Esas No: 2022/2183
Karar No: 2022/3553
Karar Tarihi: 13.04.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/2183 Esas 2022/3553 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı üniversitenin, vakfa ait binada bulunan ve vakfın tasarrufu altında olan özel odaların kilitlerini değiştirerek odalara el koyması sebebiyle, davacı vakıfın dava açarak özel oda ücretlerinin mahkemece tespit edilmesini ve davalıdan tahsiline karar verilmesini istemesi üzerine, ilk derece mahkemesi davayı reddetti. Ancak, Bölge Adliye Mahkemesi davacı vakfın, özel odalardan elde edilen geliri davalıdan talep etmesinin sebepsiz zenginleşme kapsamında haklı olduğuna karar verdi ve tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmetti. Davalı vekili tarafından temyiz edilen karar Yargıtay tarafından BOZULDU. Çünkü, vakıf müdürünün dava takip yetkisi bulunup bulunmadığının tesbiti açısından gönderilen belgeler yetersizdi. Bu sebeple, davanın vakıf müdürü tarafından avukata verilen vekaletname ile açılmış olmasına rağmen vakıf müdürünün dava takip yetkisine sahip olmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtildi. HMK'nın 371. maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının davalı yararına BOZULMASINA karar verildi. Kanun maddeleri ise 5072 sayılı yasanın 2. maddesi ve Sağlık Uygulama Tebliğinin 1.9.4. maddesi ile TBK'nın 77. ve devamı maddeleri olarak belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen tazminat davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, mülkiyeti dava dışı vakıf kurucusu ...'ya ait olan Konya İli ... İlçesi ... Ada 7 Parsel sayılı taşınmaz üzerine hastane binası inşaa ettirildiğini ve vakfa vakfedildiğini, vakıf kurucusu ... tarafından binanın vakıf senedinde belirtilen amacına uygun olarak hizmet sunması amacıyla 20/04/1998 tarihinde 10 yıllık süreli sözleşme ile Selçuk Üniversitesi Rektörlüğüne bağlı ... Tıp Fakültesi Hastanesi kullanımına verildiğini, ... Tıp Fakültesi Hastanesinin 27/12/2011 tarihli resmi gazetede yayımlanan Bakanlar Kurulu kararı ile ... Üniversitesine bağlandığını, taraflar arasında yapılan sözleşme gereğince kullanımdan dolayı vakfa kira ödenmeyeceğini, gayrimenkule ait emlak, her türlü verginin ödeneceğini ve ana girişin sol koridorunun sonunda her katta ikişer tek yataklı oda ile ana girişin sağındaki tek yataklı 13. oda ve bu odanın üst katlarında suit 5 odanın vakfın tasarrufunda olacağını, bunlar dışındaki odaların Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından kullanılacağının kararlaştırıldığını, ancak davalı tarafından tasarrufu sözleşme ile vakfa bırakılan hastanenin 17 adet özel odasının kilitlerinin değiştirilerek odalara el konulduğunu, bu özel odaların yatak ücretlerinin vakıf tarafından alınmasının engellendiğini ve özel odaların yatak ücretlerinin davalının döner sermayesine aktarıldığını, bu nedenlerle 01/11/2016 tarihinden itibaren davalı üniversite yönetimince dayatma yöntemi ile el konulan özel oda ücretlerinin mahkemece tespiti ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekilince temyizi üzerine Konya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi'nin 2021/32 E. 2021/27 K. sayılı kararı ile istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiş olup; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava; tazminat talebine ilişkindir. Mahkemece, davaya konu özel odalardan dolayı hastalardan davacı tarafın bağış adı altında para almak istediği ve bu paraların alımına davalı kurumunun engel olmasından bahisle tazminat talep edildiği, 5072 sayılı yasanın 2. maddesi ve Sağlık Uygulama Tebliğinin 1.9.4. maddesinde belirtildiği üzere davacının hastalardan bağış adı altında para alması mümkün olmadığından davacının davasının reddine karar verilmişse de, hükmün davacı yanca istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davacı vakfın, mülkiyeti kendilerine ait olan binanın 17 adet özel odasından elde edilen geliri davalıdan TBK'nın 77. ve devamı maddelerinde düzenlenen sebepsiz zenginleşme kapsamında talep etmekte haklı olduğu gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK'nın 353/1-b-2 maddesi gereğince hükmün düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile, 3.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Bölge adliye mahkemesi kararının davalı vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 26.01.2022 tarihli kararı ile, vakıf müdürünün davayı takip yetkisinin bulunup bulunmadığının tesbiti açısından davacı vakfın 01.02.2017 tarihli yönetim kurulu toplantı tutanağı, vakıf müdürünün dava takip yetkisine sahip olduğuna dair vakıf yönetim kurulunun davaya onayına dair belge, 08.05.2017 tarihli yönetim kurulu kararı, vakıf senedi onaylı örneği, vakıf senedinde belirtilen yöneticilerden kimlerin vefat ettiğine dair belge ve davacı vakfın müdürünün dava takip yetkisinin olup olmadığına ilişkin her türlü belge asıllarının veya onaylı suretlerinin gönderilmesi geri çevirme ile istenilmiş olup, gönderilen belgelerin incelenmesinde; 08.05.2017 tarihli yönetim kurulu toplantı tutanağında vakıf yönetiminde olan rektör ......... ve ... isimli kişilerin de üye kabul edilip imzalarının yer aldığı, vakıf senedinde değişiklik yapılması vakıf senedinin 24. maddesine göre oybirliğini gerektirdiğinden ismi belirtilen bu son kişilerin kararın geçerliliğine herhangi bir etkisinin olmadığı, Vakıflar Yönetmeliğinin 13. maddesine göre vakıfların organlarında ölüm, istifa ya da herhangi bir nedenle eksilme olduğu takdirde vakıf senedindeki hükümlere göre eksikliğin tamamlanması, vakıf senedinde hüküm bulunmaması halinde öncelikle senet değişikliği yapılmak suretiyle eksikliğin giderilmesi gerekmekte olduğu, vakıf senedinde belirtilen yöneticilerden ......'in ölmüş olduklarının anlaşıldığı, buna göre vakıf yönetiminin 9 kişiden ibaret olduğu, vakıf senedinin 16. maddesine göre yönetim kurulunun yarıdan bir fazla kişi (6 kişi) ile toplanması gerektiği, geri çevirme ile ibraz edilen kararda yönetim kurulu (yetkili) 4 kişi ile toplanmış olduğundan ibraz edilen kararın geçerli olmadığı anlaşılmıştır. Hal böyle olunca, davanın vakıf müdürü tarafından avukata verilen vekaletname ile açıldığı, vakıf müdürünün dava takip yetkisine sahip olmadığı anlaşıldığından, bu senbeple davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma sebebine göre, davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nın 371. maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının davalı yararına BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, dosyanın HMK'nın 373/2 maddesi uyarınca kararı veren bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 13/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.