14948 Esas 2018/3119 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, davalı müteahhidin inşa ettiği daireyi satın aldıktan sonra, taahhüt edilen otoparkların yapılmadığı gerekçesiyle aynen teslim veya zararın tespitiyle tahsiline karar verilmesini istedi. Mahkeme davacının taşınmazı üçüncü bir kişiden satın aldığını ve davalının taraf ehliyeti bulunmadığını belirterek, usulden reddetti. Ancak, davacının talebi değer kaybı olduğundan, imalatçı-üretici sıfatıyla sorumlu olan davalı yönünden de husumet tahakkuk ettirilebileceği gerekçesiyle, kararın bozulmasına karar verildi. İmalatçı-üretici kavram ve sorumluluğu 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 3 ve 4. maddelerinde düzenlenmiştir. İmalatçı-üretici durumunda bulunan kişilere de husumet yöneltilebilir.
13. Hukuk Dairesi         2016/14948 E.  ,  2018/3119 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, davalı müteahhidin inşaa ettiği 46 nolu daireyi 2007 yılında satın aldığını, ancak 200 açık ve 200 kapalı otopark taahhüdünün yerine getirilmediğini ileri sürerek, aynen teslimine mümkün olmazsa uğradığı zararın tesbiti ile tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davacının dava konusu taşınmazı dava dışı üçüncü kişiden satın aldığından davalının taraf ehliyeti bulunmadığından pasif husumet yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm; davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, satış esnasında sunulan projede ve tanıtımlarda belirtilen ancak bunlara uygun olarak yapılmayan veya eksik yapılan işler nedeni ile davacının satın aldığı dairede oluşan değer kaybının ödetilmesi istemine ilişkindir. Davacının dava konusu daireyi dava dışı Kazım Kasaplargil"den tapuda devir aldığı anlaşılmaktadır. Davacı satışa ilişkin ayrıca bir sözleşmenin bulunmadığını ve davalının imalatçı-üretici sıfatı ile sorumlu olduğunu ileri sürmüştür.
    İmalatçı-üretici kavram ve sorumluluğu 4077 sayılı yasanın 3 ve 4.maddelerinde düzenlenmiştir. TKHK nun 4/3 maddesine göre; İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 10.maddenin 5.fıkrasına veya 10/B maddesinin 9.fıkrasına göre kredi veren, ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Hal böyle olunca, imalatçı-üretici durumunda bulunan kişiye de husumet yöneltilebilir. Mahkemece, bu nedenle davalı yönünden yukarıda açıklanan şekilde işin esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın husumetten reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    (Muaf)

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.