10. Hukuk Dairesi 2020/755 E. , 2021/9958 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Kayseri 1. İş Mahkemesi
Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince kararın kaldırılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, taraflar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili, kurum tarafından gönderilen ödeme emirlerinin iptalini talep etmiştir.
II-CEVAP
Davalı kurum vekili, davacının talebini kabul etmeyerek, davanın reddini savunmuştur.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI:
Özetle; Davalı kurumun 29.12.2015 tarihli yazısı ile dava konusu 2013/23503, 23504, 23505,31091,31092, 31093, 14507, 14508, 23478 nolu icra dosyalarının kapandığı halde ödeme emirlerinin sehven gönderildiğinin bildirildiği anlaşıldığından bu ödeme emirleri hakkındaki davanın konusuz kaldığını, Davacı, asıl işveren ... Madencilik Ltd. Şti"nin prim borçlarından dolayı 5510 sayılı kanunun 88. Maddesi gereği Şirket müdürü olması nedeniyle borcun tamamından şirket ile birlikte müteselsilen sorumlu olduğundan, müdürü olduğu şirketin borçları sebebiyle gönderilen ödeme emirlerinden sorumlu olduğu ve talebinin reddi gerektiği, dava konusu 2012/20497, 20498,11597,11598 sayılı ödeme emirlerinin alt işveren ...Nakliyat Beton Sanayi Ltd. Şti"nin borçlarına ilişkin olduğu, müteselsil sorumluluğun istisnai bir sorumluluk olup, haksız fiile, kanuna veya sözleşmeye dayanması gerekirtiği, 5510 sayılı Kanunun 12/son maddesinde asıl işverenin, bu kanunun alt işverene yüklediği yükümlülüklerden dolayı alt işveren ile birlikte sorumlu olduğu belirtildiği, Asıl işveren müdürünün de aynı şekilde sorumlu olacağına ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, asıl işverenin belirtilen sorumluluğunun yasadan kaynaklanmakta olup, yasada olmayan bir sorumluluk ihdas edecek bir yorumla, asıl işveren şirket müdürünün de bu madde gereğince alt işveren prim borçlarından sorumlu tutulmasının hukuki olmayacağını, Asıl işveren şirketin yetkili müdürü olan davacıya, alt işverenin borçları nedeni ile gönderilen ödeme emirleri yasal dayanaktan yoksun olduğundan iptali gerekeceği gerekçesiyle; 1) Davalı kurum vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.3 maddesi gereğince kabulüne, Eskişehir 1. İş Mahkemesinin 2016/148 E., 2016/1261 K. sayılı kararının kaldırılmasına,
2) Dava 2013/23503, 23504, 23505, 31091, 31092, 31093, 14507, 14508, 23478 sayılı ödeme emirleri yönünden konusuz kaldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına
3)Diğer ödeme emirleri yönünden davanın Kısmen Kabul, Kısmen Reddi İle,
a) 2012/020497, 020498, 2013/011597, 2013/011598 sayılı ödeme emirlerinin iptaline,
b)2009/32897,32898,32899,2010/14763,14764,14765,2012/13205,13204,20495,20496,2013/11595,11596,14554,14555,14556,23497,23498,23499,3500,32159, 32160,32161 sayılı ödeme emirlerinin iptali talebinin reddine dair karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı ve davalı kurum vekilleri kararın bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Eldeki dava dosyası incelendiğinde istinaf mahkemesi tarafından davalı kurumca davacıya sehven gönderildiği anlaşılan ödeme emirleri yönünden davanın konusuz kaldığına dair yaklaşım ile davacının ortağı ve müdürü olduğu anlaşılan şirkete ilişkin borçlar nedeniyle sorumlu olacağı ve bu nedenle söz konusu ödeme emirleri bakımından davanın reddine ilişkin yaklaşımı isabetlidir. Ne var ki borç dönemleri aynı fakat miktarları farklı olup, davacının ortağı olduğu şirketin alt işverenine ait ödeme emirleri yönünden, taraflar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisinin varlığı ya da yokluğu belirlenmeksizin, böyle bir ilişkinin varlığı halinde, davacının kanuni temsilci sıfatıyla, üst işveren olan kendi şirketinin borçlarıyla, alt işverenin borçlarından müteselsilen sorumlu olacağı hususu gözetilmeksizin yazılı gerekçelerle hüküm tesisi isabetsizdir ve bozmayı gerektirir. Kabule göre de hüküm fıkrasında ilk derece mahkemesinin adının, davanın esas ve karar numaralarının da yanlış yazılması isabetsiz bulunmuştur.
O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin kararı bozulmalıdır.
SONUÇ:Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK"nın 373/2. maddesi gereği BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 08.07.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.