8. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/5929 Karar No: 2020/272 Karar Tarihi: 16.01.2020
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/5929 Esas 2020/272 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2018/5929 E. , 2020/272 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın usulden reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı, paydaşı olduğu 5341 ada 1 parsel sayılı taşınmazda bulunan 3 numaralı bağımsız bölümün davalı tarafından mesken olarak kullanıldığını ileri sürerek ecrimisile karar verilmesini istemiştir. Davalı, mirasbırakandan davacı da dahil mirasçılara intikal eden taşınmazların ortak olarak kiraya verilip gelirlerinin paylaşıldığını, davacının talebini kendisine değil mirasçılara yöneltmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın niteliği gereği davacının tek başına dava açamayacağı, diğer mirasçılarla birlikte hareket etmesi gerektiği gerekçesiyle ön şart yokluğundan davanın reddine dair verilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişmeli, kat mülkiyeti kurulu, mesken nitelikli 5341 ada 1 parsel sayılı taşınmazda bulunan 3 numaralı bağımsız bölümün elbirliği halinde davacı ..., dava dışı ..., ... ve ... adına kayıtlı olduğu, davalının, dava dışı pay maliklerinden ... oğlu olduğu ve babasına tebaan taşınmazı kullandığı anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere; elatmanın önlenmesi ve ecrimisil gibi taşınmazın korunmasına yönelik bu tür davaları taşınmazın her paydaşı diğer paydaşların onayını almadan veya miras şirketine temsilci atamadan tek başına açabilmektedir. Somut olaya gelince; davacının, davaya konu taşınmazın elbirliği maliklerinden biri olduğu, davalının ise diğer pay maliki Ersin"in oğlu olduğu, davacının kendi payı oranında ecrimisil istediği sabittir. Hal böyle olunca; işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken davacının, tek başına eldeki davayı açamayacağı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenle davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden, kabulüyle, hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK"un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 16.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.