Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/2286
Karar No: 2022/3577
Karar Tarihi: 13.04.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/2286 Esas 2022/3577 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2022/2286 E.  ,  2022/3577 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVACILAR :


    Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar mirasçıları ..., ..., ... ve ... ile davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacılar; Diyarbakır İli Ergani İlçesi Kavurmaküpü Köyü Haramigediği mevkiinde bulunan 104 ada 14 ve 18 ile 107 ada 14 parsel sayılı taşınmazların bağ vasfında, 104 ada 7 ve 8 ile 107 ada 3 parsel sayılı taşınmazların ise tarla vasfında olup üzerinde badem, sumak ve üzüm asmalarının bulunduğunu, davalı şirketin sorumluğunda bulunan elektrik direğinden çıkan ... nedeniyle 29/06/2014 tarihinde yangın çıktığını, yangın neticesinde bağının, badem, sumak ve üzüm asmalarının tamamen yandığını ileri sürerek; meydana gelen zararın tespitini ve olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmişler, 29/09/2015 tarihinde taleplerini 181.632 TL olarak ıslah etmişlerdir.
    Davalı; yangının oluşumunda kusurun aidiyeti ve oranının hiçbir kuşkuya yer vermeyecek biçimde saptanması için rapor alınması gerektiğini, dava konusu yerin kime ait olduğu ve kim tarafından ekildiğinin tespiti gerektiğini, işin esasına girilecekse kaçınılmazlık ilkesinin de göz önünde bulundurulması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; 26/01/2016 tarihli ziraat bilirkişi raporunda, yangın sebebiyle oluşan net zararın 213.685 TL olarak belirlendiği, yangının havaların en sıcak olduğu olağanüstü hava şartlarında Haziran ayında meydana geldiği, elektrik hatlarının bakım ve onarımının düzenli olarak yapılmaması yanında kaçak elektrik kullanımının sürekli artması nedeniyle elektrik hatlarına fazla yüklenildiği, davacının muhtemel yangın olaylarına karşı gerekli tedbirleri almadığı, davalının kamu hizmeti gören bir kurum olması nedeniyle, zarardan takdiren % 15 oranında indirim yapıldığı gerekçesiyle taleple bağlı kalınarak 181.632 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline dair verilen karar, davalının temyizi üzerine, Dairece verilen 19/09/2018 tarihli ve 2016/21580 Esas 2018/8746 Karar sayılı kararla, zarar miktarının yerleşmiş Yargıtay kararlarında açıklandığı şekilde hesaplanmadığı gerekçesiyle bozulmuştur.
    Bozmaya uyan mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 107.803,51 TL tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar mirasçıları ..., ..., ... ve ... ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Yargılama süresince tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip bulunmaları usul hukukunun temel ilkelerindendir ve dava şartıdır (6100 sayılı HMK m.114,1/d ).
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 50. maddesi ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 8 ve 28. maddelerine göre, her gerçek kişi, yaşadığı sürece taraf ehliyetine sahiptir ve taraf ehliyeti, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda başlar, ölümle sona erer. Bu nedenle, ölmüş kişinin taraf ehliyeti yoktur.
    Dava devam ederken taraflardan birinin ölmesi halinde, ölen kişinin taraf ehliyeti son bulur (4721 sayılı TMK m. 28/1). Bu nedenle, davaya ölen tarafa karşı veya onun tarafından devam edilmesine imkan yoktur. Ölen tarafın mirasçılarına karşı veya onun mirasçıları tarafından davaya devam edilip edilmeyeceğinin tespiti için, bir ayrım yapmak gerekir.
    Yalnız öleni ilgilendiren, yani mirasçılarına geçmeyen haklara ilişkin davalar, tarafın ölümü ile konusuz kalır; bu davalara ölen tarafın mirasçılarına karşı (veya mirasçıları tarafından) devam edilmesine imkan yoktur. Yalnız ölen tarafı ilgilendirmeyen, yani mirasçıları da ilgilendiren, mirasçıların mal varlığı haklarını etkileyen davalar, tarafın ölümü ile konusuz kalmaz. Bu davalara, ölen tarafın mirasçılarına karşı (veya mirasçıları tarafından) devam edilir. Bunlar malvarlığı haklarına ilişkin davalardır. Bu halde, ölen tarafın mirasçıları, davayı mecburi dava arkadaşı olarak hep birlikte takip ederler.
    Taraflardan birinin ölümü halinde, mirasçılar mirası kabul veya reddetmemişse, bu hususta kanunla belirlenen süreler geçinceye kadar dava ertelenir. Bununla beraber hâkim, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde, talep üzerine davayı takip için kayyım atanmasına karar verebilir.
    Öte yandan; yargılama sırasında taraflardan birinin ölmesi halinde, ölen tarafın ehliyeti sona ereceğinden, ölen tarafın vekili varsa ölüm ile vekalet ilişkisi de kural olarak sona erer (TBK m.43/1, 513/1). Vekilin davaya devam etmesi mümkün olmayıp, sadece bu kişinin mirasçıları tarafından davaya devam edilebilir.
    Somut olayda; davacılardan ...'nın ilk kararın verilmesinden sonra 05/08/2015 tarihinde, ...'nın ise 12/03/2017 tarihinde vefat ettikleri, Yargıtay bozma kararından sonra mahkemece yapılan yargılama esnasında davacıların mirasçıları davaya dahil edilmeksizin, ölmeden önce verilen vekaletnameye istinaden davacılar vekili ile davaya devam edilip, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
    Buna göre mahkemece yapılacak iş; yargılama sırasında vefat eden davacıların mirasçılık belgesi getirtilerek, mirasçılarına usulüne uygun tebligat yapılıp, mirası reddetmeyen mirasçılarının mecburi dava arkadaşı olarak yöntemince davaya katılımı sağlanmak, mirasçılar davayı birlikte takip etmekten kaçınırlarsa terekeye temsilci tayin ettirmek suretiyle, taraf teşkili sağlanması ve hasıl olacak sonuca göre esas hakkında bir karar vermek olmalıdır.
    2-Bozma nedenine göre, davacılar mirasçıları ile davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelemesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacılar mirasçıları ile davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi